OTODROM

Kırk–elli yıl önce çekilmiş bir otomobil yarışı resmine bakacak olursak gülmemek için kendimizi zor tutarız: Şimdi bize garip gelen yüksek ve dört köşe modellerin, toz toprak içindeki veya yarıya kadar çamura saplanmış koskoca jantlı tekerlekleri cidden çok komiktir. Özellikle bu arabaların tarlalarda yarış yapmaları bugün için aklın almayacağı bir şeydir. Tribünler ise ağaçtan yapılmış küçük bir barakadan meydana gelmişti. Uzun bıyıklı seyirciler de bu güldürüyü tamamlayan dekor oluyordu. Ancak bu izlenimlere rağmen gerek otomobillerin gerek yarış alanlarının, günümüzdeki modern pistlerin ve en yeni yarış arabalarının ilk örnekleri olduklarını da kabul etmek gerekir.

❓ Otodrom Nedir?

Kelimenin etimolojik kökeni Yunanca’dadır. Zira “dromos” yol demektir. “Auto” ve “dromos” kelimeleri birleştirilmiş; böylece “otomobil yolu” anlamına gelen “otodrom” birleşik kelimesi ortaya çıkmıştır. (Aynı pistten motosikletler de yararlanmaktadır.) Genellikle otodrom asfaltlanmış veya çimentolanmış bir pisttir. Bu pistte otomobil yarışlarının gerektirdiği teknik olanaklar bulunur. Uzunluğu yaklaşık olarak 4200–4300 metreyi bulan bu yol kapalı halka şeklindedir. Böylece katedilecek mesafe bu halkanın defalarca dönülmesiyle elde edilir.

📐 Otodromun Nitelikleri

Otodrom iki amaçla inşa edilmelidir:

  1. Otomobil ve motosikletlerin büyük hızla gidebilmelerine olanak sağlamalı
  2. Seyirciler tarafından yarışın kolayca izlenebilmesi mümkün olmalıdır

İlk önemli şey pist genişliğidir. Bu ölçü, yarışacak üç arabanın tehlikesizce birbirlerini geçebilme olanağını verebilecek genişlikte olmalıdır. En az 9 metre olan genişliğin 7 metresi piste, 2 metresi de iki yanındaki koruyucu barikatlara ayrılır.

Büyük izleme tribününün önündeki düz alanın bulunduğu yer en az 15 metre veya daha fazla genişlikte olmalıdır. Bu sahada start ve varış çizgisi vardır. Otomobil teknisyenlerinin bulunduğu “box” denilen küçük tamirhanelere de yer verilmiştir.

Yarış yolu: Yolun alt yapımıyla üst tabakası saatte 300 km gibi bir hız yapmaya elverişli olmalıdır. Motosikletlerin 220–230 km gibi hızları kuşkusuz hiç de küçümsenmeyecek bir rakamdır. Bu nedenle zift veya asfalttan yararlanılarak hazırlanan kaplamanın çok dikkatle yapılması gerekmektedir. Beton veya somaki taş blokları da kaplama tekniğinde yararlanılan olanaklardır.

En modern yarış pistleri özel bir beton yüzeye sahiptir. Pist sathının daima pürüzlü ve kaba olmasının nedeni yağışta dahi kaymalara engel olmaktır. Ancak bu kabalık ve pürüzlülük de belirli bir düzende olmalıdır. Zira ihtiyacı aşacak en ufak bir fazlalık 300 km hızla giden bir otomobilin dengesini bir anda bozabilir.

🚩 Otomobil ve Bayrakların Rengi

Yarış otomobillerinin değişik renklerde olmalarının nedeni, büyük süratleri sırasında ait oldukları memleketleri ilk bakışta tanıtabilmeleridir.

  • İtalyan otoları: kırmızı, beyaz numara
  • Fransız otoları: mavi, beyaz numara
  • Alman otoları: alüminyum veya beyaz, kırmızı numara
  • İngiliz otoları: yeşil fon, beyaz numara

Yarış süresince sürücüyle idareci ve yardımcılarının haberleşmeleri yalnız bayraklarla olur.

