Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Güneydoğu Toroslar’ın etekleri ile Suriye sınırı arasında yer alır. Kuzeyde ve doğuda Doğu Anadolu Bölgesi, güneyde Suriye ve Irak, batıda ise Akdeniz Bölgesi ile sınırlıdır.
Kapladığı alan (yaklaşık 75.358 ) ve nüfus (yaklaşık % 10,6) bakımından coğrafi bölgelerimizin en küçüklerinden biridir. Yurdumuzun yaklaşık % 9,7‘lik bir kısmını kaplar.
⛰️ YÜZEY ŞEKİLLERİ
Yüzey şekilleri sadeliği ve platoların çokluğu ile dikkati çeker. Bölgenin genel yapısı, kuzeyde yüksek dağlık alanlardan (Güneydoğu Toroslar) güneydeki Suriye düzlüklerine doğru alçalan bir şekil sergiler.
- Batı Yarısı: Kuzeydeki dağların eteklerinden Suriye düzlüklerine doğru alçalan Gaziantep-Şanlıurfa Platolarıuzanır. Bu platolar denizden 500–800 m yüksekliktedir. Fırat Nehri’nin kollarıyla derin bir şekilde yarılmıştır.
- Doğu Yarısı: Batıya göre biraz daha engebelidir. Ortasında, geniş bir çanak şeklinde Diyarbakır Havzası yer alır. Kuzeyden gelen Dicle ve kolları bu havzayı besler. Bu havzayı güneyden Mardin Eşiği (Mardin-Midyat Eşiği) adı verilen yüksek alanlar çevirir. Batısında ise volkanik kütle olan Karacadağ yükselir.
💧 AKARSULAR VE GÖLLER
Bölgeden Fırat, Dicle ve bunların kolları geçer. Fırat ve Dicle, Türkiye’nin en büyük su potansiyeline sahip nehirleridir. İlkbaharda yağmurlar ve eriyen karlarla beslenirler; yaz kuraklığı ve buharlaşma nedeniyle suları azalır.
GAP’ın etkisiyle 2025 yılına gelindiğinde en büyük değişim bu başlıkta yaşanmıştır:
- Barajlar ve Hidroelektrik: Fırat ve Dicle üzerindeki devasa barajlar ve HES’ler (Hidroelektrik Santralleri) sayesinde nehirlerin akış rejimi ve bölgedeki su varlığı büyük ölçüde kontrol altına alınmıştır.
- Fırat Üzerinde: Atatürk Barajı (Türkiye’nin en büyük barajı), Karakaya, Birecik ve Karkamış Barajları.
- Dicle Üzerinde: Ilısu (Veysel Eroğlu), Dicle ve Kralkızı Barajları.
- Baraj Gölleri: Bölgenin en önemli göl alanlarını artık bu barajların oluşturduğu yapay göller teşkil eder: Atatürk Baraj Gölü (Türkiye’nin yüzey alanı en büyük üçüncü gölü), Karakaya Baraj Gölü ve Ilısu Baraj Gölü.
- Sulama Kanalları: 1987’de sadece proje aşamasında olan Şanlıurfa Tünelleri ve devasa sulama kanalları büyük ölçüde tamamlanmış ve faaliyete geçmiştir. Bu sistemler sayesinde Harran Ovası, Ceylanpınar Ovası ve Suruç Ovası gibi geniş alanlar sulanmakta ve bölgenin tarım deseni kökten değişmiştir.
☀️ İKLİM
Bölge genellikle şiddetli Karasal İklim etkisindedir.
- Yazlar: Türkiye’nin en sıcak ve en kurak yazları yaşanır. Ortalama sıcaklıklar 35°C–40°C arasında seyreder ve ekstrem sıcaklıklar hala tüm Türkiye’deki en yüksek değerlerdir. Buharlaşma çok yüksektir ve uzun yaz mevsimi boyunca neredeyse hiç yağış alamaz.
