⛰️ YÜZEY ŞEKİLLERİ
İl topraklarının Karadeniz kıyıları dik yalıyarlarla çevrilidir. Bu yarlar arasında yer yer küçük, kumsal, koylara rastlanır. Bunlar Zonguldak yakınlarında, Filyos Çayı üzerinde ve Anamur’da plajlar meydana getirirler. İlde dağlar ve ormanlar geniş yer tutar. Güney kesiminde yükseltileri fazla olmayan dağlar yer alır. İlin başlıca dağları şunlardır: Panayır Tepesi (1.544 m), Bacaklı Yayla (1.637 m), Keltepe (1.976 m).
💧 AKARSULAR VE GÖLLER
En önemli akarsu Filyos Çayı’dır (228 km). Karabük’te Soğanlı ve Anaç akarsularının birleşmelerinden meydana gelen bu çay, Bolu Suyu’nun da katılmasıyla Hisarönü’nde Karadeniz’e dökülür. İlin diğer akarsuları Bostan Çayı, Ereğli dolaylarındaki Gülünç ve Karadeniz’e dökülen Üzülmez Deresi’dir.
🌥️ İKLİM
Kıyı kısımlarında Karadeniz iklimi görülür. Yazlar serin, kışlar biraz daha sert geçer. Çünkü hiçbir doğal engel olmadığı için kuzey rüzgârlarına açıktır. İl merkezi Zonguldak’ta yıllık ortalama sıcaklık C’dir. En sıcak ay ortalaması C, en soğuk ay ortalaması ise C’dir. Kaydedilen en düşük ısı C, en yüksek ısı C’dir. Yağışlar genel olarak boldur. Yıllık ortalama yağış 1.245 mm’dir.
🌳 BİTKİ ÖRTÜSÜ
Dağlık alanlarının büyük bir bölümü sık ormanlarla kaplıdır. Ormanlar ilin en çok doğu ve batı bölümlerinde bulunur. Bu ormanlarda en çok çam, meşe, ardıç, karaağaç, ıhlamur, çınar ağaçları görülür. Bütün il topraklarının % 33’ü ormanlarla kaplıdır. Denizden 100-200 m yükseklikler maki görünüşlü ağaçsı bitkilerle kaplıdır.
💰 EKONOMİ
TARIM VE HAYVANCILIK
Geniş bir bölümü ormanlarla kaplı olduğu için en çok bağ bahçe ekimine yer verilmiştir (sebzecilik, meyvecilik, bağcılık). Akarsu vadilerinde sebze yetiştirilir. Safranbolu çevresinde bağcılık gelişmiştir. Meyvelerden en çok elma, armut, ceviz ve erik yetiştirilir. Tahıllardan, mısır, buğday, çavdar ekilir. Endüstri bitkileri arasında en başta gelen ürün ketendir.
Tarıma elverişli alanları 271.981 ha, sulanabilir alanları ise 30.877 ha’dır. İldeki tarım ürünlerinin içinde öncelikle mısır, buğday, arpa, patates ekimi gelir. Bitki üretimi açısından Bartın, Çaycuma, Ereğli ve Karabük ilçeleri önde gelir. 530.288 hektar alanı ormanlarla kaplı olan Zonguldak ilinde, 1980 yılında 197.358 hektar alana tahıl, 3.847 hektar alana baklagiller, 500 hektar alana endüstri bitkisi, 1.246 hektar alana yağlı tohum, 2.626 hektar alana yumru bitki ekilmiştir. Ayrıca 402 hektar alana yem bitkisi ekilmiştir.
1980 yılında Zonguldak’ta elde edilen başlıca ürünler (ton olarak): Buğday (127.160), arpa (421.233), kaplıca (9.650), çavdar (4.020), yulaf (8.643), mısır (98.324), darı (3.485), pirinç (96), nohut (502), bakla (860), bezelye (369), mahlut(4.600), fasulye (2.044), mercimek (500), fiğ (26), kenevir (lif 92), keten (lif 420), ayçiçeği (1.292), soğan (434), sarımsak (331), patates (24.745).
1980 yılında Zonguldak’ta meyve üretimi (ton olarak): Armut (9.006), ayva (1.643), elma (17.374), muşmula (52), erik (7.586), kızılcık (3.370), kiraz (3.221), vişne (2.686), şeftali (2.087), zeytin (32), antep fıstığı (4), badem (290), ceviz (5.873), fındık (7.779), kestane (4.441), çilek (824), dut (7.815), incir (1.021), nar (60), üzüm (464).
