ROMANYA

Romanya adının bağımsız bir devlet olarak duyulması çok yakın bir tarihe, 1881 yılına rastlar. Ülke, bu tarihe çok yakın yıllara kadar Osmanlı İmparatorluğu’na bağlı prensler tarafından yönetilen eyaletler durumundaydı. İmparatorluğa karşı bağımsızlık mücadelelerinin hızlandığı bir dönemde Türkiye ile Rusya arasında başlayan savaş (1877) üzerine Romanya’daki prensler de Rusya’nın yanında yer aldılar. Savaş, Rusya’dan yana sonuçlanınca Eflak ve Buğdan prensleri aralarında anlaşarak Romanya adını verdikleri bir krallık kurdular. Bu adla kökenlerinin Roma İmparatorluğu’na dayandığını da belirtmiş oluyorlardı.

Gerçekten de eski çağlarda “Daçya” adıyla anılan bu topraklar çeşitli ulusların akınlarına uğradıktan sonra İmparator Traiano çağında Roma İmparatorluğu’na bağlanmıştı (M.S. 101). Romalılar buradaki halka kısa bir süre içinde dil ve kültürlerini aşıladılar. Böylece yüzyıllarca süren Roma egemenliği öylesine derin izler bıraktı ki yerli halk zamanla kendi öz kökenini kaybederek Latinleşti. Bugün bile Romence kelimelerin birçoğu ile alfabelerdeki harflerin bazıları Romalılardan kalmıştır.

🏔️ BUZUL GÖLLERİYLE KAPLI DAĞLAR

Ülkenin orta kesimi, güneyden Transilvanya Alpleri ve kuzeyden Doğu Karpatlar’ın meydana getirdikleri yay biçiminde dağ dizileriyle kaplıdır. Bu yayın içinde kalan bölümde Transilvanya ve Banat; dışında ise Eflak ve Buğdan Ovaları yer alır.

Transilvanya Alpleri’nde yükseklikleri 2000 metreyi aşan birçok tepeye rastlanır. Bunlardan Negoi Dağı (2536 m.) ülkenin en yüksek noktasını meydana getirir. Mandra (2520 m.) ve Retyezat (2506 m.) da Transilvanya Alpleri’nin diğer önemli yükseklikleridir.

Doğu Karpatlar üzerindeki en yüksek nokta ise kuzeybatıdaki Kallman Dağı (2102 m.)’dır. Batıdaki Bihar Dağı (1849 m.) da önemli yüksekliklerden biridir.

Romanya’daki dağların çoğunluğu basık ve yatık bir yapılışta olduklarından yaz mevsiminde çobanlar buralardaki otlaklara sürülerini yayarlar. Dağların doruklarında sık sık rastlanan buzul göller, ülkenin genel görünüşüne ayrı bir renk veren doğal güzelliklerdir. Yüzyıllarca önce bu göllerin yerini kaplayan buzullardan bugün hiçbir iz kalmamıştır.

🌊 ROMANYA’DA BÜTÜN NEHİRLER TUNA’NIN KOLLARIDIR

Romanya’daki belli başlı akarsuların hemen hepsi Karadeniz’e dökülen Tuna Nehri’yle birleşirler. Böylece ülkenin büyük bir bölümü Tuna Nehri ve onun kollarıyla sulanır.

Tuna’nın Romanya toprakları içindeki aşağı çığırının uzunluğu 1074 km’dir. Nehir güneyde Yugoslavya (200 km.) ve Bulgaristan (500 km.)’la doğal bir sınır meydana getirir.

Güneydoğudaki Calaraşi şehri yakınlarında bütün yatağıyla Romanya topraklarına giren Tuna, kuzeye doğru yönelerek Kalas şehrinde yeniden doğuya kıvrılır ve meydana getirdiği büyük bir delta (3500 km²) ile Karadeniz’e dökülür.

Tuna Nehri’nin her yıl taşıdığı milyonlarca tonluk alüvyon, Karadeniz’e doğru gittikçe ilerlemekte ve denizi doldurmaktadır. Tuna Nehri taşıma işleri yönünden Romanya’ya büyük bir yarar sağlar.

