Güneşli havada yüksek bir tepeye çıktığımız zaman çok geniş bir kara parçasını kolayca görebiliriz. İlk olarak gözümüze yemyeşil bir düzlük çarpar. Bu yeşil düzlüğün orasına burasına, sararmış buğday tarlaları dikdörtgenler durumunda serpilmiştir. Yeşil rengin hâkim olduğu bu tabloyu evlerin kırmızı damları lekeler. Yollar da beyaz kurdele biçiminde ufka doğru uzanarak yeşilliklerin içinde kaybolurlar. Bazen kavisler çizen bir nehir, bazen de ağaçlar arasından geçen bir kanal bu tabloyu tamamlar. Gördüklerimizin hemen hemen hepsi insanın tabiatı işlemesi ile meydana gelmiştir.
Ova deyince aklımıza düz ve geniş kara parçaları gelir. Gerçekten derin vadilerle yarılmamış düzlüklere ova denir. Bazı ovaların yükseltisi çok azdır (Örn: Çukurova, Büyük ve Küçük Menderes ovaları, Bursa ovası). Bazı düzlüklerin yükseltisi de çok fazladır (Örn: Ortalama yüksekliği 1000 metre olan Konya düzlüğü gibi). Demek ki bir düzlüğe ova diyebilmemiz için onun yükseltisine değil, o düzlük içinde derin vadilerin bulunup bulunmadığına bakmamız gerekir.
Ovalarda Akarsu ve Toprak Yapısı
Ovalarda akarsuların hızı az olduğundan menderesler meydana getirir. Ovalarda nehirlerin birçok kavisler (eğmeçler) çizerek aktığını görürüz. Toprak yüzeyi düz olduğundan akarsular hızlı akmaz ve her rastladığı engelde yön değiştirir.
Ovanın verimli toprağını, toz durumuna gelmiş türlü külte kırıntılarıyla çürümüş örgensel cisimler meydana getirir. Külte kırıntıları kil, kum (silis-kum) ve kireç (kalsiyum) dur. Çürümüş örgensel cisimlere tarımda «humus» adı verilir.
Ürün yetiştirilecek topraklarda, Azot, Fosfat, Potas ve humus unsurlarının belirli bir oranda bulunması gerekir. Bu dört unsurdan herhangi birisi çoğunlukta olduğu zaman, toprak onun adıyla isimlendirilir: killi toprak, humuslu toprak gibi. Birinin eksikliği doğal veya yapma (suni) gübrenin karıştırılmasıyla tamamlanır.
Tarlaları sulamada pınar ve arteziyenlerden (suyun kolayca yüzeye çıkmasını sağlayan madenî borular) çok faydalanılır.
Tarıma Elverişli Olmayan Ovalar
Ovaların dağlara yaslanan bölümleri tarım için elverişli değildir. Bazı ovaların yüzeyi çakıllarla kaplıdır; bu gibi yerlerde toprak, suyu saklayamaz. Toprağın killi olduğu ovalarda ise sular birikinti yaparak bataklıkları meydana getirirler. Bunun sebebi kilin, suyu toprağın derinliklerine salıvermemesidir. Bugün, bataklıkların suyu, açılan kanallar yardımıyla boşaltılarak ekilebilir tarlalar durumuna getirilmektedir. Böylece hem ekim alanı artmış, hem de sıtmanın önü alınmış olmaktadır.
Ovalarda savakların (sulama kanalları) kıyılarına ağaçlar dikilir. Bu ağaçların kökleri toprağın çökmesini önler.
Türkiye’deki Başlıca Ovalar ve Tarım Ürünleri
Türkiye’mizin hemen her bölgesinde değişik biçimlerde oluşmuş ovalara rastlamak mümkündür.
- KUZEY ANADOLU BÖLGESİ OVALARI (Bafra ve Çarşamba)
- Bu bölgede, Karadeniz kıyıları boyunca yalnız Kızılırmak ve Yeşilırmak deltaları, göze çarpacak kadar büyük ovalar meydana getirirler. Bafra ve Çarşamba ovaları, bu nehirlerin ağızlarında getirdikleri alüvyonlarla oluşmuştur.
- Tarım: Çeşitli tahıl, keten ve kenevir ile yemiş ağaçları yetiştirilir; Çarşamba ovası gibi sulak yerlerde pirinçyetiştirilmektedir. Türkiye’nin en ünlü tütünlerinden birçok tür Bafra ve batıdaki Düzce ovalarında bol miktarda elde edilir. Dar yalı ovalarında ise çoğunlukla, mısır ve ayçiçeği üretilir.
- GÜNEY ANADOLU BÖLGESİ OVALARI (Çukurova, Antalya, Amik)
- Bu bölge ovaları ülkemizin zengin ve çeşitli birer tarım alanıdırlar. Tarım, dağlık alanlarda olduğu biçimde dağınık topraklar üzerinde değil, geniş tarlalarda yapılır.
- Oluşum: Orta Toroslar ile Amanos dağları arasında, Seyhan ve Ceyhan gibi büyük nehirlerin getirdikleri alüvyonların birikmesi ile oluşan Adana Ovası bulunur. Güney-batıda denize doğru açılan kesimine Çukurova, kuzey-doğuda kalan kesimine de Yukarıova adı verilir.
- Tarım: Her türlü tahıl ve sebze (çoğunlukla turfanda sebzeler), orta ve sıcak iklim yemişleri yetiştirilir. Sıcak isteyen kıymetli ürünler, başta pamuk, Adana Ovası’nda çok önemli yer tutar. Sulama kolaylığı ile birlikte sıcak iklim etkisi altında bulunan Antalya ve Finike ovalarında portakal, limon, susam ve pirinç gibi çeşitli ürünler yetiştirilir. Amik ovası da bölgenin zengin yörelerinden biridir. Denizden 1.100 m. yükseklikte bulunan Elmalı Ovası’nda ise sert ikliminden ötürü Akdeniz ürünleri yerine tahıl tarımı hâkimdir.
