Sivas

…başkenti Sivas’tı (1072-1178). Divriği’de Mengücekoğulları Beyliği’nin bir kolu kurulmuştu. ⭐ Sivas Kongresi Kurtuluş Savaşı’nın hazırlık döneminde **Mustafa Kemal Atatürk, 4 Eylül 1919’da Sivas Kongresi’ni topladı**. Sivas, Millî Mücadelenin başlangıcına sahne oldu. 🏰 GEZİLİP GÖRÜLECEK YERLERİ Sivas’ta Selçuklu mimarlık eserleri, Osmanlı dönemi eserleri ve Divriği’deki yapılar görülmeye değerdir. Selçuklu ve Mengücekli Eserleri Divriği Ulucami (1228): Orta Çağ, Türk mimarlığının **baş eserlerinden** sayılır (Mengücekli dönemine aittir). Çifte Minareli Medrese (1271), Gök Medrese (1271)…

İstanbul tarihi

…İskender’in ünlü kuşatmasından (M.Ö. 340) güçlükle kurtarılan İstanbul (Bizans), bir süre daha bağımsızlığını koruyabildiyse de imparator Vespasien zamanında Roma’ya bağlı eyaletler arasına katıldı (İ.S. 2. yüzyıl). Bu dönemde Septimius Severus ile Psehyüs adlarındaki iki Romalı general arasındaki çatışmalara sahne olan İstanbul’un korkunç yıkıntılara uğraması, bu yüzden baş gösteren kıtlıkta halkın açlıktan uzun süre fare ve ölü eti yemek zorunda kalması pek ünlüdür. İstanbul’un saraylar, kiliseler, hamamlar, su kemerleri, çeşmeler ve meydanlarla donatılarak yeniden kurulurcasına…

Goril - Yaşamı

…hırıltılar, uğultular, nağralar çıkmaya başladı. Bu arada âdeta bir trampet çalar gibi elleriyle, kuvvetli bir şekilde göğsüne vuruyordu. Onun kükremeleri, ormanda yaşayan diğer goriller için bir çeşit alârmdı. Böylece yavaş yavaş tüm goriller koroya katılmaya ve elleriyle göğüslerini yumruklamaya başladılar. Cehennemi anımsatan bir sahneydi. Sanki tüm orman, şiddetli bir delilik dalgası altına girmişti. Bununla birlikte bu hayvanlardan hiçbiri, insanoğluna yaklaşmaya ve onu parçalamaya cesaret edemiyordu. Kâşif yavaş yavaş, gorilleri ürkütmeden geri çekilmeye başladı. Âdeta bir tımarhaneye dönüşmüş bu ormandan uzaklaşmıştı…

Botanik

…bir isimlendirme sistemi ortaya konulmamıştı. Her botanikçi, bitkilere kendi konuştuğu dile göre birtakım isimler veriyor, bitkinin türünü Latince açıklamalarla çok özel olarak tanımlıyordu. Bundan ötürü hangi bitkinin söz konusu olduğunu uzun uzun anlatmak gerekiyordu. 🌟 Linnaeus ve Modern Botanik 1707 yılında İsveç, gerçek bir dehanın doğuşuna sahne oldu. Carolus Linnaeus adındaki bu bilgin, bütün ömrü boyunca Bitkiler ve Hayvanlar Âlemi ile ilgilenmişti. Bugün biyolojide kullanılmakta olan isimlendirme ve sınıflandırma sistemleri onun buluşudur. Linnaeus sınıflandırması, çiçeklerin yapılışına, özellikle erkeklik ve dişilik…

Eski Mısır'da tarım ve endrustri

…Amenemhet (M.Ö. 1850–1800) tarafından yaptırılan yapay Meride Gölü’dür. Günümüze kalan eserlerden, eski Mısırlıların ileri bir teknikle çalıştıkları ve yaptıkları barajların bugünkü modern barajlardan pek farklı olmadığı anlaşılmaktadır. 🌾 Tarım ve Endüstri Harman işleri, boş avluya serilmiş başakların üzerinde öküz ve eşek gibi hayvanların dolaştırılmasıyla yapılırdı. Bu hayvanlar başakları ezerek tohumların ayrılmasını sağlardı. Bu sahne, M.Ö. 1400 civarında yapılmış Menna’nın mezarındaki freskte görülmektedir. Resim ve belgelerden, en çok kullanılan tarım aletlerinin çapa, orak, sapan, tahta çapa…

