"https:/ozer.net.tr/" için Arama Sonuçları (1395 sonuç)

İstanbul adının kökü ve anlamıyla ilgili görüş ve yorumlar değişiktir. Bunlardan birine göre şehrin Türkler tarafından alınmasından sonra, İslâmiyet’in ünlü merkezlerinden biri durumuna gelmesi üzerine buraya İslâmbol demişlerdir.Gerçekten bu şehir, padişah III. Ahmet zamanından, III. Selim çağına kadar İslâmbol adıyla anılmıştır. Bir başka yoruma göre de kelime eski Bizans halk diliyle "şehre gidiyorum" anlamına gelen istin-bolin deyiminin zamanla değişik bir biçimle söylenişinden meydana gelmiştir. Bununla birlikte İstanbul, yüzyıllar boyunca çok değişik adlarla anılan bir şehirdir. Yüzyıllarca Doğu…

Yüzyıllar boyunca dünyanın en güzel, en işlek ve en kalabalık şehri durumunda kalan İstanbul’un kuruluşu ilginç bir efsaneyle bağdaştırılır. Eski çağlarda Korint Körfezi kıyılarındaki Megara şehrinde yaşayan halk, kendilerine yeni bir yurt aramak zorunda kalır. Başvurdukları ünlü bir kâhin yeni şehirlerini körler ülkesinin karşısında kurmalarını söyler. Bunun üzerine Byzas’ın başkanlığında yola çıkan Megaralılar bugünkü İstanbul’un bulunduğu yere ulaşırlar. Sarayburnu’nda Anadolu kıyılarıyla Boğaziçi, Marmara Denizi ve Haliç’in bir bölümünden meydana gelen eşsiz manzarayı seyrederken, Byzas eliyle…

Tokat şehrinin 7 km doğusunda Komana Pontika adlı kentin bulunduğu, Bizans ve Roma tarihlerinde görülür. İsa’dan önceki yıllarda Tokat’ın bulunduğu yerde Dazimon adlı bir kale vardı. Tokat adı, 1071’den sonra Orta Asya’dan bu çevreye gelen Türk boylarından Tokayıt veya Togayıt adlı aşiretten gelir. Bu aşiretin insanlarına Togaylı ve Tokatlı denir; yaşadıkları şehre de Tokatlı adı verilirdi. Zamanla kelimenin «lı» eki düşmüş ve şehre Tokat denmeye başlanmıştır.

İl, adını kurucusu olan Bergama Kralı II. Attalos’tan alır. "Cennet gibi bir ülke" bulunmasını isteyen krala, adamları bugünkü Antalya’yı bulurlar. Burada kurulan şehre, kralın adına göre Attaleia adı verilir. Araplar yöreye Antaliye, Türkler Adalya demiş, bu isim zamanla Antalya şekline dönüşmüştür.

Bugünkü Aydın il merkezinin bulunduğu yerin 2 km yakınlarında eski çağların ünlü Tralles şehri yer alıyordu. Bu eski şehir, çevrenin Türkler tarafından fethedilmesinden sonra bugünkü Aydın’ın yerinde gelişmeye başlamıştı. Aydınoğlu Mehmet Bey bu toprakları ele geçirdiği zaman babasının adına bir saygı göstererek şehre Aydın Güzelhisarıadını verdi. Daha sonraları kısaca Güzel Aydın denen şehir, Cumhuriyet çağında Aydın olarak kaldı.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Güneydoğu Toroslar'ın etekleri ile Suriye sınırı arasında yer alır. Kuzeyde ve doğuda Doğu Anadolu Bölgesi, güneyde Suriye ve Irak, batıda ise Akdeniz Bölgesi ile sınırlıdır. Kapladığı alan (yaklaşık 75.358 km2) ve nüfus (yaklaşık % 10,6) bakımından coğrafi bölgelerimizin en küçüklerinden biridir. Yurdumuzun yaklaşık % 9,7'lik bir kısmını kaplar. ⛰️ YÜZEY ŞEKİLLERİ Yüzey şekilleri sadeliği ve platoların çokluğu ile dikkati çeker. Bölgenin genel yapısı, kuzeyde yüksek dağlık alanlardan (Güneydoğu Toroslar) güneydeki Suriye düzlüklerine doğru alçalan…

Ankara Yontma Taş Devri’nden beri bir yerleşim merkezidir. Stefanos Bizantinos Coğrafya Sözlüğü’nde Ankara’dan,Anküra diye söz eder (Ankyra-Ancyre) ve şehrin Galatlar tarafından kurulduğunu belirtir. Bazı araştırmacılar kentin kurucusu olarak Firikyalılar’ı gösterir ve "gemi çapası" anlamına gelen Anküra adının onlar tarafından verildiğini iddia eder. Araplar ve Türkler, Ankara’ya Engürü-Engüriye demişlerdir. Engür Farsça "üzüm" anlamına gelmektedir. Ankara adına kaynak olarak, Engürü sözünün zamanla değişime uğraması kabul edilir. Avrupalılar yakın zamana kadar Angorademişlerse de bugün bütün…

İlin adının nereden geldiğini saptamak için çeşitli araştırmalar yapılmıştır. Boğazköy’de yapılan kazı çalışmaları sonucunda ele geçen çeşitli Hitit kaynaklarında Adana’dan, Uru Adania diye söz edilmektedir. Bizans tarihçileri, Uranüs’ün oğulları Sarus’la Adanus’un, Tarsuslularla yaptıkları savaşlar sonucunda, Adana’yı kurduklarını yazarlar. İşte araştırmacılar Adanus adının zamanla değişikliklere uğrayarak Adana biçimine dönüştüğünü kabul etmişlerdir.

Şehrin asıl adı "Kara kale" anlamına gelen Karahisar’dır. Anadolu’da sert bazalt ve trakit kayaların üzerine kurulmuş kalelere bu adın verildiği çok görülür. Afyonkarahisar’daki kalenin yanındaki şehir de bu adla, yani Karahisar diye anılmıştır. Karahisar’ın başındaki Afyon kelimesi ise, binlerce yıldan beri o bölgede yetiştirilen haşhaş bitkisinden (afyon) gelmektedir. Osmanlı ve Selçuklu dönemlerinde şehre Karahisar-ı Sahip, yani Sâhip Karahisarı denirdi. Bu ad, 13. yüzyılın ikinci yarısında şehirde oturan ünlü Selçuklu beylerinden, Sâhip Ataoğulları’nın isimlerinden gelmekteydi…

24 Eylül 1852’de Paris’te doğdu; 6 Mayıs 1937’de Lakehurst’ta (Birleşik Amerika) öldü. İşte, yönetilebilen balonun85 yıllık kısa yaşamı! Yönetilebilen balonun öyküsü çarpıcı ve dramatiktir. Bir serüven romanını anımsatır. Yaratıcısı, Henry Giffard adında bir Fransız bilginidir. Yönetilebilen balon kısa yaşantısı süresince, unutulması olanaksız birçok girişimin ve korku verici serüvenin başkahramanı oldu. Balon, Kuzey Bölgesi’ne ulaşan, Atlas Okyanusu’nu aşan ve dünya turunu tamamlayan ilk uçan aygıttı. Yönetilebilen balon, New York yakınlarında meydana gelen bir kaza sonucu ortadan kalktı. Bu kazada…