YÜZEY ŞEKİLLERİ
Büyük bölümü Konya Kapalı Havzası’nda bulunan il toprakları çoğunlukla ovalardan oluşmuştur. Bu ovaların denizden yüksekliği ortalama 1.000 m dolayındadır. Ovaları çevreleyen dağlar ise 1.400-3.000 m arasında değişen yüksekliklere sahiptir. Dağların, % 35’ini kapladığı Konya’nın % 37,4’ü ovalarla kaplıdır.
Konya’nın toprakları Toroslar’ın kolları ile güneyden, güneybatıdan ve güneydoğudan çevrilmiş durumdadır. Güneybatıda bulunan Sultandağları 100 km’lik bir uzunluğa sahiptir. En yüksek noktası Akşehir Gölü’nün güneybatısına düşer (2.340 m). Beyşehir Gölü’nü güneyden ve batıdan çeviren Göl Dağları’nın Konya’daki kesiminde yükseklik 1.500 m’yi aşmaz. Taşeli Platosu’nu batıdan çeviren Geyik Dağları’nın en yüksek yeri Seydişehir ilçesinin batısında bulunan Gözet Dağı’dır (2.529 m). Orta Toroslar’ın en yüksek kesimi olan Bolkar Dağları Hadım Göksuyu Vadisi’nden başlayarak, doğu yönünde uzanır. Güney yamaçları sık ormanlarla kaplı olan dağların en yüksek noktası 3.430 m ile Aydos Tepesi’dir. Batı Toroslar’ın iç bölümündeki Erenler Dağı, Beyşehir-Seydişehir çöküntü alanını doğudan kuşatır. En yüksek noktası 2.481 m’dir. Konya-Ereğli arasındaki Karacadağ (2.025 m) ve Çumra-Karaman arasındaki Karadağ, volkanik dağlardır.
Konya il alanında orta, batı ve güney Anadolu platoları oldukça önemli yer kaplar. Haymana Platosu’nun devamı durumundaki Cihanbeyli Platosu, ilin en önemli platosudur. Ortalama 1.000 m yükseklikte olan plato, kara iklimikuşağında bulunduğundan, doğal bitki örtüsü step bitkileridir. Bir bölümü Konya topraklarında kalan Obruk Platosu 1.000-1.500 m arasında değişen yüksekliktedir. İçinde eski Obruk kasabasının bulunduğu plato, kalkerli yapısı nedeniyle, zaten az olan yağışları tutamaz. Kara ikliminin de etkisiyle doğal bitki örtüsü step bitkileridir. Yalnız kuzey yarısı Konya il alanında bulunan Taşeli Platosu, ilin diğer platolarından daha yüksektir. Kara iklimiyle Akdeniz iklimi arasında bir geçiş oluşturan platonun doğal bitki örtüsü oldukça zengindir. Plato üzerindeki dağlarda sedir, karaçam, ardıç, kızılçamgibi ağaçlarla kaplı ormanlar vardır. Vadilerde sebze ve meyvecilik yapılır. Bu ana platolardan başka Bolkar, Sultan ve Geyik Dağları’nın yamaçlarında birçok yayla vardır.
İlin başlıca ovaları Konya, Ereğli, Karapınar, Karaman, Ayrancı, Cihanbeyli, Altınekin, Kulu, Yeniceoba, Ilgın, Beyşehir ve Seydişehir Ovaları’dır.
Konya Ovası Bozdağ’ın güneyi ile Çumra’nın güneyi arasında 80 km’lik bir alanı kaplar. Ortalama yüksekliği 1.000 mdolayındadır. Yıllık yer altı su rezervi 2.000.000 m$^3$ olan ovanın yer üstü suyu yok denecek kadar azdır. Kara ikliminin egemen olduğu Konya Ovası’nda, tahıl üretimi yapılır.
Ereğli Ovası Konya Havzası’nın en çukur bölümünde yer alır. Konya’nın önemli tarım alanlarından biridir. Ovanın yer altı su rezervi 25.000.000 m$^3$ dolayındadır. Ovada tahıl ve şeker pancarı üretilir.
Karapınar ilçesinin kuzeyinde bulunan Karapınar Ovası yaklaşık 700 km$^2$’lik bir yüzölçümüne sahiptir. Yer altı suları açısından zengin olmayan ovada tahıl üretilmektedir.