Mezopotamya ve Sümerler

…arpa, üzüm, hurma, nar gibi ürünler yetişirdi. Arpa bira yapımında kullanılırdı. At, sığır, domuz, koyun beslenirdi. Irmaklarda bol balık avlanırdı. Bölge üçe ayrılır: Yukarı Mezopotamya (dağlık) Orta Mezopotamya (en önemli bölge) Aşağı/Güney Mezopotamya (nüfus yoğun) Topraklar düz ve savunmasız olduğu için sık sık savaşlara sahne olmuş, farklı kavimlerin egemenliği altına girmiştir. 👑 Sümerler ve Akatlar Sümerler: Mezopotamya’nın ilk halkıdır. Orta Asya’dan göç ettikleri sanılmaktadır. Kentleri: Ur, Uruk, Lagaş, Larsa, Kiş Akatlar: M.Ö. 3000’lerde Suriye ovalarından…

Charles Gounod

…hiçbir zaman unutamamıştı. 🎭 Parlak Bir Kariyer ve Sahne Başarıları Gounod, Paris'e dönünce kiliselerden birine orgcu oldu. O çağdaki dinî tören müziğinin yeteri kadar güçlü olmadığını gören genç sanatçı kendini "Palestrina Stili" müziğin ihyasına adadı. Sırtına rahip cübbesini giydi ve Saint Sulpice'deki ilahiyat seminerine devam etmeye başladı. Beş yıl boyunca Lacordaire’in ilahiyat derslerinin etkisi altında kendini iyiden iyiye teolojiye veren Gounod, dinî bir mertebe elde etmeyi gerçekten arzuluyordu. Ama içindeki sanat özlemi onu gizliden gizliye sahneye çekiyordu…

Volkan Konak: Biyografik Köklerden Müzikal Mirasa Derinlemesine Analiz

…başarılı bir şekilde entegre etme yeteneğini göstermiştir. Karadeniz kültürü ve konservatuvar eğitimi, yöresel ezgilerle kurduğu organik bağı teknik disiplinle birleştirerek, Konak'ın özgün estetiğini şekillendirmiştir. C. Discografi Anatomisi ve Endüstriyel Başarı: Plak Statüsü ve Süreklilik C.1. Kariyer Başlangıcı ve Discografik Süreklilik Volkan Konak, sahne kariyerine 1989 yılında başlamış ve geleneksel halk müziği köklerini modern düzenlemelerle harmanlama sürecini bu dönemde başlatmıştır. Sanatçının discografisi, sürekli üretim kapasitesini kanıtlayan geniş bir yelpazeyi kapsar. Albümleri arasında Manolya, Mimoza, Suların Horon Yeri, Şimal Rüzgârı…

Rabia Kazan Giacanto Licursi ile evleniyor mu?

…dile getirdi. Müslüman olması çok güzeldi ama benimle evlenmek istemesi gördüğünüz gibi çok çok zor bir ihtimal. Kendisine de bunu dile getirdim ama O ısrarcı ve kararlı bir şekilde tekrar tekrar devam etti bu teklifine. Ailenizle tanıştığı ve din değiştirdiği doğru mu? Müslüman olabilmesi için çeşitli kaideler var. Sadece şahadet getirdi kendisi. Babam kesinlikle O'nu görmedi. Görmesi içinde böyle bir başlangıçta bulundu fakat tümüyle Müslüman olmadı şartlara ve kaidelere göre. Özellikle babanızın bu evliliğe karşı olduğu söyleniyor, doğru mu?…

Demiryollarının doğuşu

…dünyanın ilk demiryolu tüneli açılmıştı. Buharlı lokomotifin babası sayılan "George Stephenson" aynı zamanda mükemmel bir yol ve köprü mühendisi olduğunu ispat etmişti. 15 Eylül günü Stephenson, açılış seferine katılacak olan sekiz lokomotifin içinde en güçlüsü olan "Northumbrian" m üzerine çıkmış hareket işaretini bekliyordu. Liverpool şehri dünyanın ilk demiryolu yolculuğuna sahne olacaktı. Açılış törenine katılacak olan bütün lokomotifler iki hat üzerinde yer almışlardı. Birinci hatta yalnız Stephenson’un Northumbrian adlı lokomotifi, ikinci hatta ise arkalarında ufak birtakım vagonlar takılı olduğu halde…