Bugün, İskandinav ülkelerinde yaşayan Danimarkalı, Norveçli ve İsveçlilerin meydana getirdiği topluluk, eski çağlarda tek bir isim taşıyordu: VİKİNG’LER. Orta ve Güney Avrupa’ya da yayılmış olan bu insanlara “Kuzey Adamları” anlamına gelen “NORMAN’LAR” da denirdi. M.S. 8’inci yüzyıla dönecek olursak, Viking’lerin o çağda hâlâ bir uygarlığa sahip olmayan, barbar bir topluluk olduklarını görürüz.
Viking’lerin sert iklimli ülkelerindeki topraklar, tarıma ve hayvan üretimine elverişli değildi. Onların tek geçim kaynağı, ülkelerini çevreleyen denizdi. Yavaş yavaş iyi birer denizci durumuna ulaşan Viking’ler, topraklarını bırakarak dört bir yöne dağıldılar. Batı Avrupa kıyılarına yaptıkları baskınlar sonucu bu bölgelerde dehşet saldılar: Saldırdıkları şehir ve kasabaları yağma ediyor, ahaliyi öldürüyor, kendilerine gerekli her şeyi gemilerine yükleyip ülkelerine götürüyorlardı.
🌍 VİKİNG AKINLARI VE ELE GEÇİRDİKLERİ ÜLKELER
Norveç’te yaşayan Viking’lerden Varek kabilesinin lideri Rurik, 9’uncu yüzyılın sonlarına doğru bugünkü Rus S.S.C. topraklarına girmişti. Efsaneye göre, Rurik’in üç kardeşi, Rus devletinin kuruluşuna önayak olmuşlardı. İlk ikisi, Sineus ve Truvor 862 yılında “Novgorod Devleti”ni kurmuşlar, üçüncüsü olan Oleg de bu küçük devletin sınırlarını genişleterek başkenti Kiev’e taşımıştı.
Bu süre içinde, çeşitli Norman toplulukları bütünüyle ters bir yol izlemişler; sağlam yapılı ve hızla yol alan teknelerine binerek İzlanda ve Grönland’a kadar gitmişlerdi. Fransa ve İngiltere topraklarına da çıkan Viking’ler, bu ülkelerde çok büyük zarar meydana getirerek kilise ve manastırlarla binaları yakıp yıkmışlar, ahaliyi öldürmüşlerdi.
9’uncu yüzyılda, Sen nehri üzerinde yüzdürdükleri tekneleriyle Paris’i dört kere kuşatmışlardı. 885 yılında, Fransa Kralı Büyük Charles, Paris’i 30.000 Viking’den kurtarmak için 700 altın lira haraç vermek zorunda kalmıştı. Fransa’yı Viking’lerin saldırısından korumanın tek çaresi olarak da onların, bugün Normandiya ismi verilen topraklara yerleşmelerine göz yummuştu. Böylece verimli topraklara sahip olan Viking’ler yavaş yavaş durulmuşlar ve o çağdaki Fransız uygarlığının etkisinde kalarak Fransızlaşmışlardı.
Bugün, Fransa’nın en iyi denizcileri, Viking’lerin soyundan gelen bu Norman’lardır.
👑 NORMANDİYA DÜKÜ WILLIAM’IN İNGİLTERE SEFERİ
28 Eylül 1066’da, Normandiya Dükü “Fatih” William komutasındaki birliklerle İngiltere kıyılarına bir çıkarma yapmıştı. Amacı adayı ele geçirmekti. 14 Ekim’de, Hasting yakınlarında, William’ın birlikleriyle Anglo-Sakson’ların kralı olan Harold’un askerleri arasında büyük bir savaş olmuştu. Bir gün süren çarpışmalar sonunda Norman’lar galip gelmişlerdi. Harold ve en iyi şövalyelerinin cesetleri savaş alanında bulunmuştu. Aynı yıl Noel’de (25 Aralık 1066), Normandiya Dükü William, Westminster Kilisesi’nde İngiliz Kralı olarak taç giymişti.