🏁 Bayrakların Dili

  • Siyah–beyaz damalı (indirilmiş): Geç veya yarış sonu
  • Sallanan mavi: Geçiş isteyen bir rakip var
  • Kırmızı: Derhal dur
  • Sallanmayan sarı: Yavaşla, ihtiyatlı ol
  • Sallanan sarı: Tehlike var, durmaya hazırlan
  • Sarı–kırmızı çizgili: Dikkat, yağlı bölge
  • Beyaz: Yakında bir servis otosu veya ambulans var
  • Beyaz numaralı siyah bayrak: Gösterilen otoya duracağı turu belirtir

🌀 Virajlar

Çok yüksek süratlerde en büyük sorun yarış yolundaki virajlardır. Yapılırken ilgililerin ve teknisyenlerin büyük hesap ve dikkatlerini gerektiren bu bölgeler pistin en tehlikeli kesimleridir.

Oto veya motosiklet sürücüsü büyük bir hızla dönemece girince çok büyük bir hızla dışa doğru savrulur. Bunun nedeni merkezkaç kuvvettir. Arabaların yarış yolundan çıkmaması için pistin virajlı kısımları büyük oranda içbükey eğikliğe sahiptir.

Modern yarış pistlerinde (örnek: Monza) dönemeç (viraj) parabolik bir hâl alır. Profilden bakıldığında eğiklik, bir parabol şeklinde görülür. Pistin en üst köşesi 80 derece eğilime, yani hemen hemen tabana dikey bir düzeye ulaşmıştır. Bu olanaktan yararlanan otomobiller bu virajlara 150 km’den daha büyük bir hızla ve tehlikesizce girebilirler.

🧰 “Box”lar

Kutu anlamına gelen bu İngilizce kelime yarış sözlüğüne girmiştir. Yarış sırasında verilen çok kısa bir moladan yararlanılarak otomobillerin bakımının yapılmasını sağlamak üzere, araba bu çok küçük barakanın önünde durur. Acele bir lastik değişimi veya motorla ilgili bir ikmal bu küçük tamirhanenin önünde çabuklukla yapılır.

Yarışçının bu tür ihtiyaçlarına cevap verebilecek tek durak “box”tır. “Box”larda yarış otomobilinin pistteki dönüşleri sayılırken duruş için geçeceği tur da bilinir. Bu turu belirtecek işaretçi elindeki siyah üzerine beyaz ve numaralı bayraklarıyla otosunun bakıma gireceği tur sayısını yarışçıya gösterir. Bunu gören yarışçı, daha sonraki turda kendine ait “box”un hizasında durur.

Durduğu andaki görünüş çok ilginçtir. Oto daha tam hızını kesmemişken beş atlı teknisyen arabaya büyük bir çaba içinde âdeta hücum eder. Oto, vinçle kaldırılırken bir yandan lastik değişir, diğer yandan arabanın şoför yerinin üzerine hemen atılan plastik, su geçirmez, saydam bir örtüyle bu bölüme benzinin bulaşmaması sağlanır. Bu arada susamış ve kir içindeki sürücüye içecek verilirken teknisyen 100 litreye yakın, yüksek oktanlı özel benzini depoya doldurur. Sonra, araba kaldıracından kurtarılarak yere bırakılır. Üzerindeki örtü alınır alınmaz, yerine oturan sürücü büyük bir gürültüyle ileri fırlar.

Saatimize bakacak olursak bütün bu işlemlerin 22 veya 23 saniye gibi çok kısa bir sürede yapılmış olduğunu görürüz. Her sürücünün bu alanda özel olarak eğitilmiş teknisyen grubu vardır. Birkaç dakikada yapılacak işi saniyelere indirmeyi başaran bu usta insanlar, çalışma sürelerini, arabanın yarışma süratinden çaldıkları için her saniyenin çok büyük değeri olduğunu bilirler.

🧮 Kontrol Tesisleri ve Kronometrecilerin Kabini

Düz sahanın bulunduğu yerin hemen kenarında, yer hizasında veya biraz yüksekte, ön kısımları camlı, bir veya birkaç küçük kabin görürüz. Burada bulunan kronometreciler teknik olanaklarıyla çeşitli hesaplar yaparlar. Bir turda geçen süre, ortalama sürat, ulaşılan en yüksek hız, tur toplamı, bir yarışmacıyla diğeri arasındaki zaman ve mesafe farkları gibi şeyleri saptarlar.

Modern otodromlarda finişi saptamak için “fotofiniş” adıyla bilinen, “foto-elektrik kayıt aleti” kullanılır. Bunlar, yarışmacılar arasındaki zaman farklarını saniyenin yüzde birine kadar tespit edebilirler.