Sebze üretimi aynı yıl 7.917 hektar alanda yapılarak 105.583 ton ürün elde edilmiştir. Bunlardan 33.944 tonu yaprağı yenen sebzeler, 59.773 tonu meyvesi yenen sebzeler, 10.600 tonu baklagiller, 1.154 tonu soğansı, yumru ve kök sebzelerdir. Ayrıca 102 ton karnabahar üretimi yapılmıştır.
İlin hayvan sayısı ve hayvan üretimi incelendiği zaman 1980 yılında 759.694 baş hayvan bulunduğu görülür. İlde sığır, koyun ve kıl keçisi besleyiciliği önemlidir. Zonguldak’ta 14.090 baş at, 9.340 baş katır, 8.590 baş eşek, 52.900 baş inek, 89.615 baş öküz, 13.170 baş sığır, 111.320 baş dana, 59.229 baş manda, 139.060 baş koyun, 115.515 baş kıl keçisi, 46.870 baş tiftik keçisi, 1.215.000 tavuk, horoz, 64.200 hindi olduğu saptanmıştır. Aynı yıl ilde, 96.940 ton süt, 100.000 ton yapağı, 326 ton bal, 50 ton tiftik, 8.120.000 adet yumurta, 1.810 ton et, 78.420 adet deri üretimi yapılmıştır.
SANAYİ VE MADENCİLİK
Zonguldak, Türkiye’nin yeraltı zenginlikleri yönünden başta gelen illerinden biridir. Endüstri gelişmesi bakımından üçüncü sırada yer alır. Bu ilimiz maden kömürünün geniş yataklara yayıldığı bir bölgeyi içine alır. Bu özellik, bütün il çevresinin çok kısa bir süre içinde gelişip kalkınmasını sağladığı gibi, yurdumuzdaki endüstri ilerlemesinin de bu bölgede toplanmasına yol açmıştır. İl sınırları içinde yer alan Sömikok Fabrikası, Çatalağzı Termoelektrik Santrali, Karabük Demir-Çelik Tesisleri, kara elmas adıyla değerlendirilen maden kömürünün işletmeye açılması sonucu meydana getirilen endüstri işletmelerinin en büyükleridir. 20. yüzyıl başlarında küçücük bir kasaba durumunda olan Zonguldak, bugün büyük tonajlı gemilerin bile yanaşmasına elverişli ve modern araçlarla donatılmış limanı olan ünlü bir endüstri ve maden şehridir. Kalabalık işçi kütlelerinin toplandığı kömür havzasında, artan nüfusa paralel olarak iş hacmi de genişlemiştir. Büyük kuruluşlardan başka kok, sülfürik asit, süper fosfat, naftalin, ateş tuğlası, çimento, kâğıt, kereste, konserve ve metal eşya fabrikalarıyla çeşitli atölyeler vardır.
Karabük Demir-Çelik Fabrikaları: Zonguldak iline bağlı bir ilçe merkezi olan Karabük, Türkiye’de kurulan ilk ağır endüstrinin bütünüyle toplandığı önemli bir şehir değerindedir. Demir-çelik tesisleri kurulmadan önce küçük bir köy olan Karabük, bugün kurulan endüstri sayesinde şehir görünümünü kazanmıştır. Fabrikanın temeli 1937 yılında atılmış, iki yıl sonra da işletmeye açılmıştır. Zonguldak’tan gelen kömür, Sivas’ın Divriği ilçesinden gelen demir burada demir-çelik endüstrisini yaratmıştır. Karabük Demir-Çelik Fabrikaları’nda üç yüksek fırın vardır. Bu fırınlarda günde 1.600 ton ham madde işlenebilmektedir. Yüksek fırınlardan elde edilen ham demire, tesislerin özel bir bölümünde (çelikhane) çelik niteliği verilir; işleme (haddehane) bölümünde de devam edilir ve mal piyasaya çıkarılır. Karabük fabrikalarının bu bölümünde yıllık üretim 600.000 tona ulaşmıştır. Ayrıca Karabük’teki demir-çelik tesislerine bağlı ve demir üretimine yardımcı işletmeler durumunda birçok fabrika daha bulunmaktadır. Karabük Demir-Çelik Tesisleri’ne bağlı bir başka işletme de kok kömürü fabrikasıdır. Zonguldak’tan getirilen maden kömürü burada arıtılır ve kok durumuna getirilir.
