TOKAT

⛰️ YÜZEY ŞEKİLLERİ

Tokat ilinin kuzey kesiminde, Kuzey Anadolu Dağları’nın bir parçası olan Canik Dağları uzanır. Doğu-batı doğrultusunda ve Karadeniz kıyılarına paralel uzanan Canik Dağları’nın güney yamaçları, Yeşilırmak’ın en büyük kolu Kelkit Çayı Vadisi’ne iner. İlin ortalarında Kelkit Irmağı, Tozanlı Çayı ve Çekerek Suyu gibi akarsular etrafında genişleyen ovalar görülür. Niksar’ın batısında Erbaa önlerinde genişleyen Kelkit Vadisi, yarısı Amasya’da kalmak üzere, Taşova adlı ovayı meydana getirir. Daha güneydeki Tozanlı Çayı üzerinde, Tokat ve Turhal’ın arasında genişleyen ve Kazova da denilen bir düzlük görülür. İlin üçüncü büyük ovası, Yeşilırmak kollarından Çekerek Suyu’nun etrafında genişleyen Artova’dır. Tokat ilinin en yüksek kesimleri Yeşilırmak’ın güneyindedir.

İlin başlıca dağları şunlardır: Aşmalı (2.146 m), Dumanlı (2.374 m), Toraç (2.129 m), Deveci (1.907 m), Kiliktepe (1.546 m), Yün (1.194 m), Kocadağ (1.310 m), Çamlıbel veya Köroğlu (2.020 m).

💧 AKARSULAR VE GÖLLER

Tokat’ın topraklarını Yeşilırmak ve iki büyük kolu sular. Kuzey kesiminde doğu-batı doğrultulu Kelkit Irmağı (Tokat Suyu), güney kesimlerinde de Çekerek Suyu il sularını toplayıp Yeşilırmak’a boşaltır. Kelkit Irmağı Gümüşhane topraklarından geçer. Sivas topraklarında aktıktan sonra Reşadiye’de Tokat iline girer. Kale Boğazı’nda batıdan gelen Yeşilırmak ile birleşip Samsun’a geçer. Asıl Yeşilırmak (Tozanlı Irmağı) Sivas ilinde Kösedağı’ndan çıkar, Kelkit Irmağı’na paralel olarak batıya akar. Almus ilçesinde Almus Barajı gerisindeki baraj gölünü oluşturur.

Çekerek Suyu, Tokat topraklarının güney kesimlerindeki Artova ilçesinden çıkarak Yozgat’a geçer. Kuzeye dönüp tekrar Tokat iline, daha sonra Amasya iline girer ve Amasya şehrinin güney kesimlerinde doğudan gelen Yeşilırmak’a karışır. Tokat ilinin üç büyük suyundan Yeşilırmak’ın bütün uzunluğu 468 km, Kelkit Çayı’nın uzunluğu 256 km’dir.

Zinav ve Güllükköy Gölleri vardır. Ayrıca Tokat’ın doğusunda 1960 yılında yapılmış olan Almus Barajı genişliğinde yapay bir göl oluşturmuştur. Barajdan enerji üretiminde olduğu gibi, taşkından korunmada ve 14.000 ha’lık bir alanın sulanmasında da yararlanılmaktadır.

🌥️ İKLİM

Tokat ili, Karadeniz iklimiyle, karasal iklimin etkisi altındadır. Karadeniz iklimi Tokat’ta değişikliğe uğrar, yükselti ve denizden uzaklık bu değişmede rol oynar. Yağışlar, nemli rüzgârlara karşı duran yamaçlarda veya bu yamaçların gerisinde birbirinden farklıdır.

En sıcak ay ortalaması C, en soğuk ay ortalaması C, yıllık ortalama sıcaklık C, görülen en düşük ısı C, en yüksek ısı C, yıllık yağış tutarı 461 mm’dir. Yağışların mevsimlere göre dağılışı: % 30 kış, % 15 yaz, % 21 sonbahar, % 34 ilkbahar. Yılda ortalama 10 gün kar yağar ve 20 gün yerde kalır.