Karaman ilçesinin kuzeyinde bulunan Karaman Ovası 600 km$^2$’lik bir yüzölçümüne sahiptir. Yıllık yer altı su rezervi 30.000.000 m$^3$ dolayındadır. Ovada sulama çalışmaları yapılmaktadır. Kuru yerlerinde tahıl, sulanabilen yerlerinde şeker pancarı üretilir.
Tuz Gölü’nün batısında bulunan Cihanbeyli Ovası yağışların azlığı nedeniyle yer altı sularıyla sulanmaya çalışılmaktadır. Bu amaçla Toprak-Su Müdürlüğü’nce açılan kuyular vardır. Kara ikliminin egemen olduğu ovada tahılüretimi yapılır.
Altınekin Ovası küçük bir ovadır. Ovadan geçen Değirmenözü Deresi yazın kurur. Burada tahıl ve sanayi bitkileriüretilmektedir. Bunların dışında il sınırları içinde bulunan Yeniceoba Ovası’nda, tahıl ve sanayi bitkileri, yer üstü su kaynakları açısından daha zengin olan Ilgın Ovası’nda sanayi bitkileri üretilmekte; Çarşamba Suyu’nun suladığı Beyşehir ve Seydişehir Ovaları’nda kuru ve sulu tarım yapılabilmektedir. Ayrıca bu ova üzerinde Konuklar ve Gözlü Devlet Üretme Çiftlikleri bulunmaktadır.
AKARSULAR VE GÖLLER
İl toprakları, Konya Kapalı Havzası ile Akarçay, Sakarya ve Doğu Akdeniz Havzaları üzerinde yer alır. Büyük akarsu yoktur, bölge çok sayıda göl, bataklık ve küçük akarsuları toplayan bir havzadır. Havzada bulunan akarsular genellikle yazın kuruyan, havza dışına dahi çıkamayan küçük derelerdir. Kapalı havza, 54.000 km$^2$ dolayında bir alanın sularını toplamaktadır. Türkiye’nin en büyük kapalı havzası olan bu havzanın yıllık ortalama su hacmi 4 milyar m$^3$’tür.
Akarçay Havzası Akşehir Gölü çevresini kaplayan havzadır. Sultandağları’nın arasında kalan havzanın su toplama alanı 7.200 km$^2$, ortalama yıllık su hacmi 900 milyon m$^3$’tür.
Sakarya Havzası akarsu yönünden en fakir havzadır. Cihanbeyli Platosu’nun kuzey kesimi ile Yunak yöresi, bu havza içinde kalmaktadır.
Konya Kapalı Havzası’nda bulunan akarsulardan Çarşamba Suyu Konya Ovası’nın batısındaki dağlardan doğar; Çumra Ovası’na kadar uzanır. Sulama amacıyla Beyşehir ve Suğla Gölleri ile birleştirilmesi düşünülen bu akarsu üzerinde ilk sulama çalışmaları, 1914 yılında başlamıştır. Çumra’ya açılan sulama kanalı ile Çumra Ovası sulanmaktadır.
Aydos Dağı ile Bozdağ’dan doğan İvriz Suyu, yağışların bol olduğu ilkbahar ve kış aylarında bol su taşır. Çevresine sulama açısından oldukça yararlı olmaktadır. Akarsu üzerinde Ereğli Sulama Projesi çalışmaları yapılmaktadır.
Ayrıca Toros Dağları’nın kuzeyinden doğan İprala Deresi, Gökdağ’ın eteklerinden doğan İnsuyu, Ereğli’de Kurşunlu Dağı’ndan doğan Divle Suyu, Takkeli Dağı’ndan doğan Uluçay, Kocaçal Dağı’ndan doğan Balkı Deresi, Ilgın’ıngüneyinden doğan Takke Deresi ve Ilgın Gölü’ne dökülen Argıthane Deresi bu kapalı havzanın belli başlı akarsularıdır.
İlin güneyindeki kesimi Doğu Akdeniz Havzası içinde bulunmaktadır. Önemli oranda bozkır ikliminden çıkarak, Akdeniz ikliminin etkisinde bulunan bu kesimin su toplama alanı 22.000 km$^2$’dir. Akarsu yönünden de zengin olan Doğu Akdeniz Havzası’nın yıllık ortalama su hacmi 9 milyar m$^3$ dolayındadır.
