Tansiyon

🫀 Tansiyon

«Tik – tak … Tik – tak …» Bu düzenli gürültü nedir? Kalbin, büyük atardamar (aort)’a 70–80 cm³ kan verirken çıkardığı bu düzenli «Tik – tak»lar hayatın sesidir. Sol karıncığın enerjik kasılması (kalb basılması = sistol) kanı aort yoluyla vücut içerisindeki gezisine çıkarıp onun kılcal damarlara kadar dağılımını sağlar. Kanın böyle gerçek bir pompayla basılması ve kapalı bir boru sistemi içinde dolaşması, onun organizmadaki sık ve uzun toplardamarlarla atardamarlarda bir basınç meydana getirmesine yol açar.

Kan basıncı (yani TANSİYON) kanın atardamarların çeperlerinde yaptığı basınçtan başka bir şey değildir.

🧪 Esnek Borular

Eğer aort ve öteki atardamarlar esneklikten yoksun sert borular durumunda olsalardı, aralıklı olarak basılan kan bunların içinde düzensiz bir biçimde akacaktı. Gerçekten de kalb kasılması (sistol) sırasında atardamarlara yollanan kan buralarda büyük bir basınç yapacak, kalb gevşemesinde (diyastol) ise basınç sıfıra düşecekti. İşte bu esneklikten ötürü atardamarlar, kalb kasılmasıyla gelen kanın damar çeperlerine yaptığı basınçla genişler. Basınç azalınca da tekrar büzülerek kanın düzenli olarak akışını ve onun vücudun en uzak noktalarına kadar gitmesini sağlar.

⚙️ Tansiyonun Normal Düzeni Nasıl Sağlanır?

Atardamarların büzülmeleri kalb kasılmaları arasındaki gevşeme (diyastol) sırasında vücuttaki kan basıncını normal bir düzeyde tutar.

Atardamarların büzülmelerinden ötürü kalb kasılmaları arasındaki gevşeme süresinde vücuttaki kan basıncı hiçbir zaman sıfıra düşmez. Gerçekten de atardamarlardan birini delecek olursak, kan birbirini izleyen dalgalar durumunda hiç kesilmeden akar.

Atardamar basıncını ilk defa 1733’te İngiliz bilim adamı Stephen Hales ölçmüştür. Bilginin yaptığı basit bir deneydi: Bir atın atardamarlarından birine soktuğu cam tüpte, kanın aşağı–yukarı 3 m. yükseldiğini gördü. Bu, 228 mm yüksekliğindeki cıva basıncına eşitti. Böylece atın tansiyonunun 3 m. yüksekliğinde bir kan basıncı meydana getirecek güçte olduğunu gördü.

🧪 Tansiyon Nasıl Ölçülür?

Tansiyon adıyla anılan kan basıncının ölçüsü nedir? Tansiyon vücudun her yerinde aynı değildir. Aorttan başlayıp atardamarlar, ikinci derecedeki atardamarlar ve kılcal damarlara doğru kan basınının gittikçe azaldığı görülür. Aort içinde ortalama basınç 10 cm civa basıncına eşittir (Bu da aşağı yukarı hava basıncının yedide birine eşittir). İkinci derecedeki atardamarlarda 3 cm, kılcal damarlarda ise 2 cm’dir. Toplardamarlarda basınç daha da azalır. Kalbin gevşeme (diyastol) sırasında da sıfıra düşer.

Sağlam bir insanın tansiyonu ne olmalıdır? Bu soruya cevap vermeden önce tansiyonun en az iki ölçüsünü bilmemiz gerektiğini hatırlatalım:

  • Büyük (maksimal) tansiyon kalbin kasılması (sistol) sırasında yani kanın çok kuvvetli bir itilişle çıktığı andaki basınçtır.
  • Küçük (minimal) tansiyon ise kalbin gevşemesi (diyastol) sırasında yani kalb sol karıncığının pompalamayı durdurduğu sırada kanın damar içindeki basıncıdır.

Tansiyon birbirini izleyen kalb kasılmalarının ortalamasıdır.

📊 Yaşa Göre Tansiyon Tablosu

YAŞ ERKEK (Büyük) ERKEK (Küçük) KADIN (Büyük) KADIN (Küçük)
1–5 75–90 50–60 75–90 50–60
7–8 83–95 50–65 85–95 50–65
10–12 95–105 50–70 95–105 50–70
14–15 97–120 60–72 95–115 57–72
17–18 106–122 60–75 93–110 57–73
20–24 108–132 65–77 100–120 55–70
25–29 110–132 65–80 100–120 55–75
30–34 110–132 65–80 100–120 60–65
35–39 110–132 65–80 105–125 60–80
40–44 110–140 65–85 110–130 60–90
45–49 110–140 65–90 110–140 65–85
50–59 115–142 65–90 110–145 65–90
60–69 115–145 65–90 115–155 70–90
70–79 120–160 65–90 115–165 70–90
80+ 120–155 65–90 115–160 70–90

⚙️ Tansiyon Nasıl Düzenlenir?

Kan basıncını düzenleyen mekanizma ve etmenler nelerdir? Normal etmenler pek çoktur:

  • Kalbin kasılma gücü
  • Vücuttaki kan miktarı
  • Kanın yapışkanlığı (yani akışkanlığı)
  • Kanın gerilimi
  • Damar çapı
  • Kanın damar içinde karşılaştığı direnim (damar çeperlerinin esnekliği)

Organizmamız, bütün bu etmenlerin çıkardığı güçlükler karşısında kan basıncını düzenleyici ilginç bir mekanizmaya sahiptir.

Bu mekanizmanın en önemli özelliği kalbe, aorta ve aortun bazı dallarına gelen «kan basıncını düşürücü sinirler»e sahip bulunmasıdır. Kan basıncı yükseldiği ve kalb boşalmakta güçlük çektiği zaman basıncın etkisiyle harekete geçen bu sinirler «vazomotör merkez» adı verilen omurilik soğanındaki belli bir merkezi uyarırlar. Bu merkezden gelen bir emirle atardamarlardaki basınç bunların genişlemesiyle düşer ve kalbin normal çalışması düzenlenmiş olur.

Bazı durumlarda organizmanın bir ya da birkaç bölümü fazla enerji sarfını gerektiren bir görev yapma zorunda kalır. Bu durumda böbreküstü bezinden salgılanan «adrenalin hormonu» atardamarları büzerek kan basıncının artmasını ve böylece kan dolaşımının hızlanmasını sağlar.

Kan basıncını düzenleyen bir başka mekanizma da «karotis (boyun atardamarı) gangliyonu (sinir düğümü)»dür. Sayısız sinir iplikçiklerinden meydana gelen ve bir buğday tanesi iriliğinde olan bu sinir düğümü boyun atardamarlarının ikiye ayrıldığı nokta üzerinde yer alır. Boyun iç atardamarının sinir düğümüyle birleştiği yerde «karotis sinüsü» adı verilen küçük bir şişkinlik vardır. Sinir düğümü ve sinüs, eğilme gibi vücudun aldığı herhangi bir durumdan meydana gelen kan basıncı değişikliklerini beyine bildirmeye yararlar.

Gerçekten de bu gibi durumlarda karotis sinüsünün kanla dolması karotis sinir düğümünü etkiler. Bu etkiyle sinir düğümü beyni uyarır. Beyin