“Uçmayan Kuşlar” derken bunun en az “yüzmeyen balıklar” sözcüğü kadar bizi yadırgattığını itiraf etmemiz gerekir. Evet, kuş deyince uçan, balık denince yüzen bir varlık hatırımıza gelmekle birlikte, tabiat dünyası içinde yaptığımız uzun bir yolculuk bize buna benzer acayipliklerin daima varlığını göstermektedir. Uçmayan Kuşlar Dünyası da işte bu olağanüstü acayipliklerden biridir.
❓ NİÇİN UÇMAZLAR?
Gerçekte bir kuş oldukları halde bunların niçin uçamadıkları akla gelen ilk önemli sorudur. Bu sorunun bugüne kadar kesin bir karşılığı bulunamamıştır. Gerçekten de bir kuş neden uçmak ister? Bunun besin arama amacıyla büyük uzaklıkları aşma ya da düşmanlarından kaçıp kurtulma gibi belli başlı iki sebebi olsa gerektir. Bu iki sebepten hiçbirinin etkisini duymayan bir kuş, yaradılıştan edindiği uçma alışkanlığını unutacaktır. İleri sürdüğümüz bu açıklama tarzını doğrulayacak nitelikte birçok kuş fosiline Avustralya ve Yeni Zelanda’da rastlanmıştır. Yaşadıkları çevrede, ne et düşkünü yırtıcı bir hayvan, ne bir kemirici ve ne de bir maymun onları rahatsız etmişti. Bu rahatlığın içerisinde bir kuşun kanatlarını kullanmak ihtiyacını duymayacağı apaçıktır. Nesiller boyunca kendisinden yararlanılmak ihtiyacı duyulmayan ve kullanılmayan bir organın yavaş yavaş körelip ufalması ve sonunda bütünüyle kaybolması bir kuraldır. Uçmayan kuşların kanatları da böyle olmuştur. Zamanla ufalıp kaybolmuş ya da artık uçma görevini yerine getiremeyecek kadar zayıf düşmüştür. Kanatların soysuzlaşmasına veya kaybolmasına karşılık bu tip kuşlarda ayakların çok geliştiği görülür. Gerçekten de besin aramak için bol bol yürümek veya sıçramak zorunda kalan bu kuşlarda ayaklar öteki cinslerden çok daha iri ve kemikli bir durum almıştır. Bazı bilginlere göre de kanatları olmayan kuşlar, canlıların evrimi yönünden daha ilk başta kanatsız olarak ortaya çıkmışlardır. Ama yukarıda açıkladığımız körelme teorisi bugün bilim çevrelerinde genellikle kabul edilen bir teoridir.
🦴 NESLİ TÜKENENLER
Kanatlarını kaybetmiş kuşlar arasında bugün yaşamakta olanları gerçekten büyük ilgi çekmektedir. Ama bu tip kuşlardan nesli tükenenleri pek çoktur. Hatta bunların dev yapılı oldukları çıkarılan fosillerden anlaşılmaktadır. Devekuşları, dev kazlar, penguenler ve Güney Amerika’da yaşamış olan etçil kuşlar bunlar arasındadır. Soyu tükenen uçmayan kuşlar arasında en ilgi çekici olanı şüphesiz azman moa’sıdır. Azman moa (Dinornis maximus), 1823 yılında Yeni Zelanda’lı bir fok balığı avcısı bir nehrin ağzında sayısız kemik kalıntıları görmüştü. Avcı bunların dev yapılı bir hayvana ait olduğunu anlamakta gecikmedi. Ama bu dikkate değer keşif bir süre sonra unutuldu. Ancak 1836 yılında British Museum’un müdürü Richard Owen, Yeni Zelanda’daki bir kâşiften kocaman bir kemik parçası hediye aldı. Bu bir öküzün alnına sığmazdı. Owen bu kemiği dikkatle inceledi, bir sürü araştırmada bulundu. Sonunda 12 Kasım 1839 günü Bilim Dünyasına haberi duyurdu: “Yeni Zelanda’da bildiğimiz bütün devekuşu türlerinden daha iri bir kuş yaşamıştır, belki hâlâ da yaşamaktadır.” İşte azman moa denilen uçmayan devekuşunun hikayesi böyle başladı. Sonradan bulunan kemiklerle hayvanın bir modeli meydana getirildi. 3,5 m yüksekliğindeki bu kuşun dev ayakları vardı. Bu yüzden bir kuştan çok bir file benziyordu. Ayakları dört parmaklıydı. Ama Yeni Zelanda yerlileri bu hayvanı eti için avlamış olacaklar ki 500 yıl önce soyu tükenmişti. Soyu tükenmiş azman moa’ların cüce (Anomalopteryx parva) ve azman moa (Dinornis maximus) diye iki türü olduğu biliniyor. Resimde, bir azman moa modeli görülüyor. Ayakların iriliğine ve devekuşuna benzerliğine dikkat ediniz.
