YÜZEY ŞEKİLLERİ
Rize’de dağlar denize paralel uzanır. İl topraklarının ’i dağlık alandır. Kıyıdan hemen sonra dağlar yükselir. Kıyıdan güneyde dağların yüksekliği ’yi, güneyde ’yi bulur. Eğilim fazladır; kaynağını dağlardan alan birçok akarsu derin vadiler içinde akarak Karadeniz’e ulaşır. Bu akarsuların denize döküldüğü yerlerde küçük ovacıklar yer alır. Dağların arasında ekonomik değeri olan önemli yaylalar vardır. Dağların kuzeye bakan yamaçları gür ormanlarla kaplıdır.
İlin başlıca dağları şunlardır: Kaçkar Dağı (), Verçenik Tepesi (), Altıparmak Dağı (), Hipot Dağı (), Barut Dağı (), Ziglat Dağı (), Demir Dağı (). Ovalar çok az yer kaplar ( kadar). Akarsuların döküldüğü yerlerde ince şerit hâlinde kıyı ovaları vardır. İlin güneyini kaplayan yüksek dağlar arasında platolar yer alır (ilin ’i). Bunların üzerinde ekonomik değeri olan yaylalar, yaylalarda geniş otlaklar vardır. Yaylaların ortalama yüksekliği dolayındadır. İlkbahar ve yaz aylarında hayvancılık nedeniyle buralarda nüfus yoğunlaşır. Başlıcaları Varda, Gökyayla, Çimil, Ovit, Hazende, Ambarlı yaylalarıdır.
AKARSULAR VE GÖLLER
İlde çok sayıda akarsu vardır. Kaynağını güneydeki yüksek dağlardan alan bu sular yüksek eğimlerden aşağıya doğru bol su taşıyarak akar ve Karadeniz’e ulaşırlar. Önemli akarsular şunlardır: İkizdere, Ortaköy Deresi, Fırtına Deresi, Büyükdere, Çağlayan Deresi, Kıbledağı Deresi. İkizdere (İyidere); Doğu Karadeniz Dağları’nın yüksekliğinden doğar, Çimil Deresi ve Karadere’yi alarak Rize’nin batı kesiminde Karadeniz’e dökülür. Fırtına Deresi, Doğu Karadeniz Dağları’ndan doğar, birçok irili ufaklı dereyi alarak Taşlıdere köyünde Karadeniz’e dökülür. Kıbledağı Deresi, yükseltisi daha az olan dağlık yöreden doğar, birçok dereyle birleştikten sonra Yaşköy yakınlarında Karadeniz’e ulaşır. Büyükdere, kaynağını Tekfur Tepesi’nden alır, birçok dereyle birleştikten sonra Çayeli yakınlarında Karadeniz’e ulaşır. Güneydeki dağlarda birçok krater gölü vardır. Doğa güzelliği bakımından eşsiz olan bu göller, ulaşım zorlukları nedeniyle turizme açılamamıştır.
İKLİM
Rize’nin Karadeniz kıyılarında Karadeniz iklimi görülür. Yazlar serin, kışlar ılık, her mevsim yağışlı geçer. Kafkas Dağları Rize’yi kuzey rüzgârlarına karşı koruduğu için, buralarda yaz-kış, gece-gündüz ısı farkları düşüktür. Güneye inildikçe yükselen dağlar nedeniyle kışlar sertleşir, yazlar sıcak geçer. Yıllık ortalama sıcaklık , kışın ortalama sıcaklık ’dir. Kışın en soğuk ayları Ocak, Şubat, yazın en sıcak ayları Temmuz ve Ağustos’tur. Yağışlar eşit olarak bütün aylara dağılmıştır. Rize, yurdumuzun en fazla yağış alan ilidir. Yıllık ortalama yağış miktarı ’dir.
BİTKİ ÖRTÜSÜ
İlin bol yağış alması çok çeşitli ve gür bir bitki örtüsü yetişmesine yol açmıştır. Yüksekliğin ’ye ulaştığı yerlerde yayvan yapraklı orman örtüsü yer alır. Bu ormanlarda en çok kızılağaç, aksöğüt, titrek kavak, kestane, dişbudak, gürgen, meşe gibi ağaç türleri vardır. Kıyıdan yüksekliklerde orman sökülmüş, buralara çay ve mısır ekilmiştir. ’ye çıkıldıkça buralarda kauçuk orman örtüsüne rastlanır. Daha yükseklerde iğne yapraklı orman kuşağı yer alır. Bu ormanlarda sarıçam, köknar, ladin türleri vardır. ’den yüksek yerlerde Alpin bitki topluluğu görülür. Bunların yanında bodur çayırlar yer alır. Daha yukarılarda buzul bitki topluluklarına geçilir.
