Morina balığı

Ringa balığı, morina balığı ve sardalye gibi kemikli balıkların insanlar için besin ve iş alanı olarak büyük önemi nedir? Kemikli balıklara model olarak seçilen morina balığının (Gadus morrhua) anatomisi, özellikle basit dolaşım sistemi (tek kalpten geçen kan) ve yüzme kesesi (gaz kesesi) organının görevleri nelerdir?

Ringa balığı, sar dalya ve morina balığı: işte insanların, minnet duygularını belirtmek için heykelini dikmek zorunda oldukları bir üçlü… Gerçekten her yıl milyarlarca yakalanan bu balıklar, insanlara hem önemli bir besin, hem de çok geniş bir iş alanı sağlarlar. Morina balığı belki de bu üçlünün en değerlisidir. Birlikte inceleyeceğimiz Kemikli Balıklar (Teleostei)’a örnek olarak morina balığını seçişimizin sebebi de budur.

GENEL ÖZELLİKLER

Morina balığı (Gadus morrhua veya Gadus callarias), Mezgitgiller (Gadidae) familyasındandır. Bu familyaya adını vermiştir. Kemikli iskeleti olan, denizde yaşayan, boyu “150 sm”’ye, ağırlığı “50 kiloya” ulaşabilen, obur bir balıktır. Ringa balıklarının can düşmanıdır. Çoğalması akla durgunluk vericidir: yılda 8 veya 10 milyon yumurta bırakır. Morina balığı, Kuzey Atlas Okyanusu’nda, İzlanda ile Newfoundland (Yeniel) Adası arasında bulunur. Daha ufak olan ve Akdeniz’de yaşayan komşu bir türü Bakalyaro balığı (Gadus merlangus) vardır.

Morina balığının anatomisi ve genel yapısı öteki kemikli balıklarınki gibidir. Bundan ötürü biz burada morina balığını model olarak alacağız.

Kalb, çok basit bir organdır. Hemen kafanın arkasında bulunur ve üstteki resimde görüldüğü gibi sadece “üç boşluğu” vardır. Vücuttan gelen pis kan, toplardamar sinüsüne ulaşır. Buradan kulakçığa, daha sonra da çok kuvvetli kaslardan yapılmış olan karıncığa girer. Karıncık, kasılarak kanı solungaç keselerine gönderir. Kan, burada oksijen aldıktan sonra tekrar kalbe dönmeden, “doğrudan doğruya vücuda yayılır”. Görüldüğü gibi kan, kalbden bir defa geçtiği için dolaşım bütünüyle basitleşmiş durumdadır. Halbuki memelilerde kan, oksijen aldıktan sonra kalbe döner.

Solunum, öteki balıklarda olduğu gibi solungaç keselerinin yardımıyla olur. Su, balığın ağzından girer. Yutaktan geçer. İçinde kılcal damar ağları bulunan solungaç yapraklarının arasına dolar. Oksijen, kana bu kılcal damarların çeperlerinden geçerek girer. Kandaki karbondioksit aynı yoldan geçerek suya karışır. Karbondioksit alan su, kemikli solungaç kapağıyla kapatılmış olan solungaç yarığından dışarı çıkar.

Sindirim Organı

Bir tabiat kanununa göre hayvanların sindirim organı ne kadar basit olursa besinler o kadar kolaylıkla sindirilir. Bu tabiat kanununa uyan morina balığının sindirim organı çok basittir. Mide, sindirim borusunun biraz genişlemiş şeklinden başka birşey değildir. Barsakların kıvrımları ise çok azdır. Mide kapısı civarında birçok körbarsak vardır. Bunların görevi, barsağın soğurucu yüzeyini çoğaltmaktır. Dil küçük ve daima hareketsizdir. Dişler ancak avı yakalamaya ve tutmaya yarar.

Beyin ve Sinir sistemi

Balık, ahmak bir hayvan değildir. Beyni memelilerinki ve kuşlarınkiyle kıyaslanacak olursa daha az gelişmiştir. Bununla birlikte onu bütünüyle anlayışsız ve mankafa bir hayvan olarak kabul etmek büyük bir haksızlık olur. Çünkü avlanmaya çıktığı zaman çok kurnazca ve ustaca hareket eder. Bütün kemikli balıklar gibi morina balığının beyin yarım yuvarları (insanda bunlar bütün zihnî faaliyetin merkezidir) çok küçüktür. Tersine koku alma lopları, bitkisel hayatla ilgili loplar (çeşitli kaslara; sindirim, dolaşım aygıtlarına; duyu organlarına emir veren loplar) çok gelişmiştir.

Yüzme kesesi veya Gaz kesesi

Morina balığı gibi kemikli balıkların çoğu “yüzme kesesi” adı verilen özel bir organa sahiptir. Bu organ, balığın kulağıyla bazan da barsağıyla bağlantılı bir kesedir. Morina balığında barsakla bağlantı yoktur. Küçük bir balona benzetebileceğimiz bu kesenin içinde; oksijen, azot ve karbondioksit (bu gazları, organın çeperleri yapar) vardır. Bu organ, balığın değişik derinliklerde dengesini sağlar, su basıncını haber verir (başka bir deyimle kaç metre derinlikte bulunduğunu bildirir), solunumda önemli bir rol oynar. Bazı balık türlerinde (örnek: kırlangıçlar), bu gaz kesesi ses elde etmeye de yarar.

Yan çizgi

Morina balığı incelendiği zaman yan tarafında baştan kuyruğa kadar uzanan koyu renk bir çizgi görülür. Balığın sahip olduğu bu özel organa “yan çizgi” denir. Bu organ, duyumsal göze (hücre) gruplarının bir kanal içine dizilmesiyle oluşmuştur. Gözeler, aldığı duyuları beyine ulaştıran bir sinire bağlanmıştır. Yan çizgi’nin çeşitli görevleri vardır: Suyun hareketlerini duymak, engellerin varlığını haber vermek, sürat ve derinlik duyusunu sağlamak, akıntıların şiddetini ölçmek.

Morina balığının iskeleti (bütün kemikli balıklarda olduğu gibi) karışık görünüşte olup öteki omurgalılarla kıyaslanırsa daha çok kemiğe sahiptir. Kafatasında, birbiriyle eklemleşmemiş çok sayıda kemik vardır. Kılçık dediğimiz kemikler gerçekte birer kaburga kemiğidir. Yüzgeçlerin kemik çatısı, demet biçiminde dizilmiş kılçıklardan yapılmıştır. Göğüs ve karın yüzgeçlerinin, öteki omurgalıların kol ve ayaklarıyla kıyaslanabileceklerini unutmamak gerekir. Gerçekten de yüzgecin kemikleri, “kemer” ve “yüzgeç” olmak üzere iki bölüme ayrılmıştır.