Alp kıvrımlaşmasını izleyen tektonik hareketler, çöküntü alanının çeşitli kesimlerinde volkanik dağlar ve önemli çukurlar meydana getirmiştir. Bu çukurların, dağlardan gelen irili ufaklı akarsularla doldurulması sonucunda birçok göloluşmuştur. Bunların dışında il topraklarını taşkınlardan koruma ve sulama amacıyla yapılmış birçok yapay göl de vardır.
İlin önemli gölleri Tuz Gölü, Beyşehir Gölü, Suğla Gölü, Akşehir Gölü, Çavuş Gölü ve Acıgöl’dür.
İl toprakları içindeki en büyük göl olan Tuz Gölü ülkemizin ikinci büyük gölüdür. 1.620 km$^2$’lik bir alana sahip olan gölün suları çok tuzludur. Yaz aylarında buharlaşmanın artması ile kıyılarda, 10 cm’den 2 m’ye kadar kalınlığı olan bir tuz tabakası oluşur. Bu tuz tabakaları Tekel İdaresi tarafından işletilmektedir. Tekel buradan yılda yaklaşık 150 bin tondolayında tuz elde eder. Gölün denizden yüksekliği 940 m’dir.
Beyşehir Gölü 650 km$^2$ alanı ile ilin ikinci büyük gölüdür. Suları tatlı olan gölde çeşitli balıklar yaşar. Denizden yüksekliği 1.121 m olan Beyşehir Gölü’nde çeşitli büyüklükte 22 ada vardır. Gölün uzunluğu 50 km, genişliği 20 km, en derin yeri 15 m dolayındadır. Gölde bulunan adalardan özellikle Mada, Hacıakif, Yılanlı ve Kalafa’nın yüzölçümü 5 km$^2$ dolayındadır. Tarım yapılabilen bu adacıklarda çevre köylüleri hayvanlarını da otlatır. Suları kanallarla Çumra Ovası’na akıtılan gölden, ovayı sulamada önemli ölçüde yararlanılmaktadır. Kıyıları ormanlarla örtülüdür.
Bozkır-Seydişehir sınırı üzerinde bulunan Suğla Gölü’nün yüzölçümü 138 km$^2$’dir. Beyşehir Gölü’nün fazla suları da bir kanalla bu göle akıtılmaktadır. Altında bulunan düdenler nedeniyle çok su kaybeden göl, yaz aylarında kurur. Bu alanlar, verimli topraklar hâlinde ortaya çıkar. Özellikle nohut ekiminde kullanılan bu suları çekilmiş göl alanı, bu şekilde tarım alanı olarak değerlendirilir.
En derin yeri 5 m dolayında olan Akşehir Gölü’nün yüzölçümü 105 km$^2$’dir. Tatlı sularında özellikle sazanbalıklarının yaşadığı göl denizden 960 m yüksekliktedir.
Ilgın Gölü de denen Çavuş Gölü Ilgın ilçesinin kuzeyindedir. 50 km$^2$’lik bir alanı kaplayan göl, denizden 1.019 myüksektedir. Tatlı sularında turna balıkları yaşar; Ilgın Ovası’nın sulanmasında yararlanılır.
Bunların dışında daha küçük boyutlardaki Akgöl, Küçük Hasan Gölü, Hotamış Gölü, ilin önemli gölleridir. İlde Apa, Altınapa, Ayrancı, May, Sille Baraj Gölü olmak üzere beş baraj gölü vardır. Bunlardan Çarşamba Suyu üzerinde bulunan sulama ve taşkınları önleme amacıyla yapılmış Apa Barajı, 2.500 hektar alanın sulanmasını sağlar. Divle Suyu üzerinde bulunan Ayrancı Baraj Gölü 30 milyon m$^3$ su toplar. Yaklaşık 4.600 hektar alanı sulamaktadır. Uluçay üzerinde kurulmuş olan Altınapa Barajı 1,5 milyon m$^3$ su toplayarak 2.500 hektar alanı sular. Konya Ovası’nda 1.200 ha alanı sulayan May Barajı 42 milyon m$^3$ su toplama kapasitesine sahiptir. 3,2 milyon m$^3$ su toplama kapasitesi olan Sille Barajı, 200 hektar alanı sular.
