Petrolden elde edilenler

Sabunu tarihe gömen çamaşır tozu (deterjan) ve kırılmayan plastik oyuncaklar, modern kimyanın petrol ve kömürden türettiği bileşiklerle nasıl üretilir? Patlamalı motorların icadıyla petrol endüstrisi nasıl gelişti? Petrolün damıtılmasıyla elde edilen “kalıntı”lardan cracking metoduyla benzin ve “olefinler” nasıl elde edilir?

Şimdi bir aile tablosunu gözümüzün önüne getirelim: Anne ev işleriyle meşgul oluyor; çocuğuysa bir yanda sessizce oynuyor. Annenin çamaşır günüdür. Ama o, eskiden kadınların çamaşırları saatlerce çitiliyerek temizlemeye çalıştıkları zamanlardaki gibi yorgun görünmüyor. Çünkü bugün suyun içinde eriyen bir toz, çamaşırları dakikalarca çitileme işleminin yerini tutmaktadır.

Çocuğun huysuzluk etmeden sessizce oyun oynamasının sebebi nedir? Ucuzluğundan ötürü kolayca sağlanan plâstik oyuncaklar… Bunlar, kırılmayan, eli kesmeyen ve paslanmayan oyuncaklardır.

Sabunu tarihe gömen “çamaşır tozu” (deterjan), kırılmayan oyuncaklar, modern kimyanın iki önemli buluşu sayılmaktadır. Bu ve daha bunun gibi binlerce buluş, koyu renkli ve ağdalı “petrol”le «kara elmas» adı verilen “kömürden” türettiğimiz maddelerden yararlanılarak gerçekleştirilmektedir.

GAZ LÂMBASINDAN… UZUN DEVİRLİ PLÂKLARA

20’nci yüzyılın sonlarına doğru “patlarlı motorun” icadıyla petrol endüstrisi ileriye doğru çok büyük bir adım attı. O çağa kadar petrol kısmen arıtıma uğratıldıktan sonra yalnız lâmba yakıtı olarak kullanılıyordu. Ama patlarlı motor çağının getirdiği yenilikler petrole olan ihtiyacı gün geçtikçe artırdı.

Önceleri petrolden benzin ve öteki yakıtları elde etmek için çok basit bir işlem uygulanıyordu. Bu işlem havagazı, katran ve kokun, kömürden elde edilişinde kullanılan sisteme benziyordu: Petrol, değişik derecelerde ısıtılıyor yani kesintili damıtma işlemine tâbi tutuluyordu. Elde edilen maddeler arasında en ağır olanlarına “kalıntı” adı veriliyordu. Bunlar «ağır yağlar», «bitum» ve «asfalt» ile «parafin» ve «petrol koku» ydu. Bu maddeler kimya endüstrisinin birçok alanında kullanılıyordu. Ama patlarlı motorların yayılması, bunlarda kullanılan benzine olan ihtiyacı artırdı. Bundan ötürü “kalıntı” lardan da akaryakıt elde edilmesi için yeni sistemler arandı. Bulunan sistem en iyi cins akaryakıtların elde edilmesini sağlıyan “cracking metodu” ydu.

Metod, kalıntıları meydana getiren büyük moleküllerin kırılması (İngilizce’de cracking’in tam karşılığı budur.) yoluyla bunlardan daha küçük moleküllü akaryakıtların elde edilmesi sistemini kapsıyordu. Bu arada, bilim tarihinde sık sık raslandığı gibi yeni birşey keşfedildi: “Olefinler”. Bunlar cracking’le parçalanan büyük moleküllerin kırıntılarından ortaya çıkan birtakım yeni bileşiklerdi. Olefin’ler «karbonlu hidrojenler» diye adlandırılır. Karbon ve hidrojenin karışımından meydana gelen bu bileşimlerde, bu iki elemanın atomları birbirlerine ham petroldekinden ayrı bir tarzda bağlanmıştır. Karbon ve hidrojen atomlarının bu bağlantı tipi, olefinlerin sentez (bir bileşiğin onu meydana getiren elem anlardan suni yoldan elde edilişi) ve azmanlaşma (polimerleşme, aynı maddenin normalden çok fazla sayıdaki m oleküllerinin b irb irle riyle birleşerek dev m oleküller meydana getirm esi) işlemlerine çok elverişli olmalarını yani öteki maddelerle birleşmelerini sağlar. İşte böylece çok büyük ve pahalıya malolan fabrikalarda oluşturulan bu sentez işlemleri sonucunda yeni yeni plâstik maddeler ortaya çıkarıldı. Bugün bu plâstik maddeler sayılamıyacak kadar çoktur. Bir olefin’in molekülleri arasındaki atom bağlarından birisinin değişmesiyle ortaya «politen», uzun devirli plâkların yapıldığı «plâstik maddeler» ve «sentetik kauçuk» gibi birbirleriyle ilgisi olmayan yepyeni maddeler çıkar.