Ereğli Demir-Çelik Fabrikaları: Zonguldak iline bağlı Karadeniz Ereğlisi’ndeki Ereğli Demir-Çelik Fabrikaları 1965 yılında işletmeye açılmıştır. Fabrikanın yapımı tamamlanan yüksek fırını Avrupa’nın en büyük ve en modern yüksek fırınlarından biridir. 24 saatte 1.500 ton ham demir çıkaran bu yüksek fırın, yüksek basınç altında işletildiği zaman 2.250 ton üretim yapar. Üretim çeşitleri şunlardır: Çelik levhalar (gemi, vagon, kamyon, tahıl siloları yapımı için), sıcak haddelenmiş kangal (soba, soba borusu, kürek, mibzer, tarım aletleri, arıtma ve havalandırma düzenleri yapımı için), dekape saçlar (buzdolabı, çamaşır makinesi, mutfak eşyaları, çelik mobilya, kamyon karoseri, düz ve oluklu saç yapımı için), boru bandı (petrol, su ve gaz boruları için) elektrolitik teneke (her cins konserve kutusu, yağ ve gaz tenekesi ile metal kap yapımı için).
Zonguldak Limanı: 15 Ağustos 1953 yılında yapılan liman, ilin ekonomi alanındaki gelişmesine ve ulaşım işlerinde büyük yarar sağlamıştır. Su yüzü alanı 32 hektar olan limana 10.000 tonluk gemiler rahatça girip istedikleri manevraları yapabilirler. Liman 460 m’lik kuzey ve 410 m’lik batı dalgakıranlarıyla korunmaktadır. Limanda 500 metre uzunluğunda kömür yükleme rıhtımı, 125 metrelik direk rıhtımı, 125 metrelik ticari eşya rıhtımı yer alır. 10 metre derinliğe kadar taranmış ve dibi temizlenmiştir. Modern vinçler, makinelerle donanmış kömür yükleme rıhtımına, üç büyük, bir küçük tonajlı yük gemisinin, aynı anda yanaşıp yükleme boşaltma yapması mümkündür.
Maden Kömürü: Zonguldak, yurdumuzun maden kömürü bölgesidir. Bu nedenle il ekonomisinin belkemiği de madenciliktir. Karadeniz Ereğlisi’nden Amasra’ya kadar geniş bir alanda taş kömürü yatakları bulunmaktadır. Kozlu, Zonguldak, Kilimli çevresinde 42 ’lik bir alan en verimli bölgedir. Bu zengin kömür yatakları komşularımızdan hiçbirinde yoktur. Zonguldak yöresindeki taş kömürü yatakları yaklaşık 300 milyon yıl kadar önce oluşmuştur. Bölgede maden kömürü varlığını Uzun Mehmet adında bir köylü bulmuştur. Uzun Mehmet değirmene geldiği sırada dere yatağı civarında dolaşırken, taşlar arasında kömüre benzer birtakım parçalar gördü ve bunlardan birkaç tane alarak evine getirip ocağa attı. Taşlar yanıyordu. Böylece Zonguldak kömür madeni 1829 yılında bulunmuş oldu. İlk ocaklar 1848 yılında işletmeye açıldı. Zonguldak kömürlerini 1854-1885 yıllarında İngilizler işlettiler. 1865’te Bahriye Nazırlığı devraldı. 1882 yılında serbest olarak satılan taş kömürü işletmesine yabancı ülkelerin şirketleri de ortak oldular. Cumhuriyetten sonra kömürü, Ereğli Kömür İşletmeleri satın aldı. Daha sonra Etibank’a devredildi. 1940 yılında bütün kömür ocaklarını devlet satın aldı. Günümüzde Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu tarafından işletilmektedir.
📜 TARİH
Zonguldak ilinin sınırları içindeki topraklar M.Ö. 2000 – 1200 yılları arasında Hititler’in egemenliğindeydi. O çağlarda «Palla» adıyla anılan bölge, daha sonra Frigya ve Lidya krallıkları, Pers İmparatorluğu (M.Ö. 6. yüzyıl) ve Makedonya Krallıkları’nın (M.Ö. 1. yüzyıl) egemenliklerine sahne oldu. Roma İmparatorluğu 395 yılında ikiye ayrılınca, Zonguldak toprakları Doğu Roma sınırları içinde kaldı. Bizanslılar 1071 yılında Alp Arslan’a yenilince, Anadolu’yu fetheden Kutalmışoğlu Süleyman Şah bölgeyi de Selçuklu sınırlarına kattı.
