TOHUMLARIN ÇİMLENMESİ

🌱 Tohum Ne Zaman Çimlenir?

Toprağa düşen tohumlar uzun bir dinlenme döneminden sonra yavaş yavaş uyanmaya başlarlar. Tohumun içinde genç bir bitkiye hayat verecek olan besleyici cevherler depo edilmiş durumdadır. Tohumun yerleştiği toprak elverişliyse bu cevherlerden yararlanmaya başlar, yoksa daha başlangıçta ölür.

İlkbahar gelince şöyle kırlara doğru uzanacak olursak beyaz beyaz küçücük tüy demetlerinin havalarda salına salına uçuştuklarını görürüz. Bunlar kavak veya söğüt ağaçlarının olgun meyvelerinden saçılan tohumlardır. Uçuşan bu saç demetlerinin diplerine yapışık olan tohumlar rüzgârın etkisiyle dört bir yana dağılırlar.

Yere düştükleri zaman eğer toprak elverişliyse orada kalıp çimlenmeye hazırlanırlar. Hacimleri çok defa bir milimetre küpten de az olan bu tohum tanecikleri yeni türeyecek bitki için pek önemli birer enerji kaynağıdırlar. Tohum taneciklerinden kendileriyle kıyaslanamayacak derecede büyük bitkiler meydana gelir. Bu bitkiler de çiçek açar ve yine **”hayat çarkı”**nı durup dinlenmeden döndürür.

🔍 Bir Tohumun Yapısı

Tohum belli başlı üç bölümden meydana gelir: **Bitki taslağı**, **besidokusu (yumurtaakı)** ve **zar**.

  • BİTKİ TASLAĞI: Tohumun en önemli bölümüdür. Meydana gelecek yeni bitkinin küçük bir örneği sayılır. Bitki taslağının bölümleri şunlardır: Kökleri meydana getiren **”kökçük”**. Kökçüğün ters yönünde, aşağıdan yukarıya doğru uzayarak bitkinin topraküstü bölümünü meydana getiren **”Sapçık”**. Etkin hücrelerden meydana gelen, sapın uzamasını ve **”çenek”** denilen yaprakçıl uzantıların çıkmasını sağlayan **”Sapçık kökü”**. Fasulye gibi bitkilerde çenekler, bitki taslağı için çok önemli olan besin yedeklerini kapsarlar.
  • BESİDOKUSU: Çimlenme dönemi sırasında **”embriyon”**u beslemekle görevlidir. Buğday tohumunda besidokusu (yumurtaakı) maddesi boldur. Çenekler besleyici yönden fakirdir. Fasulyede ise besidokusu (yumurtaakı)’nı doğrudan doğruya çenekler emerler.
  • ZAR: Tohumu çevreleyen bu koruyucu kılıf topraktaki besleyici maddelerin tohumun içine sızmasına da elverişlidir.

⏳ Tohumun Olgunlaşması ve Uyuşukluk Dönemi

Bitki taslağı öğeleriyle birlikte bütünüyle oluştuğu ve gerekli besin yedeklerini biriktirdiği zaman tohum olgunlaşmış sayılır. Artık çimlenme başlayabilir. Genellikle bitkilerde meyve ve tohum aynı zamanda olgunluğa erişirler.

Ama buğday, fasulye, çavdar gibi bazı bitkilerde tohum meyveden daha önce olgunlaşır. Hatta çavdar tohumları başakların oluşumuyla birlikte olgun bir duruma gelirler. Bazı bitkilerde de tersinedir. Tohumlar meyve olgunlaşıp düştükten sonra bir süre daha uyuşuk durumda kalırlar. Olgunlaşma çok yavaş olur. Dişbudak ağacı ve arpada dört ay, gülgiller familyasının meyveleri etli olan pek çok bitkilerinde ise iki yılda olgunlaşan tohumlar vardır.

💦 Bitki Taslağının Oluşumu ve Çimlenme Basıncı

Yeteri kadar nemli bir toprağa düşen tohum derhal filizlenmeye başlar. Önce su emmeye koyulur. Embriyon hücresinde meydana gelen çeşitli kimyasal olaylar yönünden buna şiddetle ihtiyacı vardır. Embriyon hücrelerinin çoğalması ve iş bölümü yapması sonucu bitki taslağı meydana gelmeye başlar.

