Kunduz

Kunduz, ormanlık bölgelerdeki göl ve ırmak kenarlarında yaşar.

Bu hayvanın vücudu 120 cm’ye yaklaşır. Kuyruğu 30 cm kadardır.

Kunduzun bütün korkusu kurt veya vaşak gibi yırtıcı hayvanların, yuvasına girerek yavrularını yemesidir. Bundan ötürü yuvasının ağzını düşmanlarından gizlemek için suyun altında yapar.

Bu tünelin uzunluğu birkaç metreye yaklaşabilir.

Burası kunduzun yuvasıdır. İçi bütün aileyi barındıracak kadar geniş ve düşman gözlerden uzak, emin bir yerdir.

Yer çalı çırpı ile örtülüdür. Kunduz yuvasına yüzerek geldiği için üzerinden akan su damlaları çalıların arasından süzülerek gider. Böylece yuvanın tabanı çamur olmaz.

Kunduz yuvasının tabanını, çökmemesi için çalı çırpı ve çamurla örter. Burada suyun içinde soluk almadan 15 dakika kadar kalabilirler.

Yeryüzünde iki çeşit kunduz yuvası vardır: Biri Avrupa ve Asya’da, diğeri de Kanada’da yaşar. Eskiden kunduzlar sayıca daha çoktu. Ama ormanların azalması, insanların kürkü için avlamaları sonucu kunduzların sayısı çok azaldı. Bugün Kanada’da, Sibirya’nın bazı bölgelerinde, İskandinavya’da, Polonya’da, yukarı Tuna’da ve Elbe kıyılarında kalmıştır.

HER AİLEYE BİR ODA

Kunduzlar çalışırken, bazı arkadaşlarını etrafı kollaması için gözcü bırakmayı unutmazlar. Onlar da, düşmanların yaklaştığını sezdikleri an, kuyruklarını şiddetle suya vurarak tehlikeyi haber verirler. O zaman bütün kunduzlar işlerini bırakıp suya dalarlar.

Gelen düşman kurt ya da vaşaksa tehlike atlatılmıştır. Ama susamuruysa, gerçekten kötüdür. Çok iyi yüzen bu hayvandan kaçıp kurtulmak zordur.

Kunduz yapacağı bentin gereçlerini bulmak için ağaçları kemirerek yere devirir. Bu işi en çok gece yapar.

Kunduzun, çapı 30 cm olan bir ağaç gövdesini kemirebilmesi için iki gece çalışması yeter. Ağaç büyük bir gürültüyle yere yıkıldıktan sonra yapraklarını kemirerek koparır, kabuklarını temizler. Ortada kalan ağacı, aşağı yukarı 2 m uzunluğunda parçalara ayırır.

Kestiği ince dalları ya ağzında veya suyun içinde iterek istediği yere götürür. Kalın kütükleri uzaktaysa, açtığı kanallar içinde yüzdürür; yakındaysa, suyun akıntısından yararlanır. Böylece yorulmadan bent yapacağı yere kadar getirir.

Bu arada, kışın yiyeceklerini yuvasına depo etmeyi de unutmaz. Boş kaldıkça toplayabildiği kadar yiyeceği yuvasına getirip bir köşeye yığar.

KUNDUZUN USTALIĞI

Fazla yağış ve sel ırmak sularını sık sık kabartır. Bundan ötürü, yuvanın tehlikeye düşeceğini bilen kunduz, çareyi suyun akıntısını hafifletecek bentler yapmakta bulmuştur.

Akıntının az olduğu bir devrede yaprak, çalı çırpı, taş gibi maddeleri su kenarına taşır ve bunlarla uzun bentler yapar. Bazı yerlerde bu bentlerin uzunluğunun 200 metreyi geçtiği görülmüştür.

Hayvanlar âleminin mimarı kunduzun böyle bir set yaparak suların akışını düzenleyebilmesi doğrusu çok zordur.

Kunduzun ele benzeyen ön ayakları hem toprağı kazmaya, hem de odunları tutmaya elverişlidir.

Kunduzun yaptığı bentlerin arkasında meydana gelen gölün yüzeyini hep aynı yerde tutmak amacıyla fazla suyun akabilmesi için bazı yerlerde küçük savaklar da bırakır.

Hayvan bununla da kalmaz, bendin arkasında meydana gelen gölün yüzeyini hep aynı yerde tutmak amacıyla fazla suyun akabilmesi için bazı yerlerde küçük savaklar da bırakır.

KUNDUZUN YÜZÜŞÜ

Kunduzlar ön ayaklarını göğüslerinin üzerine sımsıkı bastırıp, arka ayaklarını da suyun içinde hareket ettirerek yüzerler. Üzeri pullarla kaplı, yassı geniş kuyruğunu da yüzerken dümen gibi kullanır. Kuyruğunu tutuş biçimine göre, ya sağa sola döner, ya da suyun içinde aşağı yukarı inip çıkar.

Kunduzlar en çok kavak, söğüt, kayın ağaçlarının kabuklarını yemeyi sever.

ZARARSIZ BİR HAYVAN

Ağaçları kemirmesi bir yana, yaptığı bentlerle sellerin önünü alan kunduz, yararlı bir hayvandır.

KUNDUZUN SINIFLANDIRILMASI

Kunduz: Omurgalı hayvanlardan memeliler (Mammalia) sınıfının kemiriciler (Rodentia) takımının yalın-dișliler (Simplicidentata) alt takımının sincabımsılar (Sciuromorpha) bölümünün kunduzgiller (Castoriade) familyasındandır.