🏃 AFRİKA DEVEKUŞU (Struthio camelus)
Afrika Devekuşu, günümüzde yaşayan dev kuşlardan biridir. Yerden yüksekliği 2,60 m’yi bulur. Ağırlığı 100 kg kadardır. Bu kuşun büyük ve kuvvetli kanatları vardır. Üzerleri seyrek ve yumuşak tüylerle örtülüdür. Ama kanatları uçma yönünden hiçbir işe yaramaz. Buna karşılık hayvanın bacakları çok gelişmiştir. Üstün bir koşucusudur. Bir adımı 4-5 metreyi bulur. Normal koşma hızı saatte 45 km’dir, bazen bu hız 80 km’yi bulur. Afrika devekuşunu öteki kuşlardan ayırıcı önemli bir özellik, ayaklarında yalnız iki parmak olmasıdır. Afrika devekuşu, adından da anlaşılacağı gibi Afrika steplerinde yaşar. Arabistan bozkırlarında da rastlanır. Afrika devekuşu tek başına yaşayan bir hayvan değildir, genellikle hemcinsleriyle toplu olarak dolaşır. Afrika devekuşunun tüylerinden süs olarak yararlanılır.
🪶 KOŞUCU DEVEKUŞU (Dromaeus novaehollandiae)
Amerika devekuşu nasıl Amerika’ya özgü bir devekuşu ise koşucu devekuşu da Avustralya’ya özgü bir devekuşudur. (Afrika devekuşu, Amerika devekuşu ve Avustralya yani Koşucu devekuşu arasındaki benzerliklere burada işaret etmek yerinde olur). Koşucu devekuşu vücut yapısı yönünden Afrika devekuşuna çok benzer. Ama vücudundaki tüyler çok daha sık, uzun ve yumuşaktır. Tüyler genel görünüşü bakımından pöstekiyi andırır. Hayvanın bacaklarından aşağıya doğru sarkan bu tüylere Amerika devekuşunda rastlanmaz. Kanatlar birkaç santimetre uzunluğundadır. Kalın tüy tabakası arasında görünmezler. Tıpkı Afrika devekuşu gibi koşucu devekuşu da üstün bir koşucudur, hatta ortalama koşma hızı biraz daha fazladır: Saatte 50 km.
🐔 TEPELİ DEVEKUŞU (Casuarius emeu)
Genel görünüşü bakımından koşucu devekuşunu andırır. Ama daha tıknaz yapılıdır. Hayvanın gövdesi yumuşak tüylerle örtülüdür. Bu tüyler yanlardan ve karından aşağıya doğru saçak gibi sarkar. Soysuzlaşıp ufalmış olan kanatlar bu kalın tüy tabakası altında görünmezler. Hayvanın başının üzerinde horoz ibiğini andırır bir tepelik vardır. Koyu renkli olan bu tepelik boynuzsu yapıdadır. Tepeli devekuşu bir Avustralya hayvanıdır. Yeni Gine ormanlarında, Ceram ve Arou Adaları’nda da rastlanır. Tepeli devekuşu iyi bir koşucudur. Baş ve boynun bir bölümü renkli bir deri tabakasıyla kaplıdır.