İKLİM
İlde kara ikliminin bütün özellikleri görülür. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve sert geçer. İl topraklarını güney, güneydoğu ve güneybatıdan kuşatan Toros Dağları, Akdeniz’den gelen ılık ve nemli hava akımlarının geçmesine meydan verirler. Bunun sonucu olarak Akşehir, Beyşehir, Ermenek ve Hadım yörelerinde Akdeniz ikliminin özellikleri görülür. Ocak ve Şubat aylarında Taşeli Platosu’nun dışında kalan alanlar çok soğuk günler yaşarken, Ermenek, Hadım ve Göksuyu Vadileri daha ılık bir mevsim geçirir.
Yıllık sıcaklık ortalaması da yörelere göre değişir. Konya merkez ilçesinde yıllık ısı ortalaması 11,5 °C, Ereğli’de 11,1 °C’dir.
Büyük bölümü kapalı havzada kalan il toprakları az yağış almaktadır. Konya merkez ilçesinin yıllık yağış ortalaması 323,9 mm’dir. Bu miktar Akşehir’de 679,7 mm’ye, Seydişehir’de 771 mm’ye çıkar.
Konya’da en yüksek sıcaklık 40 °C, en düşük sıcaklık da -28,2 °C olarak belirlenmiştir. İlde 11 gün kar yağışlı, 100 gün donlu geçmektedir.
BİTKİ ÖRTÜSÜ
İlin güney ve güneybatısında çeşitli ağaçların bulunduğu ormanlara rastlanır. Ancak bu ormanlar daha çok sarp dağların tepelerine yakın kısımlarda bulunur.
İl topraklarının büyük bir bölümünde tarım yapıldığından buralardaki bitki örtüsü, kültür bitkileridir. İlin büyük bir bölümünde geven, kekik, yabani buğday, kuzukulağı, pıtrak, gelincik gibi bitkiler görülür. Ancak bu bitkiler daha çok havaların iyice ısınmadığı ve yağışların daha bol olduğu ilkbahar aylarında meydana çıkar. Havaların ısınması ve yağışların durması ile bunlar kurur ve ova step görünümüne kavuşur.
EKONOMİ
TARIM VE HAYVANCILIK
Konya, ülke genelinde % 5,2 ile en yüksek tarımsal hasılaya sahiptir. Tarımsal üretim, başka illerle karşılaştırılamayacak kadar çoktur. Bunun sebebi topraklarının büyük oluşudur. Bu büyüklük ilde tarıma ve hayvancılığa büyük alanlar ayrılmasını sağlar.
Konya yurdumuzun “tahıl ambarı” olarak bilinir. İlde, yılda yaklaşık olarak 1 milyon hektar alan nadasabırakılmaktadır. Sulama güçlüğü, yağış azlığı ve erozyon, tarımı olumsuz yönde etkileyen ikinci bir etkendir. Toprak-Su verilerine göre 1980 yılında ilde 2.858.000 hektar alan su, 322.500 hektar alan da rüzgâr erozyonundan etkilenmiştir.
Konya topraklarının % 59’u ekili ve dikili alanlardır. 1980 yılında 1.589.067 hektar alanda tahıl ekilerek, 3.349.073 ton tahıl elde edilmiştir. Ayrıca 34.181 hektar alanda 40.698 ton baklagil, 37.671 hektar alanda 939.980 ton endüstri bitkisi, 13.046 hektar alanda 14.123 ton yağlı tohum, 10.388 hektar alanda 159.616 ton yumru bitki üretilmiştir. Aynı yıl Konya’da meyve verecek yaşta olan 2.106.525 ağaçtan 409.488 ton meyve, 14.499 hektar alandan 331.979 ton yaş sebze ve 7.106 hektar alandan 252.989 ton yeşil ot, 52.238 ton kuru ot elde edilmiştir.
Konya ili gerek tahıl üretimi, gerekse küçükbaş hayvancılık açısından ülkemizin en önde gelen ilidir. 1980 yılında 1.874.515 ton buğday, 1.324.484 ton arpa, 70.930 ton çavdar, 69.482 ton yulaf üretilmiştir. Ayrıca bakla (15 ton), nohut (21.808 ton), mısır (692 ton), mahlut (7.970 ton), fasulye (6.746 ton), mercimek (4.093 ton), fiğ (7.428 ton), burçak (426 ton), şeker pancarı (936.937 ton), kenevir (10 ton), afyon (kapsül, 1.961 ton), ayçiçeği (11.881 ton), susam (8 ton), haşhaş (2.211 ton), yer fıstığı (10 ton), soğan (48.539 ton), sarımsak (287 ton), patates (102.390 ton)üretilmiştir.
