KARAYOSUNLARI

Orman ve koruların güzelliğini, ulu görünüşleriyle yalnız çam, meşe, gürgen, kestane mi meydana getirir? Hayır, bunların yanı sıra çiçek açmayan, gösterişsiz, ufak tefek bir bitki sınıfı daha vardır: KARAYOSUNLARI. Binbir renkli çiçeklerin açtığı zümrüt ormanlara bütünüyle ayrı bir güzellik veren ve toprağı yemyeşil bir halı gibi örten karayosunlarıdır.

Toprak yüzeyinin girinti ve çıkıntılarına göre karayosunlarının rengi değişiyormuş gibi görünür. Bu taze, kadife halının üzerinde koşup oynamak, uzanıp dinlenmekten daha güzel bir şey var mıdır acaba? Ama karayosunlarının yalnız ormanların süsünü meydana getirdiğini sanmak yanlıştır.

Bu ufak tefek bitkiler, yağmur suyunu emip uzun bir süre saklamakla yararlı olduklarını da ispatlarlar.

Birçok deney, karayosunlarından “Kıvırcık mnium” (Mnium undulatum)’un 1 metrekarelik alanının 3 litre su topladığını göstermiştir. Karayosunlarıyla kaplı yamaçları göz önüne getirirsek, bunların sakladıkları su hacminin büyüklüğünü anlarız. Böylece karayosunları; toprak kaymalarına, humusun yağmur sularıyla sürüklenip götürülmesine engel olurlar.

🌳 Sınıflandırma ve Yapı

Bir Politrik bitkisi (Polytrichum formosum) kümesini topraktan çıkarıp yakından inceleyelim: Bu kümenin çok sayıda küçük, ince ve güzel bitkilerden meydana gelmiş olduğunu görürüz. Birini ele alalım:

Politrik bitkisinin yapısı küçük olmakla birlikte (genellikle birkaç santimdir); yaprakları, sapı ve köke benzeyen tüyleri (emici kökleri) onu “Yüksek Bitkiler” alt-âlemine girebilmesini sağlar.

Karayosunları (Bryophyta), Yüksek Bitkiler (Cormophyta) alt-âleminin, Çiçeksiz-meyvesiz Bitkiler (Cryptogamae) şubesinin bir alt-şubesini meydana getirir. İki sınıfı vardır: Yapraklı karayosunları (Musci) ve Ciğerotları (Hepaticae).

🔬 Yapraklı Karayosunları Nasıl Çoğalırlar?

Bir Politrik bitkisi (Polytrichum formosum)’nin çoğalma evrelerini inceleyelim.

Yazın, bu yapraklı karayosununun sapları ucunda külahlı bir “Spor Kesesi” belirir.

  1. Spor Kesesi bir kapakçıkla kapalıdır. Bunun üzerinde ucu sivri, külaha benzeyen ayrı bir kapak daha vardır. Kesenin içi “spor” adı verilen minicik tohumlarla doludur. Tohumlar olgunlaşınca Kese yere doğru eğilir ve tohumlar etrafa saçılır.
  2. Elverişli toprağa düşen sporlar, yaz başında çimlenerek “Protonema” adı verilen ön-çimler meydana getirirler. Bu ön-çimlerin uçlarında katmerli yapraklardan oluşmuş bir tomurcuk bulunur.
  3. Bu ön-çimler iki cinstirler: Anteridi (erkek organ)’ler ve Arkegon (dişi organ)’lar.
    • Anteridi’ler, sıvıların içinde titrek tüyleriyle hareket edebilen mikroskobik cisimcikleri, yani “Anterozoit (erkek gamet)’leri” kapsarlar.
    • Arkegon’lar da bu cisimcikleri toplayabilen organlara sahiptirler.
  4. Anteridi’ler olgunlaşınca anterozoit’leri serbest olarak saçarlar. Su damlaları içinde yüzen bu mikroskobik cisimcikler, arkegonların boyun bölümlerinde bulunan şekerli ve peltemsi maddeye üşüşürler ve bunlardan bir tanesi orada bulunan delikten içeri girerek **”oosfer”**e ulaşır. Böylece de yumurta oluşur.
  5. Gelişen yumurta, Politrik bitkisi’nin ucunda, tepesi sivri külahla kapalı bir “Spor Kesesi” meydana getirir.

Bir Politrik bitkisinin çoğalması için su ile kaplı olması gerekir. Böylece anterozoitler kolayca hareket etme imkânını bulurlar. Bu, bitkinin neden yalnız kaynak ve ırmak kenarlarında gelişip çoğaldığını açıklar.

🤝 Karayosunları Arasındaki Dayanışma

Karayosunları neden tek başlarına değil de kümeler durumunda yaşarlar?

Bunun tek sebebi, besinleri olan suyu daha iyi saklamak içindir. Daha önce de söylediğimiz gibi karayosunlarının gerçek bir kök denebilecek organları yoktur. Toprak üzerinde tutunmalarını sağlayan tüycükler yalnız yağmur sularını emebilecek bir niteliktedir. Bu yüzden karayosunları bir araya toplanıp tıpkı bir sünger durumunu alırlar ve böylece kendilerine gerekli besini depo edebilirler.

Uzun bir kuraklık devresinden sonra toprak üzerinde kuruyup kalmış ve sarı bir renk almış olan karayosunu kümeleri görülür. Minicik bitkilerin boyunları bükülmüş, yaprakları kurumuşlardır. Ama hiçbir canlılık göstermeyen bu bitki kümeleri öylesine hayat doludur ki onları canlandırmak için birkaç damla su yeter de artar.

✨ “Işıklı” Karayosunları

Eğer bir mağara veya bir maden ocağına girecek olursanız alacakaranlıkta bunların duvarlarında ışık saçan birtakım lekeler görürsünüz. Gözleriniz bu yarı aydınlığa alıştığı zaman lekeler daha da canlanır ve parlak yeşil bir renk alır. Kendinizi alamayıp bu lekelere dokunursunuz ama elinize nemli kayadan başka bir şey gelmez.

Bu garip olayın sebebi nedir? Işık saçan lekeler, karayosunlarının çimlenmiş sporlarından başka bir şey değildir. Bunlar, ışık yansıtan binlerce toparlak hücreden meydana gelmişlerdir.

Hücreler, mağaraya giren hafif ışık demetlerini kırarak kloroplastları üzerine toplayan bir mercek görevini yaparlar. Kloroplastların içindeki klorofiller de böylece üzerlerine düşen ışığa kendi yeşil renklerini vererek yansıtırlar. Yansımış olan ışık, hücrenin cam prizmaya benzeyen yapısı içinde geri dönerken tekrar kırılmaya uğrar. Yoğunluğu artan ışık böylece göze kuvvetli görünür.

🔍 Karayosunu Türleri

  • VIRCIK BALDIRIKARA (Polytrichum formosum): Yapraklı karayosunlarının en tanınmış türlerinden biridir. Çam ormanlarında görülür.
  • FUNARYA veya SİCİM YOSUNU (Funaria hygrometrica): Funarya’nın öbür yapraklı karayosunlarından ayrı bir özelliği vardır: Hava kuru olduğu zaman sapları dimdiktir; ama nemli havalarda ve yağmur altında kendi etrafında kıvrılıp helezon biçimini alır.
  • KIVIRCIK MNİYUM (Mnium undulatum): Yapraklı karayosunları içinde yaprakları en gelişmiş olan bir türdür. İnce saplar, bitkinin tepesinde toplu olarak bulunur.
  • DUVAR MNİYUMU (Mnium hornum): Duvarların üstünde yetişen bir yapraklı karayosunu türüdür.