EKONOMİ
TARIM VE HAYVANCILIK
Rize, yüzölçümü bakımından Kocaeli’den sonra Türkiye’nin ikinci küçük ilidir. Fakat nüfusu fazla ve nüfus yoğunluğu çoktur. ’ye kişi düşer. Topraklarının darlığı ve bu alanların çoğunun dağlar ve ormanlarla kaplı olması nedeniyle yetiştirilen ürünlerin çeşitliliği azalır. Çay üretimi Cumhuriyet’ten sonra yapılmıştır. Çaydan önce, ekilen toprakların ’ında mısır ekilirdi. Fakat yılından sonra, çay üretimine daha çok önem verilince, özellikle kıyı kesiminde mısırın yerini çay aldı. Gittikçe daralan mısır alanları ’de ’ya düştü. Cumhuriyet’ten sonra Profesör Ali Rıza Erten, Batum’a yaptığı bir inceleme gezisinde Batum’un iklimiyle, Doğu Karadeniz iklimi arasındaki benzerliği görünce Doğu Karadeniz’de de çay üretimi yapılabileceğini söyledi. yılında ilk çay fidanlığı kuruldu. Fakat ilk yıllar Rizeliler mısır üretiminden vazgeçemediler. yılından sonra çay alanları hızla gelişti. Bugün tarım faaliyetleri arasında çaycılığın ezici bir üstünlüğü vardır. Çay ekim alanları yılında ’ya yükselmiştir. Çay dışında mısır, fasulye ve patates ekilir. Sebze çok az yetiştirilir. Meyvelerden en çok yetiştirilen, fındık, mandalina ve elmadır.
İlin doğal yapısı hayvancılığın gelişmesini engellemiştir. Kıyı kesimlerde ahırlarda sığır beslenir. Dağlık alanların yüksekliği ve karla kaplı olması hayvancılığı önlemektedir. İç kesimlerdeki dağ köylerinde meraların elverişli olduğu yerlerde sığır beslenir. Koyun ve keçi sayısı gittikçe azalmaktadır. Koyun ’de dolayına, keçi de aynı yılda ’in altına düşmüştür. Tavukçuluk, aile tavukçuluğu şeklinde yapılır. Tavuk sayısı ’de , yumurta sayısı milyon kadardı. Arıcılık, dağ köylerinde ve ilkel yöntemlerle yapılır. ’de, kovanda ton bal üretilmiştir. Kıyı balıkçılığıyla avlanan balık türleri şunlardır: Hamsi, istavrit, palamut, kefal, barbunya, kalkan ve zargana. Açık deniz balıkçılığında en çok yunus avlanır. Akarsularında alabalık, kayabalığı ve akbalık gibi tatlı su balıkları vardır.
SANAYİ VE MADENCİLİK
Çaya dayalı endüstri kolları gelişmiştir. yılında kurulan Çay Kurumu Genel Müdürlüğü (ÇAYKUR) Rize ve öbür illerin çay işlemleriyle uğraşır. Rize’de birçok çay fabrikası vardır. Ayrıca çay paketleme fabrikaları da bulunmaktadır. Bunlardan başka un fabrikaları, Karadeniz çivi ve tel fabrikaları, orman ürünleri endüstrisi vardır (Ardeşen Kereste Fabrikası). Ayrıca Rize bezi dokuyan el tezgâhları, ahşap gemi yapan atölyeler, bakırcılık gibi el sanatlarının görüldüğü yapımevleri de vardır. Yer altı zenginliği bakımından önemli bir yeri yoktur. İlde manganez yataklarıyla, pirit, çinko, kurşun damarları vardır. Kaolin, kil ve tuğla-kiremit toprağı çıkarılmaktadır. Porselen ve fayans yapımında kullanılan en elverişli kaolin Rize’de elde edilir.
FOLKLOR
Rize ili türküleri ve oyunları bakımından zengin bir folklora sahiptir. Yerel oyunları “Rize Hamsin horonu”, “Rize titremesi” ve “iki ayak” oyunudur. Bunlar “tulum” çalınarak oynanır. Kemençe ile “sıksaray” ve “sallama” adlı oyunlar oynanır. Bu oyunlara Karadeniz ağzının kullanıldığı türküler eşlik eder. Aşk ve gurbet gibi çeşitli duyguları dile getiren türkülerde en büyük pay halkın yaşayışının bir parçası ve en büyük tutkusu olan “silah” konusudur. Rize’de erkek giyiminin başlıca parçaları dik yakalı işlik, kara yelek, siyah lacivert, paçası ve bacak kısmı dar zıpka, sapuk denen, deriden yapılmış çizmedir. Kadınlar da işlik ve cepken ipek ya da basma şalvar giyer. Başlarına işlemeli başörtüsü sararlar. Bellerine kuşak, önlük yerine de peşkir bağlar, ayaklarına çedik denilen ökçesiz, köselesiz pabuç giyerler.
GEZİLİP GÖRÜLECEK YERLERİ
Doğal güzellikleri ile ilgi çeken ildeki tarihî eserlerin önemlileri, camiler ve kalelerdir. Caferpaşa Camisi, Gülbahar Camisi, İslampaşa Camisi, Süleyman Dede Türbesi de önemli eski eserler arasındadır. Önemli kaleleri, Kale-i Bâlâ, Zilkale, Pazar Kalesi, Rize Kalesi, Zeleki Kalesi ve Atina Kızkalesi’dir. Ziraat Bahçesi, Kale Bahçesi, Moliva Tepesi, Dağbaşı, Çağlayan alabalık çiftliği, kaplıcaları ve içmeleri gezilecek turistik yerlerdir.
YÖREDEN BİR TÜRKÜ
Yaylanın çimeninde Atı kovalarım atı Gir canıma utanma Sen benim idin zati Çayırımdan yukarı Gelirsin dura dura Sen paşa kızı mısın Ayağında kundura Ha burası ne bayır Gülü tikenden ayır Sevdalık çekenleri Kayır Allahım kayır
