Kaplumbağalar 🐢hangi fiziksel özelliklere sahiptir, hangi türlere ayrılır ve günümüzde nasıl korunmaktadır? Yaklaşık 250 milyon yıldır varlığını sürdüren bu kadim sürüngenler, kemikli kabuklarıyla doğanın en ilginç canlılarından biridir.
KAPLUMBAĞALAR (TESTUDINES)
Kaplumbağalar (Testudines takımı), yaklaşık 250 milyon yıl önce ortaya çıkmış, yaşayan en eski sürüngen gruplarından biridir. En belirgin özellikleri, vücutlarını kaplayan ve hayati organlarını koruyan kemikli bir kabuğa sahip olmalarıdır.
Fiziksel Özellikler
- Kabuk: Kaplumbağanın omurgasına ve kaburgalarına kaynaşmış, üstte sırt kısmı (karapaks) ve altta karın kısmı (plastron) olmak üzere iki bölümden oluşan sert bir zırhtır. Kabuk, yırtıcılardan korunmak için mükemmel bir savunma sağlar.
- Solunum: Kabukları sert olduğu için göğüs kafeslerini hareket ettirerek nefes alamazlar. Bunun yerine, özel kasları kullanarak karınlarının içindeki organları hareket ettirir ve akciğerleri şişirip boşaltırlar.
- Çene: Dişleri yoktur. Besinleri kesmek ve koparmak için sert, boynuzsu bir tabakayla kaplı güçlü çenelerini kullanırlar.
- Yaşam Süresi: Birçok kaplumbağa türü, özellikle büyük kara kaplumbağaları, çok uzun bir ömre sahiptir; bazıları 100 yıldan fazla yaşayabilir.
Kaplumbağa Türleri
Kaplumbağalar, yaşam alanlarına göre üç ana gruba ayrılır:
- Kara Kaplumbağaları (Testudinidae): Karada yaşar, ağır ve kubbeli kabuklara, kalın, fil benzeri bacaklara sahiptirler. (Örn: Galapagos dev kaplumbağası).
- Tatlı Su Kaplumbağaları: Gölet, nehir ve bataklık gibi tatlı sularda yaşar. Daha düz ve aerodinamik kabukları, yüzmeye uygun perdeli ayakları vardır. (Örn: Su kaplumbağaları).
- Deniz Kaplumbağaları (Cheloniidae): Hayatlarının çoğunu okyanusta geçirirler. Bacakları, güçlü yüzme paletlerine dönüşmüştür. Dişiler, yumurtlamak için kıyıya çıkar.
Korunma Durumu
Habitat kaybı, kirlilik ve avlanma nedeniyle, birçok kaplumbağa türü günümüzde ciddi şekilde tehdit altındadır ve uluslararası koruma çabalarıyla desteklenmektedir.