Haçlı Savaşları’nda Bizanslılar tarafından geri alınan bölge daha sonra Cenevizliler’e bırakıldı. Amasra, Ereğli, Filyos o çağlarda Cenevizliler’in elinde bulunan ünlü ticaret kolonileri idi. Bölgede Türk egemenliğinin yeniden kurulması ancak 13. yüzyılda mümkün oldu. Candaroğulları Türk Beyliği’nin bölgeyi egemenliği altına aldığı 1291 yılında bile Amasra Cenevizliler’in egemenliğinde idi. Sonradan İsfendiyaroğulları adını alan Candaroğulları Devleti’nin merkezini Eflani’den Kastamonu’ya taşıdılar. Bu tarihlerde Safranbolu, Filyos ve bugünkü Zonguldak topraklarının büyük bir kısmı beyliğe katıldı. Uzun bir süre Selçuklular’ın ve İlhanlılar’ın egemenliğinde kalan İsfendiyaroğulları’nın egemenliğine Yıldırım Bayezid’in son vermesi ile bu topraklar da Osmanlı Devleti’ne katılmış oldu (1392). Cenevizliler’in elinde tuttuğu Amasra şehrinin Osmanlılar tarafından fethi ise Fatih Sultan Mehmed’in padişahlık yıllarına rastlar (1459).
Bugünkü Zonguldak sınırları içinde Osmanlı İmparatorluğu’nun Bolu Sancağı’na bağlı birkaç ilçe merkezi yer alırdı. Tanzimat’tan sonra bu ilçeler Kastamonu Eyaleti’ne bağlandı. Zonguldak 1920 yılında bir sancak merkezi durumundaydı. Cumhuriyetten sonra il oldu (1924).
🏞️ GEZİLİP GÖRÜLECEK YERLERİ
Kara elmas denen maden kömürü ve turizm Zonguldak’ta iç içedir. Çevrenin bütün dağlarını kaplayan yemyeşil ormanlarla Karadeniz’in serin sularına açılan altın kumlu plajların doğal güzelliklerine doyum olmaz.
Turizm de gittikçe gelişmektedir. Bu alanda en tanınmış şehir Safranbolu‘dur. Safranbolu günümüze kadar özenle korunmuş tarihî evlerle donanmıştır. İçinde hâlâ yaşanan, ilçenin güzelliğini ve turistik değerini arttıran bu evler, Anadolu Türk sivil mimarisinin en güzel örnekleridir. Günümüzde gümüş çivili işlemeli tavanları, tahta çivili oymalı duvarları, orijinal kapı tokmakları, pencereleri ile bu evler Türk halkının geleneksel kültürüne verdiği değerin en güzel örneklerini oluşturur.
🎶 YÖREDEN BİR TÜRKÜ
Yeşil İpek Bükene
Yeşil ipek bükene (Sunam of!) Yâre dizlik dikene Mevlâm da sabırlar versin (Sunam of!) Gizli sevda çekene Elinde şamdan Bakıyor camdan Geçiyor yoldan Zarif de hanım
Gidiyom elinizden (Sunam of!) Kurtulam dilinizden Yeşil baş ördek olsam (Sunam of!) Su içemem gölünüzden Elinde şamdan Bakıyor camdan Geçiyor yoldan Zarif de hanım
💃 FOLKLOR
Mâni söyleme geleneğini kına gecelerinde, düğünlerde, kış geceleri evlerde yapılan toplantılarda hâlâ sürdüren ilin, zengin ve renkli bir halk edebiyatı geleneği vardır. Mânilerde, yöre ağızlarının etkileri görülür. Eskiden toplantılarda, düğünlerde mâni söyleyen erkeklere de rastlanırdı.
Evlenmelerdeki gelenekler büyük ölçüde terk edilmiştir. Günümüzde yalnız bazı kırsal kesimlerde sürdürülen bu gelenekler, evlenecek oğlu olanların alacakları kızı bulup beğenmeleriyle başlar. Bu beğenmeler daha çok düğün ve derneklerde olur. Kızı başka isteyenler varsa, kızın tercihini kendileri lehinde kullanması için yapılan çalışmalara, «dal budak kırma» adı verilir. Kız tarafıyla yapılan görüşmeler olumlu sonuçlanınca, ipekten yapılma «söz mendili» kız evine gönderilerek, nişan günü tespit edilir. Nişan iki tören olarak yapılır. Büyük tören kız evinde yapıldıktan bir gün sonra, ikinci tören oğlan evinde yapılır.
Geleneksel kadın giyimlerinde «ustufa» dikkati çeker. Kol ağızları ve yakası dantel işli olan ustufanın önü boydan boya açıktır. Özel günlerde üstü sim işlemeli yelekler giyilir. Sırma işli ya da ipekli yeleklere «kapale» denir.
Zonguldak halk oyunları, davul ve köçek oyunlarıdır. Ayrık düzende oynanan oyunlar ise, zeybek, zil ve kaşıkoyunlarıdır. Bunların dışında daha çok köylerde oynanan «Bakkal oyunu», «Ayı oyunu», «Arap oyunu» gibi seyirlik oyunları da vardır.
