TIRMANICI BİTKİLER

Bitkiler âlemi belki de tabiatın bize en acayip oluşumlarını sunduğu bir âlemdir. Bütün canlılar gibi bitkiler de yaşamak için yetiştikleri iklim ve ortamın güç şartlarıyla başa çıkmak zorundadır. Bu, bitkilerin “yaşama savaşı”dır. Ancak bu savaş bazı durumlarda pek acayip olaylara sahne olur. Genellikle tırmanıcı bitkiler adını verdiğimiz bitkiler, bu acayip olayların en güzel örneklerini verirler.

Tırmanıcı bitkilerin sapları yaradılıştan pek ince ve narindir. Sap daha ilk sürgünlerini verip biraz yükselmeye başladıktan hemen sonra kendi ağırlığını taşıyamayıp tekrar toprağa doğru eğilmeye koyulur.

Sanki toprağın üstünde sürünmek, güneş ışınlarından yoksun olarak sayısız düşmanının saldırısına uğramak bu tip bitkilerin alın yazısıdır. Ama gerçekte tırmanıcı bitkiler kaderin sillesine bu kadar kolaylıkla boyun eğmezler.

Yaradılışlarındaki güçsüzlüğe karşılık yaşamak uğrunda birtakım hilelere başvurmaktan geri kalmazlar. Etraflarında gözlerine kestirdikleri bir desteğe sarılıp tırmanarak komşularıyla amansız bir yarışmaya girişirler.

🌱 TIRMANICI BİTKİ TİPLERİ

Tırmanıcı bitkiler başlıca iki gruba ayrılır:

  • Sarılgan bitkiler
  • Yapışıcı bitkiler

Sarılgan Bitkiler

Bükülgen yapıda bir sapa sahiptirler. Sap, yanında bulunan bir desteğin etrafına helezon biçiminde sarılarak yükselir. (Desteğin dik olması ve bitkinin ağırlığını taşıyabilmesi gerekir.) Fasulye, şerbetçiotu bitkileri sağdan sola doğru sarılırlar. Gündüz sefası (Convolvulus) ve Gece sefası (Ipomoea) gibi sarılgan bitkilerin sapları ise soldan sağa doğru dolanarak yükselir.

Yapışıcı Bitkiler

Sapları odunsu yapıda ve sağlamdır. Sapların belirli bir sarılma yönü yoktur, doğrudan doğruya desteklenerek tırmanırlar. Bu bitkiler “sülükdal” veya “sülüktüy” denilen organlara sahiptir. Asma’da olduğu gibi sülükdallar yaprakların koltuğundan çıkarlar. Sülüktüyler ise Şeytan şalgamı (Bryonia)’nda olduğu gibi iplik biçimini almış yapraklardır.

Bazı yapışıcı bitkilerdeyse kanca tipli tırmanma organları vardır. Bunlar ya aşağıya doğru yönelmiş ikincil dallar ya da Duvar sarmaşığı’nda olduğu gibi yan kökçüklerdir.

🌿 SARILGAN BİTKİLERİN HAREKETİ

Örnek: Sırık fasulyesi gibi sarılgan bir bitkinin sapının sarılma hareketi:

  1. Genç sap belirli bir yüksekliğe kadar boy atar. Bu yükseltiyi aştıktan sonra sap artık kendi kendini taşıyacak gücü kaybeder ve sağdan sola doğru (saat yönünün tersine) dairesel bir harekete başlar. Sapın ucu 3–4 saat içinde çapı 40 cm kadar olan bir daire çizer.
  2. Bu dairesel yükseliş sırasında sap kendine bir destek bulur. Helezon hareketinden ötürü sap bu desteğe sarılarak yükselir.
  3. Sap sarıldığı destek çubuğunun etrafına gittikçe daha sıkı dolanmaya, çubuğu adeta boğmaya başlar. Alt tarafta sarılmalar daha sık, üstte daha seyrektir.
  4. Mor salkım (Glycine) gibi odunsu saplı bitkiler, destek bulur bulmaz helezon gibi dolanarak yükselir. Güçlü saplar örgü tellerini bile eğip bükebilir.

🧲 YAPIŞICI BİTKİLER

Bu bitkiler en acayip organlara sahiptir: sülükdallar. Bunlar tutunma sistemini oluşturur. Sarılgan bitkilerdeki sapın görevini yapar ama çok daha duyarlıdır.

Örnek: Yalancı şeytan şalgamı (Bryonopsis, Kabakgiller = Cucurbitaceae)

  1. Küçük bitki dik durur. İki genç yaprağının yanında spiral biçiminde sülükdallar vardır.
  2. Sülükdallar uzarken doğrulmaya başlar, uçları helezon hareketi yaparak destek arar.
  3. Destek bulununca yarım dakika içinde dolanmaya başlar.
  4. Bitkiyle destek arasındaki bölüm burma-yay gibi kıvrılır. Dalın yönü ortada değişir → burulma etkisi dengelenir.
  5. Bitkinin yükselen dalı büyümeye devam eder. Destek bulamayan sülükdallar solar ve ölür.