Aynı yıl ildeki meyve üretimi ise şöyledir: 20.356 ton armut, 1.599 ton ayva, 99.108 ton elma, 275 ton muşmula, 11.281 ton erik, 2.288 ton iğde, 8.302 ton kayısı, 17 ton kızılcık, 11.459 ton kiraz, 4.437 ton şeftali, 6.191 ton vişne, 5.786 ton zerdali, 766 ton zeytin, 14 ton antepfıstığı, 1.632 ton badem, 6.335 ton ceviz, 5 ton fındık, 353 ton çilek, 1.191 ton dut, 127 ton incir, 770 ton nar, 225.195 ton üzüm.
Tahıl üretiminden sonra en çok gelir hayvancılıktan elde edilir. Bu nedenle gerek canlı hayvan üretimi, gerek hayvansal ürünlerin üretimi il ekonomisinde çok önemli yer tutar. Konya’da canlı hayvan yetiştiriciliğinin geçmişi çok eskilere dayanır. Kuru tarıma dayalı olarak nadasa bırakılan geniş alanlarda, nadas süresince hayvanlar otlatılır. Özellikle kurak yıllarda halkın ekonomisinde ağırlığı hayvancılık alır. İl meralarında bitki örtüsü zayıf olduğundan buralarda ancak küçükbaş hayvan besiciliği yapılabilmektedir.
1980’de ilde 35.250 at, 15.230 katır, 74.130 eşek, 361.240 baş sığır, 9.390 baş manda, 3.042.420 baş koyun, 560.640 baş kıl keçisi, 373.473 baş tiftik keçisi, 2.466.268 tavuk-horoz ve 61.440 adet arı kovanı vardı.
İlde aynı yıl, 205.665 ton süt, 3.750 ton et, 530 ton bal, 265.711.000 yumurta, 4.800 ton yapağı, 405 ton kılüretilmiştir.
SANAYİ VE MADENCİLİK
Konya, tarım gibi sanayi açısından da oldukça gelişmiş bir ilimizdir. Geleneksel tarımcılık, 1970’li yıllara kadar tarıma dayalı sanayinin gelişmesine imkân vermiş, bu yıllardan sonra diğer sanayi alanlarında da öne geçmiştir. Sanayi verilerine göre Konya, sanayisi en gelişmiş iller sıralamasında 12. sıradadır.
Cumhuriyetin ilk yıllarında Konya, tarıma dayalı ve dokumacılık dallarındaki sanayi kuruluşları ile yurdumuzun önde gelen illerinden biriydi. 1927 sanayi sayımı sonuçlarına göre yurdumuzda bulunan toplam 62.245 sanayi kuruluşundan 2.245’i Konya’da bulunuyordu. Bu iş yerlerinden çoğu un fabrikalarının görevini yapan değirmenlerle, küçük dokuma atölyeleri idi.
1937 yılında Ereğli Pamuklu Dokuma Sanayii kuruluşu hizmete girdi. Bu alanda üretim yapan ve 1933 yılında hizmete giren daha küçük çaplı üç atölye ile pamuklu dokuma üretimi yapan kuruluşlar dörde yükseldi.
1954 yılında Konya Şeker Fabrikası üretime geçti. 1963 yılında Çimento Fabrikası, 1967 yılında Karaman İplik ve Pamuklu Mensucat Fabrikası, 1980 yılında Seydişehir Alüminyum Tesisleri hizmete girdi. Bu tesisler kendi dalında yurdumuzun en büyük kuruluşudur. Bağdaş Metal ve Ağaç İşleri Sanayii, Alüminyum Tüp Fabrikası, Alüminyum Tel Fabrikası, önemli kuruluşlardır.
Gıda Sanayii’nde ise 1954 yılında üretime geçen şeker fabrikasına ek olarak aynı dalda üretim yapan Ilgın Şeker Fabrikası 1982 yılında üretime geçti. İki fabrikanın yıllık şeker pancarı işleme kapasitesi 1.750.000 tondur. İlde ayrıca Konya, Karaman, Akşehir Yem Fabrikaları, un, makarna, irmik üreten fabrikalar, Kulu Yem ve Un Fabrikası, Karaman Bulgur Sanayii gibi gıda alanında ürün veren sanayi kuruluşları bulunmaktadır. Bunların dışında, meyve suyu, tuğla, kiremit ve birçok dokuma kuruluşu vardır. İlde makine ve küçük sanayi dalları da oldukça gelişmiştir.