- DOĞU ANADOLU BÖLGESİ OVALARI (Erzurum, Iğdır, Malatya)
- Doğu Anadolu’da Karasu-Aras dağlarının kuzeyinde Erzurum-Kars yaylası uzanır. Yayla içinde Erzurum Ovası ve daha doğuda Aras boyunda Iğdır Ovası (Sürmeli Çukur) yer alır.
- Oluşum: Bölgede, volkanlardan çıkan lâvların birikmesiyle oluşan Volkanik Ovalara da rastlanır (Örn: Pasinler ve Erzurum ovaları).
- Tarım: Bölgenin yazları sıcak ve yağışları oldukça az olan çukur ovalarında, çok sıcak isteyen ürünler yetişir. Iğdır Ovası’nda (yüksekliği 700-900 m) pamuk, pirinç; Malatya Ovası’nda hemen her türlü sebze, yemiş ve pamuk yetişir. Buna karşılık ovaların yüksek olanlarında ancak tez yetişen yahut çok sıcağı gerektirmeyen tahıl ve sebze ekilir. 1900 m’den daha yüksek olan Erzurum Ovası’nda arpa ile patates ve lahana gibi sebzeler yetişir.
- İÇ ANADOLU BÖLGESİ OVALARI (Konya, Eskişehir)
- Konya bölümünde yüksek yaylalarla birbirinden ayrılmış çanak biçimli ovalar göze çarpar. Ovaların çukur yerlerinde yazın kuruyan sığ göllere ve bataklıklara rastlanır (Örn: Güneyde Konya-Ereğli Ovası. Batıda Eskişehir Ovası).
- Tarım: Bölgenin en büyük düzlüğü olan Konya Ovası’nda öteden beri tahıl yetiştirilir. Yağışların Konya havzasından biraz daha fazla olduğu Eskişehir Ovası’nda tahıl ve şeker pancarı ekimi önemli bir yer tutar.
- BATI ANADOLU BÖLGESİ OVALARI (Gediz, Menderes)
- Ova yönünden en zengin bölgemizdir. Dağ sıraları arasındaki derin vadiler, Ege denizine yaklaştıkça açılıp oluk biçimli geniş çukurluklar durumunda sona ererler. Ege denizine dökülen önemli nehirlerin suladığı Bakırçay, Gediz, Küçük Menderes, Büyük Menderes ovaları bu geniş çukurlukların belli başlılarıdır.
- Tarım: Gediz’in iki kolu boyunca uzanan Salihli ve Turgutlu ile Akhisar ve Manisa ovalarında çok çeşitli ürünler yetiştirilir. Tütün, pamuk, susam, kavun ve karpuz tarlaları büyük yer tutar. Ama buraların en önemli ürünü çekirdeksiz üzümdür. Küçük Menderes Ovası’nda yetiştirilen çeşitli ürünler arasında zeytin, iyi cins tütün, çekirdeksiz üzüm, pamuk ve meyan kökü önemli yer tutar. Ayrıca, Büyük Menderes Ovası’nın baş ürünü olan incir burada da görülmeye başlar. Büyük Menderes Ovası’nda incirden ayrı olarak yetiştirilen önemli tarla ürünleri arasında pamuk ve tütün başta gelir.
- MARMARA BÖLGESİ OVALARI (Bursa, Adapazarı, Ergene)
- Burada da doğu-batı doğrultulu çukurlar göze çarpar. Bu dizi kuzeyde İzmit körfezini atlayarak doğuya doğru Sapanca gölü çukuru ve Sakarya nehrinin geçtiği Adapazarı Ovası ile sürüp gider. Uludağ eteğindeki Bursa Ovası ve bunun doğusunda İnegöl Ovası göze çarpar. Trakya yöresinde (Paşaeli) Ergene Çayı geçtiği için Ergene Havzası adı verilen oldukça büyük bir ova bulunur.
- Tarım: Bursa Ovası bugün, Türkiye’de en çok şeftali yetiştirilen bir yerdir. İnegöl, Karacabey ve Mustafakemalpaşa ovaları ile Susurluk çayı boyunca uzayan dar Susurluk Ovası’nda da başta tahıl olmak üzere, şeker pancarı, ayçiçeği, meyve ve sebze yetiştirilir. Adapazarı Ovası’nın zengin topraklarında çeşitli ürünler (tahıl, tütün, şeker pancarı, meyve, sebze) yetişir. Pamukova da bir tahıl deposudur. Ergene Ovası, tahıl, pancar ve ayçiçeği ekimine elverişli bir alandır.
Ovaların Oluşum Şekilleri
- BİRİKİM (ALÜVYON) OVALARI: Akarsuların, deniz dalgalarının, buzulların taşıyıp biriktirdikleri molozlardan meydana gelmiştir.
- AŞINIM OVALARI: Aşınmayla oluşmuş ovalardır. Bu çeşidin en uygun örnekleri ise akarsuların meydana getirdikleri yalama ovalar (peneplen) ve dalgaların aşındırmasıyla oluşmuş ve suların üstüne çıkmış kıyı düzlükleridir.
- VOLKANİK OVALAR: Volkanlardan çıkan lâvların birikmesiyle oluşan ovalardır. (Örn: Doğu Anadolu’da Pasinler ve Erzurum ovaları).
- DENİZLERDEN KAZANILAN OVALAR: İnsanların çalışması ile denizlerden kazanılan ovaların en önemlisi Hollanda’nın batı topraklarıdır. Bunlar, kurutulma ve setlerle suları önleme yoluyla kazanılmış topraklardır.
