💧 Sulama: Susuz Yaşam Olmaz
Geçen yüzyılın sonlarında ünlü botanikçilerden biri şöyle bir deney yapmıştı: Bir bitkinin yaşaması için gerekli bütün kimyasal cevherleri kapsayan bir maddeyi bir kabın içine koydu ve bu cevher karışımına hiç su katmadan kupkuru olarak öylece bıraktı. Bir süre sonra içine genç bir bitkiyi büyük bir titizlikle daldırdı.
Bu durumda iki şey olabilirdi: Ya bitki kısa bir süre sonra ölecek ya da mucize kabilinden yaşamasına devam edecekti.
«Mucize kabilinden» diyoruz, çünkü bitki köklerinin topraktan emdikleri besleyici cevherler **suda çözülmüş** olarak bulunurlar. Bitkiler sıvı durumunda olmayan hiçbir besin maddesini alamazlar. Çiftçinin tarlasına serptiği suni gübreler bile topraktaki suyun içinde çözülmüş değilse bitki bunlardan hiçbir zaman yararlanamaz.
Görüyoruz ki bitkiler susuz yaşayamazlar. Suyu sağlayan en büyük tabiat olayı da yağmurdur. Yalnız yeteri kadar yağmur alamayan bölgelerde bitkiye gerekli suyu sağlama işi insanoğluna düşer. Bunu da **sulama** dediğimiz çeşitli sistemlerle yapar.
🌾 Sulamanın Amacı ve Depolanması
Sulamanın Amacı
Tabiat şüphesiz yağmurun miktarını o bölgede yetiştirilen bitkilerin ihtiyacına göre ayarlayamaz. İnsan eliyle yetiştirilen bitkilerin düzenli yağış zamanlarına ve yeterli miktarda suya ihtiyaçları vardır.
Bunun için tabiatın yağış olarak yeryüzüne bıraktığı suları bir yerde depolamak, depolanan bu suları kanal ve arklarla dağıtarak bitkilere istenilen zamanlarda gereği kadar su sağlamak, sulama işinin belli başlı amacıdır.
Suların Depolanması
Bir akarsu havzasındaki suların fazlasını toplamak için birçok düzenden yararlanılır. Bu düzenlerin belli başlıları şunlardır:
- Akarsu kıyısından içerlere doğru açılan kanal ve ark’lar.
- Akarsu yatağı üzerinde yapılan bentlerle meydana getirilen suni gölcükler.
- Yeraltı sularının depolanması amacıyla kapalı bir vadinin karşılıklı iki yamacı arasında toprak bentler meydana getirilerek yapılan açık su depoları. Pompaların çektiği yeraltı suları gerekince kullanılmak üzere bu bendin arkasına doldurulur.
Bir de tabiatın yarattığı su depoları vardır: Göller, kaynaklar ve yeraltı akarsuları.
Dağıtım Ağı
Suni göllerde toplanan sularla pompalama yoluyla yeraltından çekilerek açık su depolarında depolanan sular, kanallarla sulanacak topraklara yollanır. Buralarda yapılan dağıtım arklar şebekesi aracılığıyla olur.
🚿 Belli Başlı Sulama Sistemleri
Gerçek anlamında sulama denilince herhangi bir yoldan toplanmış olan suların tarlalara dağıtımını anlıyoruz. Sulama çeşitli biçimlerde olur, özellikle sulanacak toprağın ve yetiştirilen bitkilerin cinsine göre değişir. Bazı tarlaların sürekli olarak su içinde bırakılması, bazılarının arasıra, ama düzgün aralıklarla sulanması, bazılarının ise yağmurlama yoluyla sulanması gerekmektedir. Şimdi bu sulama biçimlerini daha yakından görelim.
Su Akıtma Sistemi
Kelimenin anlamından da çıkarılacağı gibi bu tarz sulama, su arklarından taşırılan suların eğimli bir yüzeyden tarla üzerine akıtılmasıdır. Tarlanın yüzeyini bir zar gibi kaplayıp geçtikten sonra artakalan su daha aşağı düzeydeki bir dereciğe boşalır. Suni çayırlar ve otlaklar bu yoldan sulanırlar.
Su Sızdırma Sistemi
En çok kullanılan sistemlerden biridir. Sulama arklarından çıkan sular ufacık dar oluklardan tarlanın içine verilir. Böylece ekili arazinin bütün bölümlerine doğru yayılan su teker teker her bitkiye ulaşır ve köklere kadar sızar. Sebze bahçelerinin ve fidanlıkların sulanmasında bu usul kullanılır.
Su Bastırma Sistemi
Bu sulama tarzının da “ismi üzerinde”dir. Sulanacak arazi ufak ufak tümseklerle bölünerek parsellere ayrılır. Bundan sonra tarlanın yanından geçen arklardan parsellere su verilir ve bütün bölmeler su içinde bırakılır. Parsellerin birinden ötekine geçen sular bazen oldukları yerde kalıp toprak tarafından bütünüyle emilirler. Bir çeltik tarlasının nasıl sulandığını görmüşsünüzdür.
Bu tarlalar çok sayıda bölmelere ayrılarak su bastırma yoluyla sulanır. Tarlaları kaplayan su tabakasının kalınlığı o bölgede elde edilebilen suyun miktarına göre değişir. Meyve fidanlıklarının çoğunda ağaç kökünün etrafı yuvarlakça oyularak küçük bir çukur meydana getirilir ve su bastırma sistemi uygulanır.
Su Serpme Sistemi
Tabiatın verdiği yağmuru taklit eden bu metot özel cihazlarla uygulanır. Bu cihazlar basınçlı suyu kullanan özel fıskiyelerdir. Şimdi bu metodun uygulama dönemlerini görelim:
- Bir pompa; ırmak, kanal, göl veya bir hendekten suyu çekiyor.
- Pompa ile tarla arasına döşenen hortum veya borular suyu bir çeşit fıskiyeden başka bir şey olmayan su serpme cihazına kadar götürüyor.
- Su serpme cihazı, basınçlı suyu tarlanın üzerine serperek yağmurlama yapıyor.
📜 Sulamanın Kısa Tarihi
Tarihte ilk defa sulama sistemleri bundan 7.000 yıl önce **Anadolu topraklarında** uygulanmaya başlanmıştı. Sulama tekniği buradan öteki ülkelere doğru yayıldı.
- M.Ö. 3200 yıllarında yaşamış olan ve **”Akrep Kıral”** unvanıyla anılan bir firavuna ait heykelin üzerindeki süslemelerden bu hükümdarın Mısır’da ilk defa olarak sulama kanalları açımına giriştiği anlaşılıyor.
- Babil’liler ve Pers’lilerde de sulama tekniğinin oldukça ileri olduğu bilinmektedir.
- M.Ö. 400 yıllarında Romalıların bataklıkları kurutmak amacıyla kanal şebekeleri meydana getirdiklerini yine tarihten öğreniyoruz.