- Kışlar: Kuzey ve kuzeydoğuya gidildikçe (Diyarbakır, Batman) kışlar daha soğuk ve kar yağışlı geçerken, güneybatı kesimler (Gaziantep, Kilis) Akdeniz iklimine yakın ılık bir kış geçirir.
- Yağış: Yıllık yağış miktarı genel olarak 400–700 mm dolayındadır. Bölge, Türkiye’nin yarı kurak ve kurak bölgelerinden biri olmaya devam etmektedir.
🌳 BİTKİ ÖRTÜSÜ
Bitki örtüsü bakımından, yoğun insan faaliyetleri ve iklim koşulları nedeniyle Türkiye’nin en fakir bölgelerinden biridir.
- Yaygın Görünüm: Bölgenin büyük bir kısmı step (bozkır) görünümündedir.
- Ormanlar: Orman alanları hala azdır (Türkiye ortalamasına göre düşük), ancak GAP projesi kapsamında gerçekleştirilen ağaçlandırma ve erozyonla mücadele çalışmaları ile orman varlığı artırılmaya çalışılmaktadır. Bu ormanlar daha çok Mardin Eşiği ve Güneydoğu Toroslar‘ın eteklerinde yoğunlaşmıştır.
📈 BÖLGENİN EKONOMİK VE SOSYAL YAPISI
- Nüfus: Türkiye nüfusunun yaklaşık % 10,6‘sı bu bölgede yaşar ve nüfus artış hızı yüksektir.
- Tarım (2025’teki Kökten Değişim): GAP sayesinde sulu tarıma geçilmesiyle bölge, Türkiye’nin en önemli tarım merkezlerinden biri haline gelmiştir.
- Verimlilik Artışı: Tarım yapılan alanlar artmış, toprak verimliliği sulama ile en üst düzeye çıkarılmıştır.
- Ürün Çeşitliliği: Sulu tarımla birlikte pamuk (Türkiye üretiminin büyük çoğunluğu), kırmızı mercimek(hala önemli), fıstık (Gaziantep) ve mısır gibi ürünlerin üretimi ciddi oranda artmıştır.
- Hayvancılık: Hala önemlidir, ancak tarımsal üretimdeki sıçrama nedeniyle ekonomideki ağırlığı azalmıştır. Daha çok küçükbaş hayvancılık (koyun ve keçi) yaygındır.
- Sanayi: Özellikle Gaziantep (Türkiye’nin en büyük organize sanayi bölgelerinden biri), Şanlıurfa, Diyarbakır ve Mardin’de tekstil, gıda ve makine sektörlerinde önemli gelişmeler yaşanmıştır. Sanayi, bölge ekonomisinde tarımın ardından gelen itici güçtür.
- Petrol: Bölge, Türkiye’nin yerli petrol kaynağıdır (Batman, Diyarbakır, Adıyaman, Siirt).
🇹🇷 BÖLGENİN TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ YERİ
Bölgenin Türkiye ekonomisine katkısı, 1987’deki beklentilerin ötesinde bir dönüşümle büyük ölçüde artmıştır.
- Tarım Üretimi: Sulu tarıma geçişle birlikte, bölgenin tarım üretimi ve Türkiye ekonomisine katkısı (özellikle pamuk, kırmızı mercimek, buğday, fıstık ve mısır gibi stratejik ürünlerde) büyük bir artış göstermiştir. Türkiye’nin pamuk üretiminin yaklaşık yarısından fazlası bu bölgeden karşılanmaktadır.
- Enerji Katkısı: GAP kapsamında kurulan HES’ler (özellikle Atatürk Barajı), Türkiye’nin elektrik enerjisi üretiminde çok önemli bir paya sahiptir ve Türkiye’nin enerji güvenliğine büyük katkı sağlamaktadır.
- Madenler: Doğal gaz, fosfat, demir ve krom gibi önemli maden yatakları mevcuttur.