🌾 ÜNLÜ BİR MADEN VE TARIM ÜLKESİ

Romanya’daki toprakların %40’ını aşan bir bölümü tarıma elverişli durumdadır. Bu bakımdan, halkın çoğunluğu geçimini çiftçilikle sağlar. Tarım ürünlerinin başında buğday gelir (yılda 3 milyon ton). Bunu mısır (7 milyon ton), yulaf ve arpa gibi tahıl ürünleri izler. Başta patates olmak üzere sebze üretimi de çok gelişmiştir. Son yıllarda şeker pancarı, keten, kenevir ve pamuk gibi endüstri bitkilerinin yetiştirilmesine de önem verilmiş ve olumlu sonuçlar alınmıştır. Meyvecilik alanında üzüm ve erik üretimi başta gelir. Romanya’da erikten “tuica” adıyla anılan içki pek ünlüdür.

Tarım alanındaki bu verimli üretimle birlikte ülkenin en önemli gelir kaynağı yeraltı zenginlikleridir. Bunların başta geleni ise Ploeşti çevresindeki petrol yataklarıdır. Romanya topraklarında arıtılan (rafine edilen) petrol, bugün yalnız Demirperde ülkelerine satılmaktadır.

Bu zengin yataklardan elde edilen petrol (Rus S.S.C. dışında), bütün Avrupa üretiminin yarısına karşılıktır (yılda 11 milyon ton). Romanya’nın ikinci derecedeki yeraltı zenginliği linyit ve maden kömürüdür. Transilvanya’daki demir ve boksit madenleri de işletilerek önemli miktarda alüminyum elde edilmesinde kullanılır. Romanya’da kimya, makine ve dokuma endüstrileri de çok gelişmiştir.

📊 ROMANYA İLE İLGİLİ BAZI RAKAMLAR

  • Yüzölçümü: 237.500 km²
  • Nüfusu: 22.135.000
  • Nüfus yoğunluğu: km²’ye 87 kişi
  • Sınır uzunluğu: 3690 km
  • Başkent: Bükreş
  • Yönetim şekli: Halk Cumhuriyeti
  • Din: Hristiyan (Ortodoks, Katolik, Protestan), Müslüman ve Musevi
  • Demiryolları: 11.030 km
  • Nehir taşıtları: 700 parça taşıt (3500 km nehir yolu)
  • Deniz ticaret filosu: 95 gemi, 70 tanker
  • En önemli limanlar: Köstence (petrol, tahıl), Braila (tahıl), Kalas (tahıl ve kereste)
  • Önemli havaalanları: Baneasa (Bükreş dolaylarında)

🏙️ ŞEHİRLERİ

Romanya’daki şehirlerin kuruluş tarihleri pek eski değildir. Başkent Bükreş 1.859.000 kişiyi bulan nüfusuyla hızlı bir gelişme içindedir. Şehrin eski kesimi birçok kere yangın ve yıkıntılara uğramıştır. Dümboviça Nehri’nin sağ kıyılarında yer alan yeni mahalleler, modern yapılar, parklar ve geniş caddelerin güzel bir görünüşü vardır.

Ülkenin en eski şehirleri Transilvanya Bölgesi’nde yer alır. Buradaki Cluj (nüfusu: 727.772) önemli bir kültür merkezidir. Karadeniz kıyısındaki Köstence (nüfusu: 643.167) büyük bir liman şehridir. Yaş, Kalas, Ploeşti de anılmaya değer şehirlerdir.

🌤️ ROMANYA’DA İKLİM VE KIYILAR

Romanya’nın Karadeniz’e olan kıyılarının uzunluğu 435 km’yi bulur. Bu kıyılar üzerinde hemen hemen hiçbir doğal limana rastlanmaz. Kuzey kesimi boyunca lagünler yer alır (Razelm Lagünü 360 km²’lik kocaman bir alan üzerine yayılmıştır). Romanya’nın Karadeniz kıyılarındaki en önemli limanı Köstence’dir.

Romanya’da kış aylarının çok soğuk, yaz aylarının da çok sıcak geçtiği sert bir iklim göze çarpar. Kış aylarındaki ısı ortalamasının -5°C ve yaz ısı ortalamasının da 23°C olduğunu belirtirsek ülkedeki iklim değişiklikleri kolayca anlaşılır.