🥝 KİVİ (Apteryx australis)
İşte uçmayan kuşların en acayiplerinden biri. Bir tavuk büyüklüğünde olan Kivi’nin yuvarlakça bir vücudu vardır. Kuyruğu yoktur. Körelmiş olan kanatları tüyleri arasından gözükmez. Gagası çok uzundur. Belki kuşlar içinde gagası en uzun olanlardan biridir. İşin en acayip tarafı, burun deliklerinin gaganın dip tarafında bulunacağı yerde gaganın ucunda olmasıdır. Ayakları kısadır, ama çok iri ve kuvvetlidir. Kivi bu durumuyla çizme giymiş bir tavuğu anımsatır. Uçlarında sivri tırnakları bulunan dört tane parmağı vardır. Kivi gündüzün otlar arasına saklanır, vaktini yarı uyuklamakla geçirir. Akşam olunca uyanır ve endişeli adımlarla yürüyerek besin aramaya çıkar. Bu arada bir şeyden korkarsa boyundan hiç beklenmeyen bir hızla kaçmaya başlar. Kiviler’in bütün türleri Yeni Zelanda’da yaşar. Soyları tükenmektedir.
🦢 PENGUENLER
Penguenler uçmayan kuşların tipik bir örneğidir. Penguengiller Familyasının on yedi kadar türü vardır. Denizde sert rüzgârlarla yaşamaya alışkın olan bu hayvanlara “deniz kurdu” derler. Kanatları yüzgece benzer. Ayakları kısadır.
🦜 BAYKUŞ PAPAĞANI (Stringops habroptilus)
Baykuş Papağanı, Guguksular takımının Papağangiller familyasından uçamayan bir kuş türüdür. Yeni Zelanda’nın kuzey kesimlerinde yaşar. Bu hayvana “Kakapo” veya “Gece papağanı” adı da verilir. Baykuş papağanı gündüzleri bir kovuğa saklanır, akşam karanlık bastırır bastırmaz ağaçların tepesine tırmanır ve yiyecek aramaya başlar. Karinası (göğüs kemiği çıkıntısı) çok zayıf ve kanatları da pek kısa olduğundan uçamaz. Ağacın tepesinden kendini aşağı doğru salıvererek süzüle süzüle iner.
🐦 AMERİKA DEVEKUŞU (Rhea americana)
Amerika Devekuşu, Amerika devekuşları (Rheae) denilen başlı başına bir takımın üyesi ve Amerika devekuşugiller (Rheidae) familyasının bir türüdür. Afrika devekuşuna benzerliği boyunun uzun oluşudur. Bu yüzden koşusu, devekuşu’na benzemez. Amerika devekuşu’nun, Afrika devekuşu’nun bir akrabası olduğu sanılmaktadır. Arjantin’in Pampa denilen yaylalarında, Brezilya ve Uruguay’ın savanlar bölgesinde yaşar. Amerika’da yaşayan en iri yapılı kuş budur. Boyu 1,5 metre kadardır. Kanatları o kadar körelmemiştir. Ama kanat tüyleri pek yumuşak olduğundan uçmayı sağlayacak kadar güçlü değildir. Afrika devekuşu’ndan ayrılan belli başlı özelliği ayaklarının üç parmaklı oluşudur. Sırtı kül rengi tüylerle kaplıdır. Karın tüyleri daha açık renktedir. Amerika devekuşu tıpkı Afrika’lı soydaşları gibi toplu halde yaşamaktan hoşlanır.
🧭 OCYDROMUS (Ocydromus australis)
Ocydromus, Avustralya ve Yeni Zelanda’nın bazı kesimlerinde ender olarak rastlanır. Gündüzleri bir ağaç kovuğuna veya toprakta oyduğu bir çukurluğa saklanır. Tırnakları güçlüdür. Geceleri besin aramaya çıkar.
🔴 TAKAHE (Notornis mantelli)
Hemen hemen bütün kanatsız yani uçamayan kuşlar gibi Takahé de Yeni Zelanda’lı bir kuştur. Mavi renkli tüyleri ve başının üzerinde kırmızımsı yassı bir ibiği vardır. Ayakları çok kuvvetlidir.