⛵ VİKİNG GEMİLERİ VE DENİZCİLİK
Kahraman bir Viking kabile şefi öldüğü zaman, cesedi gemisinin içine konur ve öylece gömülürdü. Geçen yüzyılda, Jutland (Danimarka) ve özellikle Norveç’te bu gemilerden bazılarının kalıntıları ortaya çıkarıldı. Bunların en sağlam durumda olanı bugün Oslo’da saklanan “Gokstad’ın Gemisi”dir. Bu gemi, bize Viking tekneleri üzerinde bir fikir vermektedir. 20 m boyunda, 5 m eninde ve 175 cm yüksekliğinde olan Viking teknelerinin pruvaları dalgaları kolayca yarabilecek biçimde ince ve yüksek yapılmıştı.
Viking’ler, bu tekneleriyle Atlas Okyanusu’nu geçmeyi başaran ve Kuzey Amerika kıyılarına ulaşan ilk öncüler olmuşlardır. Bugün, Newfoundland (Yeniel) ve Hatteras burnunda kalıntıları bulunan Viking silahları (mızrak, kılıç ve kalkan gibi) bu iddiayı doğrulamaktadır.
🇮🇹 NORMAN’LAR İTALYA’DA
Normandiya’ya yerleşen Viking’ler (Norman’lar) kısa bir süre sonra çoğaldılar ve üzerinde yaşadıkları topraklar kendilerine dar gelmeye başladı. Bundan ötürü gözlerini öbür ülkelerin verimli topraklarına çevirdiler.
1016 yılında, haçtan (Kudüs’ten) dönen Norman’lar, Güney İtalya’ya çıktılar. O tarihte Napoli Krallığı’nı kurmuş olan Lonbard’ların elinde bulunan Salerno’yu Müslüman Araplar kuşatmışlardı. Norman’ların, Lonbard’lar yanında savaşa katılması üzerine Araplar kuşatmayı kaldırarak çekildiler. Bu durumdan yararlanmasını bilen Norman’lar ilk önceleri Lonbard Krallığı’nın hizmetine girdiler. Ama sonra şefleri Arnolfe Dregot’un komutasında Lonbard’larla savaşa tutuştular ve Campania bölgesinde Aversa’yı ele geçirerek burada bir Kontluk kurdular.
Onların bu başarısı Normandiya’daki öbür Norman’ların da İtalya’ya gelmelerine yol açtı. Bu arada Tancrede Hauteville adındaki Normandiya’lı bir şövalyenin on bir oğlu da İtalya’ya gelmişti. Hauteville’lerden “Kurnaz” Robert, Güney İtalya’daki Norman’ların başına geçerek Lonbard’ları, Yunanlı’ları ve Bizanslı’ları geri sürerek Güney İtalya’yı ele geçirdi. Papa Nicola II de onu Pulia ve Kalabriya Dükü ilan etti.
Robert’in bu başarılarına koşut olarak kardeşi Roger I de Sicilya’ya bir çıkarma yaptı. Yirmi yıl savaştıktan sonra (1072–1091) adayı ele geçirdi.
Oğlu Roger II, babasının ölümünden sonra, İtalya’nın güneyini bütünüyle aldı ve Napoli (veya İki Sicilya) Krallığı’nı kurdu (1130). Korfu adasını da ele geçiren Roger II, böylece bütün Güney İtalya’yı ve çevresindeki adaları tek bir krallığın egemenliği altına almış oldu.
Genellikle, bir ülkeyi ele geçiren topluluklar, oradaki ahaliye kendi gelenek ve görenekleriyle dinlerini de zorla kabul ettirirler. Norman’lar bunun tersine, Yunanlı’lara, Lonbard’lara ve Latin’lere bu yönde hiç baskı yapmamışlardır. Büyük bir yumuşaklıkla yönettikleri bu bölgeler ahalisi de hiçbir zaman ayaklanmayı düşünmemiş, krallığın yükselmesi için çalışmıştır.
Müslüman Arap tarihçilerinden İbn Cebbar, Palermo’yu gezmeye gittiğinde, Norman’ların bu tutumunu övmekten kendini alamamıştı.
🏛️ NORMAN SANATI VE MİMARLIĞI
Gerçekten Norman’ların Palermo’da meydana getirdikleri uygarlık, o çağda bütün Dünya’nın hayranlığını kazanmıştı. Palermo Katedrali, Sicilya–Norman mimarlığının en üstün eserlerinden biridir.
Palermo’da:
- Norman Sarayı
- Katedral
- Favara Sarayı
Korfu’da:
- Katedral
Monreale (Sicilya):
- Katedral