🌳 BİTKİ ÖRTÜSÜ

Dağlık kesimler Karadeniz ikliminin etkisiyle gür ormanlarla kaplıdır. Topraklarının yaklaşık olarak % 37’si orman toprağı sayılırsa da yüzyıllardan beri yapılan baltalamalar, ormanları % 26’ya indirmiştir. Nemli yörelerde nemcil ormanlar görülür. Karaçam, sarıçam, kayın ve çeşitli meşe türleri vardır. İç kesimlerde ormanlar kurakçıldır. Ovalarda otsu bitkiler görülür. Bu alanlar Kelkit ve Yeşilırmak Vadisi tabanlarında ağaçlı step özelliği gösterir. Kuzeyde (Reşadiye, Niksar) ormanlar sık olduğu halde güneye doğru (Zile, Artova kesimleri) ağaçlar çok seyrekleşir.

💰 EKONOMİ

TARIM VE HAYVANCILIK

İl, geçimini tarımdan sağlar. İl topraklarının % 23’ü tarla, % 10’u nadasa bırakılmıştır. % 10’u çayır-otlak, % 3’ü bahçe ve sebzelik, % 26’sı orman, % 28’i tarım dışı alanlardır. Bu oranlar Tokat’ın orman bakımından çok zengin olduğunu, tarım oranı bakımından da ortanın üstünde zenginlikte olduğunu gösterir.

1934’te Turhal ilçesinde şeker fabrikası kurulmuştur. Eskişehir’den sonra en çok pancar Tokat’ta üretilir. Daha sonra tahıllar, tütün, soğan, patates, üzüm yetiştirilir. Kelkit Vadisi’nde yetişen «Taşova tipi» tütün ile Kazova’dan çıkan üzüm ünlüdür. Artova tahıl üretiminde başta gelir. Elma, armut, erik, şeftali, kiraz, vişne gibi meyveleri lezzetleriyle tanınmıştır. Tokat’ta muşmula, iğde, kızılcık, antep fıstığı, badem, ceviz, fındık, dut, incir, nar, kayısı, zerdali gibi meyveler bol miktarda yetiştirilir.

1980 yılında Tokat ilinin başlıca ürünleri ve üretim (ton olarak): Buğday (162.120), arpa (71.340), çavdar (3.170), yulaf (766), mısır (11.570), pirinç (36), mahlut (1.200), bakla (164), bezelye (4), nohut (2.261), fasulye (2.130), mercimek (5.024), fiğ (237), burçak (100), tütün (11.750), şeker pancarı (477.932), kenevir (75), soğan (19.087), sarımsak (363), patates (17.805).

1980 yılında ilde meyve üretimi (ton olarak): Armut (5.726), ayva (795), elma (24.775), muşmula (200), erik (3.161), iğde (13), kayısı (720), kızılcık (750), kiraz (4.223), şeftali (7.326), vişne (3.065), zerdali (379), badem (171), ceviz (3.506), fındık (27), kestane (12).

Bunların dışında aynı yıl Tokat ilinde fiğ, yonca, kurunga gibi yem bitkilerinden 3.100 ton yeşil ot, 31.013 ton kuru ot üretilmiştir.

Koyun üretimi önemli bir yer tutar. Koyun’dan sonra sığır, manda, kıl keçisi, tiftik keçisi yetiştirilir. Kümes hayvancılığı yapılır. Ayrıca arıcılık yapılır.

Tokat ilinde mevcut hayvan sayısı (baş olarak, 1980): At (18.400), katır (1.920), eşek (53.280), öküz (53.306), inek (176.427), boğa (22.521), dana (85.230), manda (70.721), koyun (588.740), kıl keçisi (246.060), tiftik keçisi (3.900). Bunların dışında 2.049.901 adet tavuk-horoz, 38.900 adet hindi, 25.332 adet arı kovanı vardır (1980).

Tokat ilinde hayvan ürünü olarak aynı yıl 115.070 ton süt, 635 ton yapağı, 240 ton bal, 29.312.000 adet yumurta, 2.380 ton et, 144.900 adet deri üretilmiştir.

SANAYİ VE MADENCİLİK

İlin önemli endüstri kuruluşları şunlardır: Turhal Şeker Fabrikası, aynı fabrikanın yan ürünlerini değerlendiren etilalkol ve ispirto fabrikası, Tekel Şarap Fabrikası, konserve fabrikası, meyve suyu fabrikası, kereste atölyeleri, tuğla-kiremit fabrikaları, Et ve Balık Kurumu’na ait et mamülleri üretim tesisleri, un fabrikaları, dokuma tezgâhları, şarap atölyeleri, karoseri yapımevleri, tarım araçları ve taşıt onarım yerleri. İlde, keçecilik ve yazmacılık da yapılır.

İl merkezine 36 km uzaklıkta Yeşilırmak üzerinde Almus Hidroelektrik Santrali yer alır.

