Kitapların çoğaldığı ve fiyatlarının da ucuzladığı Yakın Çağ’da, özel bir kitaplık kurmak zevkinden uzak birçok kimse görülür. Kitapların hem eğitici hem de eğlendirici nitelikleri olmasına rağmen bu gibi kimseler paralarını birçok lüzumsuz şeye harcamaktan çekinmezler.
Öyleyse bugünkü durumla kitabın çok büyük paralarla elde edilebildiği Orta Çağ arasında ne fark var?
Bir Fransız Kontesi’nin tek kitap için 200 koyun, 1800 kilo buğday, 1800 kilo çavdar, bir o kadar bal ve bütün bunlar yetmiyormuş gibi bir de keselerle gümüş para verdiğini biliyor musunuz?
Avrupa’nın bir başka yerinde de iki ciltlik bir matematik kitabı, bir ev ve arsa; dinî bir kitap, bir bağ ve bir Tevrat da bugünkü parayla $150.000$ liraya satılmıştı. Normal bir kitabın fiyatı da $1500$ lira idi.
Bu durumda kendine bir kitaplık kurabilen kimselerin parmakla sayılacak kadar az olacağı açıktır. O çağda kitap yönünden Avrupa’nın en zengin ülkesi olan İtalya’da bile özel kitaplığı bulunan kimselerin sayısı pek azdı. Ünlü hukukçulardan Accursio (1182-1260)’nun 63 ciltlik çok zengin bir kitaplığı vardı. Bu gibi ünlü kişilerin dışında gerçekten büyük kitaplıklara sahip hükümdarlar da bulunurdu. Friedrich Barbarossa ile Friedrich II’yi bunlar arasında sayabiliriz.
🎭 Orta Çağ’da Eğlence ve Dinlenme
Başta kitap olmak üzere sinema ve televizyon gibi eğitici ve eğlendirici araçların bulunmayışı, Orta Çağ ailelerinin dinlenme saatlerini değerlendiremedikleri anlamına gelmemelidir.
O çağlarda:
- Dinî törenler,
- Ellerinde bayrak ve özel kıyafetleriyle lonca üyelerinin yaptıkları resm-i geçitler eksik olmazdı.
- Bir elçinin ya da zengin bir tüccarın süslü arabası ve kendisini izleyen uşaklarla bir şehre gelmesi,
- Bir derebeyinin arkasında özel askerleriyle at üzerinde şehri ziyaret etmesi büyük bir olay olarak kabul edilirdi.
Bütün bunlardan ayrı olarak şehrin büyük meydanında gösteriler yapan cambazlar, müzik eşliğinde destanlar söyleyen ozanlar, Orta Çağ hayatına renk katardı.
🏠 Orta Çağ Ev Yaşamı
Akşamları, güneş batıp ortalık kararınca ocak başına toplanan aileler, şehirde geçen olayları birbirlerine anlatır ve olay kahramanları üzerinde fikir yürütüp saatlerce konuşurlardı.
Günümüzdeki en basit aydınlatma ve ısıtma imkânlarından yoksun olan Orta Çağ’da aileler genellikle akşam saatlerini evlerinde, mutfaktaki ocak başında geçirirlerdi. Günlük hayat sabahın çok erken saatlerinde başladığı için aile erkenden yatağa girmek zorundaydı.
- Durumları elverişli olmayan ailelerde ana, baba ve çocuklar mutfakta ot minderler üzerinde yatarlardı.
- Zenginler ise üst üste konmuş birkaç kuştüyü şilteli tahta karyolalarda uyurlardı. Bu karyolalardan bazıları o kadar yüksek olurdu ki yatağa çıkmak için bir tabure kullanılırdı.
Evlerin Planı ve Özellikleri
Orta Çağ’da bir evin plânı genellikle şöyle düzenlenirdi:
- Yer katında: Çalışma odası ve mutfak.
- Birinci katta: Bir salon veya çalışma odasıyla yatak odaları.
- Geniş tavan arası: Kiler ve depo gibi kullanılırdı.
- Mahzen: Evin su ihtiyacını karşılayan bir kuyuyla bir iki de gizli bölme bulunurdu. O çağlarda zorbalar evlere saldırdığı ya da düşman ordusu şehre girdiği zaman ne bulursa talan ederdi. Bundan ötürü hemen her evde böyle gizli bölmeler yapılırdı.
Orta Çağ evlerinde tek ısıtma aracı çok büyük olan ve “şömine” adı verilen ocaklardı.
Evlerde banyo da bulunmazdı. Zenginler tahta küvetlerin içinde yıkanır, fakirler ise şehirdeki genel hamamda temizlik ihtiyaçlarını giderirlerdi.
Müze olarak kullanılan Orta Çağ evlerine bugün bile Avrupa’nın Londra, Strasburg ve Paris gibi şehirlerinde rastlamak mümkündür.
Ağaç Ev (Tipik Yapı)
- Destek görevi yapan tahta direkler.
- Dış duvarlar: Destek direklerinin arası tuğla ve kerpiçle örülür, sonra alçıyla sıvanırdı.
- Tavanarasını aydınlatan geniş pencere.
- Odaları genişletmek için yapılan çıkıntı.
- Camlı köşk (balkon): Orta Çağ’da Kuzey Avrupa evlerinin belli başlı karakteristiğiydi.
- Pencereler: Küçük renkli camların birleştirilmesiyle meydana getirilmişti.
👗 Orta Çağ’da Giyim
900 Yılından 1200 Yılına Kadar: Roman Tarzı
Orta Çağ’ın ilk yüzyıllarında Roman tarzı denilen artistik bir stil doğdu ve gelişti. Bu stil, Roma ve Germen stilinin bir karışımıydı. Barbarlar tarafından İtalya’ya sokulmuştu.
- Erkeklerde: Uzun ve dar pantolonlar, dizlere kadar inen gömlekler.
- Kadınlarda: Bol ve uzun entarilerle büyük şallar.
- Halk çok fakir olduğu için süs eşyası pek fazla kullanılmazdı.
1200 Yılından 1450 Yılına Kadar: Gotik Tarzı
13’üncü yüzyılda, Fransa’da sanat alanında ince ve zarif hatlar yaratmaya çalışan yeni bir stil ortaya çıktı. Bu stile uymak zorunda kalan Orta Çağ terzileri, elbiseleri de çok uzun ve bol olarak yapmaya başladılar. Kadın ve erkek elbiseleri birbirlerine çok benzerdi.
- Bu stilin karakteristiği erkeklerde yumuşak, kenarlı şapkalarla kadınlarda uzun eşarplardı.
