SOKRATES (M.Ö. 470 - M.Ö. 399)

Sokrates’in yaşamı hakkında elimizde kesin belgeler yoktur. Hakkındaki bilgiler, öğrencisi Platon’un eserlerinden ve çağdaşı Ksenofon’un yazılarından edinilmiştir. Atinalı filozof Sokrates, M.Ö. 470 yılında Atina’da doğdu. Babası heykeltıraş Sophroniskos, annesi ise ebe (doğum yardımcısı) Phaenarete’dir. İlk gençliğinde babasının yanında heykeltıraşlık sanatını öğrenmiş, daha sonra ise kendini bütünüyle felsefeye vermiştir. Maddi durumu pek parlak değildi. Hayatını felsefe ve bilime adadığı için, ailesinin geçimini sağlamak gibi bir derdi yoktu.

👤 HAYATI

Sokrates, Platon’un ve Ksenofon’un eserlerinde çirkin bir insan olarak tanıtılır: Basık burunlu, sarkık dudaklı, iri kafalı, iri yapılı. Bu çirkinliğine karşın, konuşmaları ve ruhunun güzelliği herkesi hayran bırakırdı. İnsanların dış görünüşleriyle ilgilenmez, sadece ruhlarının zenginliğiyle ilgilenirdi. Karısı Ksantippi (Sokrates’in ikinci karısı olduğu tahmin edilmektedir) ise çok huysuz bir kadındı. Ksantippi, filozofun bütün dikkatini felsefeye vermesini, ailesiyle ilgilenmemesini bir türlü hazmedemiyordu. Ksantippi’nin bu huysuzluğu, ünlü filozofu felsefe çalışmalarından hiç alıkoymadı.

👤 ÖLÜMÜ

Sokrates’in ölümü, M.Ö. 399 yılında olmuştur. Gençleri yoldan çıkardığı, devletin kabul ettiği tanrılara inanmadığı iddialarıyla yargılandı. 501 kişiden oluşan mahkeme heyetince suçlu bulundu. Mahkemede çok çarpıcı bir savunma yaptı. Ölüm cezasına çarptırılacağı yerde, kendisini hayatının sonuna kadar Atina’nın en iyi lokantasında yemek yemeye mahkûm etmelerini isteyecek kadar cesur davrandı. Ölüm cezası, baldıran zehiri içerek yerine getirildi. Sokrates’in son anları, öğrencisi Platon’un ünlü eseri Phaidon‘da anlatılır.

👤 KARISI KSANTİPPİ

Sokrates’in, karısı Ksantippi’nin huysuzluğuna karşı felsefeyi bir kurtuluş yolu olarak seçtiği söylenir. Ksantippi, bir defasında filozofun tepesine bir kova su dökmüş, bu olaya tanık olan bir öğrencisi, “Böylesi huysuz bir kadınla nasıl yaşıyorsun?” diye sorunca, Sokrates şöyle yanıt vermiştir: “Önce gök gürledi, sonra yağmur yağdı!” Bir başka seferinde de, Ksantippi pazardan geç dönen Sokrates’e bağırıp çağırmış, bunun üzerine filozof şöyle demiştir: “Huysuz bir kadınla evlenen kişi, en zorlu ata binmeye çalışan jokeye benzer. Eğer onun altından kalkabilirse, dünyanın en iyi jokeyi olur. Ben de dünyanın en zorlu karısına katlandığıma göre, dünyadaki bütün insanlarla anlaşabilirim.”

👤 İLK BÜYÜK FELSEFE VE BİLİM ADAMI

Tarih, M.Ö. 5. yüzyılda yaşamış olan Sokrates’i ilk büyük felsefe ve bilim adamı olarak kabul eder. Ondan önceki Yunan filozofları, doğa olaylarını açıklamaya çalışmışlardı. Sokrates, insanı bilim ve felsefenin merkezine koyan ilk düşünür oldu. En çok kullandığı söz, “Kendini tanı” sözüydü. Sokrates’e göre bilgi, her insanın ruhunda gizlidir. Bilgiye ulaşmak için, düşünmek ve ruhun derinliklerinde gizli olan gerçekleri yüzeye çıkarmak gerekir. Sokrates’in, öğrenci ve dinleyicilerine soru sorarak, onları düşünmeye zorlayarak bilgiye ulaştırma metoduna Sokratik Metot denilir. Sokrates, tek bir kitap bile yazmamış, bütün düşüncelerini konuşmalarıyla, tartışmalarıyla çevresindekilere aktarmıştır. Fikirleri, ondan sonraki bütün Batı felsefesini etkilemiştir.