Tohum topraktan su çektikçe şişer ve zar çatlamaya yüz tutar. Tohum zarı **santimetre kareye 100 kg basınca** karşı koyabilecek kudrettedir. Bir atmosfer basıncı aşağı yukarı 1 kg (1,033 kg) olduğuna göre bu, bir santimetre kare yüzeye 100 atmosfer basınç kadardır. Hâlbuki insanın normal olarak yaşadığı ortamda atmosfer basıncının 1 atmosfer olduğunu düşünürsek bunun ne kadar korkunç bir basınç olduğunu kolayca anlayabiliriz.

Belli başlı iki türlü çimlenme biçimi vardır: **Toprakaltı çimlenme**, **topraküstü çimlenme**. Toprakaltı çimlenme, toprakaltı cevherlerden beslenme yoluyla olur. Topraküstü çimlenmede ise tohum tersine olarak havadaki öğelerden yararlanır.

🕰️ Büyük Bir Hayat Kaynağı ve Tohum Ömrü

Dış görünüşüne bakılırsa tohumun canlı bir unsur olmadığı, hatta ölü bir yapıya sahip olduğu sanılabilir. Hâlbuki tohum yeni bir bitkinin hayat kaynağıdır. Bununla birlikte tohum da ölümsüz değildir. Ömrü bitkinin çeşidine göre değişir. Söğüt tohumları gibi bazı tohumlar, düştükleri toprak beslenmeleri için pek elverişli değilse hemen ölüverirler.

  • Bol yağlı besin yedekleri (hintyağı, kolzayağı, keten tohumu yağı) kapsayan tohumlarsa filizlenme yeteneklerini kısa bir süre sonra kaybederler. Gerçekten de havadaki oksijenin etkisiyle bu yağlar bozuşarak asitlere dönüşürler. Bu asitler ise bitki taslağının hücrelerini yok eden etkili birer zehirdir.
  • Buna karşılık tohumdaki nişasta hiçbir değişikliğe uğramaz. Buğdaygiller familyasından olan bitkilerin tohumları bu yüzden oldukça uzun bir süre dayanırlar: Buğday tohumu canlılığını ancak iki yıl sonra kaybetmeye başlar. Ama yine de bütünüyle ölmez. Buğday tohumunun ömrü yedi-sekiz yıldır. Bazı özel buğday cinslerinin tohumları çimlenme yeteneğini kaybetmeden 30 yıl saklanabilmiştir.
  • Tohumları çok daha uzun ömürlü olan bitki cinsleri de vardır: Yonca ve mercimek tohumları 80-150 yıl kadar yaşarlar. Hele lüfer otu tohumlarının ömrü 250 yıl kadardır. Ama bunlar pek ender olan bitkilerdir. Genellikle tohumların ömrü çok daha kısadır.

⬆️ Topraküstü Çimlenme

Topraktan suyu emerek şişen tohum, zarını çatlatır. Açılan küçücük bir yarıktan incecik bir iplik gözükür: Kökçük. Sapçık uzayarak topraktan çıkar, ucunda tohum tanesi bulunur. Çenek yaprakçıkları besidoku içindeki yumurtaakı maddesini emerek genç bitkinin çeşitli bölümlerine dağıtırlar. Bundan sonra yaprakçıkların kendileri de açar. Ortalarında tomurcuk olduğu hâlde gün ışığına çıkan çenek yaprakları önceleri pembe renklidir. Sonra yeşil renk alırlar. Bunlar bitkinin ilk yapraklarıdır. Artık genç bitki klorofil özümlemesi yapmaya hazırdır. Tohumun görevi burada biter.

⬇️ Toprakaltı Çimlenme

  1. Filizlenmek üzere olan birçok çiçekli fasulye (*Phaseolus multiflorus*) tohumu. Kökçük tohum zarından çıkarak toprağa nüfuz ediyor.
  2. Bu sırada tohumdan dışarıya ters yönde bir sapçık çıkıyor. Bu sapçık tohumun içindeki tomurcuktan türemektedir.
  3. Besleyici yönden zengin olan çenekler toprağın içinde kalıyor. Toprak üstüne çıkan sap, ucunda **”BÜYÜME TOMURCUĞU”**nu taşımaktadır. Yanlarında, topraküstü filizlenmenin tersine, biçimlerini değiştirmemiş olan normal yapraklar bulunmaktadır.