Turhal’daki antimon yatakları önemlidir. Çıkarılan antimon, demiryolu ile Samsun’a, oradan da Avrupa’ya gönderilir. Yıllık üretim 300.000 ton dolaylarındadır. Krom ve manganez yatakları da vardır, fakat işletilmemektedir. Artova ve Zile’deki linyit yataklarından yararlanılmaktadır.

📜 TARİH

Tarihi M.Ö. 2000 yıllarında başlayan Hitit Devleti’nin başkenti, bugünkü Çorum ili topraklarında, Sungurlu ilçesi yakınlarındaydı. Hititler M.Ö. 1150’de yıkılınca bu topraklar Trakya’dan gelen Frigler tarafından alındı. Frigya Devleti döneminde buralara Asurlular, Mitanniler, Kimmerler, İskitler kuzey ve güneyden akınlar yaptılar. M.Ö. 7. yüzyılda Medler, M.Ö. 546’da Persler, bütün Anadolu ile çevreyi de aldılar. M.Ö. 333’te Büyük İskender, Anadolu ve İran ile Tokat çevresini de imparatorluğuna bağladı. İskender’in ölümünden sonra, generallerinden Selevkos, Ege Denizi’nden Basra Körfezi’ne kadar uzanan bir imparatorluk kurduysa da Tokat’ı egemenliğine alamadı. Buralarda Kapadokya adlı bir krallık kuruldu. Daha sonra Pontus kralları Karadeniz kıyılarından Ankara’ya kadar olan toprakları aldılar. Bu arada Tokat ve çevresi de ellerine geçti. M.Ö. 1. yüzyılda, Hazar Denizi kıyılarından Atlas Okyanusu kıyılarına kadar yayılan Roma İmparatorluğu bu yöreyi aldı. Beş yüzyıl kadar Roma yönetiminde kalan bölge, 395 yılında Doğu Roma’nın (Bizans) payına düştü.

1071 Malazgirt Zaferi’nden sonra, Selçuklu Devleti’nin kurucusu Kutalmışoğlu Süleyman Şah’ın başkomutanlığındaki Türk orduları tarafından alındı. Bölgenin yönetimi bu bölgeyi alan Danişment Gazi’ye verildi. Danişmentliler, Sivas ve Kayseri’yi başkent olarak kullandıkları gibi Tokat’ın Niksar ilçesini de bir süre beyliğin başkenti yaptılar. Selçuklu Devleti hükümdarlarından Sultan II. Kılıç Arslan 1177’de Danişmentoğulları Beyliği’ne son verip, onlara Batı Anadolu’da (Osmanoğulları gibi) uç beyliği verdi. Moğollar’ın istilasından sonra, İlhanlı egemenliği 1335’e kadar sürdü. İlhanlılar’ın Anadolu genel valisi Alâeddin Eretna Bey, Tokat, Amasya, Sivas, Kayseri, Erzincan ve Erzurum’da Eretna Devleti’ni kurdu. Eretnalılar 1335’ten 1380’e kadar siyasal egemenliklerini sürdürdüler. 1380’de, son Selçuklu Hakanı II. Mesud’un torunu Rüknettin Kılıç Arslan tahta geçti. Fakat sonunda «Sultan» adı takılan Kadı Burhaneddin, Eretna toprakları üzerinde 1398’e kadar süren önemli bir devlet kurdu. Kadı Burhaneddin, Karayörükoğlu Osman tarafından 1398’de öldürülünce, Tokat, Yıldırım Bayezid döneminde (1389-1402) Osmanoğulları’na geçti.

Timur istilalarında Osmanlı egemenliğinden çıkan şehir Osmanlı Padişahı I. Mehmet (1413-1421) zamanında Osmanlılar’a geçti. Tokat Kalesi ve şehri Fatih zamanında 1472’de Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan kuvvetleri tarafından yakılıp yıkıldı. Akkoyunlu Devleti İran’ı ve Mezopotamya’yı kaplıyordu. Fatih, Uzun Hasan ve devletinin Osmanlılar için büyük bir tehlike olduğunu anlayınca bunların üstüne yürüdü. 11 Ağustos 1473’te Erzincan’ın doğusunda Turcan Ovası’nda Otlukbeli denen yerde yapılan savaşta Uzun Hasan yenildi, İran’a kaçtı. Bu tarihten sonra Tokat Osmanlı İmparatorluğu’na geçti. Bir daha da yabancı istilasına uğramadı.

