"turk" için Arama Sonuçları (382 sonuç)

…yılında) Bitlis’i ele geçirdilerse de kısa bir zaman sonra Bizanslılar yeniden egemen oldular. Emeviler döneminde tekrar Müslümanlar’ın eline geçen Bitlis, 200 yüzyılı aşkın bir süre Emevi ve Abbasiler’in yönetiminde kaldı. Daha sonra yeniden Bizans yönetimine giren Bitlis zamanla Mervaniler tarafından da işgal edilmiştir. 1071 Malazgirt Zaferi sonrası Selçuklu Türkleri’nin akıncıları Anadolu derinliklerine akınlar yaptıkça Bitlis’e de uğradılar. 1085’te Melikşah’ın komutanlarından Fahrüd-Devle, Mervaniler’i ortadan kaldırdı. Bitlis ve yöresini aynı yıl ele geçirdi…

Tarihî Harput şehrinin zamanla önemini kaybetmesi üzerine aynı adla anılan eyalet merkezi, Vali Reşit Mehmet Paşatarafından Uluova’daki Mezraa’ya alındı. Mezraa’nın hızla geliştiği bir sırada eyalet valiliğine atanan İsmail Paşa,zamanın padişahı Abdülaziz’e bir bağlılık görevinde bulunmak amacıyla bu yeni şehre Mâmuret-ül-Aziz (Aziz’in bayındırdığı şehir) adının verilmesini sağladı (1862). Halk arasında zamanla Elaziz diye kısaltılarak anılan şehrin adı,Cumhuriyet çağında Bakanlar Kurulu kararıyla Elazığ’a çevrildi (10 Aralık 1937).

Yörenin bilinen en eski adı Suhma’dır (Zuhma). Coğrafyacı Strabon Akilisane diye söz etmiştir. Erzurum’un batısında Karasu kıyısında kurulduğu bilinen Eriza şehri Erzincan ilinin adının kaynağı olarak kabul ediliyor.Özellikle Eriza’ya Selçukluların Erzincan demesi ve adın Erzingan’dan Erzincan’a dönüşmüş olması akla yatkın görüştür.

M.Ö. 2000 yıllarında Şanlıurfa’ya Orroes adının verildiği bilinmektedir. Süryaniler bu şehre Orhai diyorlar, Araptarihleri de aynı adı Ruhâ biçiminde yazıyordu. Konuşma dilinde bu kelime zamanla Rehâ olmuş, Türkler’in bu bölgeyi almasından sonra Urruka, daha sonra da Urfa biçimine dönüşmüştür. Urfa halkının Kurtuluş Savaşı’nda gösterdiği kahramanlık göz önüne alınarak 1984’te ilin ve il merkezinin adı Şanlıurfa’ya çevrilmiştir.

…olmuştur. Yer yer çalı kümelerine, su boylarında da seyrek kavaklara rastlanmaktadır. Kış yağışlarıyla yeşillenen düzlükler, yaz sıcaklarının başlamasıyla hemen bozkıra döner, otsu bitkiler kurur. Şanlıurfa ili, Türkiye’nin orman bakımından en fakir ilidir. İl sınırlarında belli başlı hiçbir orman yoktur. EKONOMİ TARIM VE HAYVANCILIK İlde tarım ve hayvancılık halkın birinci derecede geçim kaynağıdır. Tarihte verimliliğiyle ünlü Şanlıurfa toprakları, günümüzde, sulanamayışı nedeniyle verimsizleşmiştir. Yapımı sürdürülen Karakaya Barajı ve Şanlıurfa Tüneli’nintamamlanmasıyla Harran Ovası sulanacaktır. Böylece verimli yemyeşil Mezopotamya yeniden canlanacak, yılda…

Siirt sözü, ilk çağlarda bu bölgede yerleşenlerin dilinde Keert biçiminde söyleniyordu. Anlamı "şehir" demekti. İslâm ve Batı kaynaklarında kentin adı; Seerd, Saert, Sairt olarak geçer. Selçuklu Türkleri Anadolu’ya geldikleri zaman bu sözlerin yerine Siirt adını kullanmaya başladılar.

…köyündedir. Derzin Kalesi: Baykan ilçesinin Adakale köyündedir. Ulucami: 1129 yılında Selçuklu sultanlarınca onarılmıştır. 💃 FOLKLOR VE TÜRKÜLER Siirt’te geleneksel giysiler görülür. Erkekler şal-şapik (tiftik ipliğinden dokunmuş) ve poşu giyer. Kadınlar uzun, göz alıcı renkli elbiseler ve süslü başlıklar takar. Halk oyunları arasında lorke, çepik, govent, karakistan, delilo ve halay yer alır. Ünlü Türkü: "Yastığı kuş tüyünden-Bir kız sevdim köyünden" türküsü ünlüdür. 🎶 YÖREDEN BİR TÜRKÜ Yastığı kuş tüyünden, Bir kız sevdim köyünden. Gül yüzünü göreyim, Ölüyorum derdinden.

Mardin il merkezinin bulunduğu yerde ilk kentin Persler’in bu yöreye yerleştikleri Madro kavmi tarafından kurulduğu bilinir. Mordeliler burada kurdukları kente kavimlerinin adını vermişlerdi. Yüzyıllarca burası bu adla anıldı. Bizanslılar Marde’yi Mardie olarak anmaya başladılar. Bölge Türkler’in eline geçtikten sonra Mardin olarak anıldı.

Gaziantep’in bulunduğu bölgedeki eski Dolikhe kentine Bizanslılar Tolupa, Araplar Delûk, Türkler Dülük diyorlardı.Şimdiki Gaziantep şehrinin yerinde bir köy vardı. Araplar bu köye Ayntâb dediler. Ayntab adı yüzyıllar boyu Türkler tarafından kullanılmış, halk arasında ise Antep denilmiştir. Kurtuluş Savaşı’nda halkın gösterdiği kahramanlık nedeniyle TBMM 6 Şubat 1921 yılında ilin adını, Gaziayntab’a çevirmiş bu isim 1928’de Gaziantep olmuştur.

Diyarbakır’ın en eski adı Asur kaynaklarına göre Amidi olarak geçer. (M.Ö. 1300). Arabistan’dan Dicle civarına göç eden Bekr kabilesi, yerleştikleri topraklara "Bekrilerin diyarı" anlamına gelen "Diyar-ı Bekr" adını verdiler. Atatürk 1937 yılında yaptığı bir konuşmada "Diyarbakır" olarak bahsetti. İlin adı Bakanlar Kurulu tarafından onaylanarak Diyarbakır oldu.