Osmanlı döneminde Tokat Sivas Beylerbeyiliği’nin sancak merkezi ve bir iç şehir oldu. Ticaret ve kervan yollarının değişmesi üzerine önemini kaybetti. Tanzimat’ın ilanından (1839) sonra yine Sivas Vilâyeti’nin sancağı, Cumhuriyet çağında ise kendi adını taşıyan ilin merkezi oldu.

Millî Mücadele öncesi Tokat ve çevresi İstanbul’daki Sadrazam Damat Ferit hükümetinin siyasal dayanağı olan Hürriyet ve İtilaf Fırkası’nın en yaygın biçimde örgütlendiği yerlerden biriydi. Eskişehir çevresindeki istilacı Yunan ordularına karşı büyük bir savaşın verildiği 1920 yılı ortalarında ayaklanan halifeciler, yani padişah taraftarları, bir ara Tokat’ı ele geçirdiler. Bunlara karşı gönderilen 3. Kolordu Komutanı Selahattin ve Yarbay Cemil Cahit (Toydemir)kuvvetleri cephedeki güçlerin zayıflaması pahasına, iç düşmanlarla savaşmak zorunda kaldı. Gerici ayaklanma üç haftada bastırıldı. Ama bu yüzden Yunanlılar’ın Anadolu iç kesimlerine ilerlemelerine fırsat verilmiş oldu. Bu olaylar sırasında yerel bir mücadele yapmak zorunda kalan Tokatlılar Kurtuluş Savaşı cephelerinde 770 şehit bıraktılar.

💃 FOLKLOR

Tokat Orta Asya’dan gelen Oğuz Türkleri’nin ilk yerleştikleri bölgelerden biridir. Eski Türkler’in gelenekleri, bölgede hâlâ görülür. Bunların başında «Sıra Geçme» geleneği gelir. Bu, Tokat evlerinde ve bağlarında yapılan sazlı, sözlü, mânili toplantıdır. Bu toplantılarda ünlü Tokat türküleri söylenir. Eskiden kalma kıyafetler günümüzde de görülür. Bunlar ip örgülü, boncuklu dolama, önlükler, 3 ve 5 parçalı eteklikler, bindallı ve simli entarilerdir. Yerel oyunları: Kazova Yaylaması, Kazova Halayı, Semah ve Tozanlı Halayları vb. gibi adlar alır. «Alçacık, Kiraz Dalı – Dibinde İpek Halı»ve «Hey On Beşli On Beşli – Tokat Yolları Taşlı» türküleri ülkemizde pek tanınmıştır. 19. yüzyıl halk ozanı Emrah‘ın mezarı da Tokat’ın Niksar ilçesinde bulunur. Bu mezarı İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nden Prof. Dr. A. Karahan bulmuştur. Emrah’ın «Gönül gurbet ele düşme, ya gelinir ya gelinmez» şiiri de çok ünlüdür.

🎶 YÖREDEN BİR TÜRKÜ

Hey Onbeşli Onbeşli

Hey onbeşli onbeşli Tokat yolları taşlı Onbeşliler geliyor Kızların gözü yaşlı Aslan yârim kız senin adın hediye Ben dolandım sen de dolan gel gediğe Fistan aldım endazesi on yediye

🏛️ GEZİLİP GÖRÜLECEK YERLERİ

Gezilip görülecek yerler arasında, Zinav ve Güllükköy Gölleri, Sulusaray Kaplıcası ve Almus Barajı Gölü çevresi gelir.

Hititler’den kalma ve onlardan sonraki çeşitli uygarlıkların konakladığı bu şehirde birçok tarihî eser vardır. En önemlileri şunlardır: Ali Paşa Camisi, Gökmedrese, Güdük Minare (Selçuklu devri yapıları), Hatuniye Külliyesi, mescitler, hamamlar, türbeler, kale, Niksar’daki Roma döneminin şehir kalıntıları, Ulucami, Melik Gazi Türbesi, şair Emrah‘ın mezarı, Turhal’daki kale, kervansaray, Ulucami, Hasan Ağa Medresesi, hanlar ve Işık Camisi.

Orta Çağ’da adı Zela olan bugünkü Zile, Sezar’ın «veni, vidi, vici» (gittim, gördüm, yendim) sözünü söylediği yerdir. Tokat Müzesi, 1275 yılında yapılan Gökmedrese içindedir. 1920 yılında müze hâline getirilmiştir.