KANALLAR

Deniz yolculuğunda kanalların çok büyük önemi vardır. Tarihin çok eski çağlarından beri insanlar su yolları açarak gidecekleri yere daha kestirmeden, daha kısa zamanda varmayı düşünmüşlerdir. Süveyş, Panama, Korint, Kiel gibi birçok kanal, gemilerin yollarını kısaltır.

Eskiden insanlar, nehirlerin birbirlerine yaklaştıkları yerlerde su yolları açarak birinden ötekine geçmeyi düşünmüşlerdi. O çağın kanalları çok derin değildi. İşçiler ellerindeki kazma ve küreklerle aylarca çalışarak toprağı kazar, içinde biriken toprağı boşaltır, böylece ancak küçük teknelerin geçebileceği kadar bir su yolu açabilirlerdi. Bu kanallar ancak düz altlı mavnaların geçmesine elverişliydi.

Teknelerini bir nehirden ötekine geçirmek isteyen gemiciler, açılan su yolunun yani kanalın iki yanında bekleyen bekçilere ip atarlardı. Onlar da bu ipleri at, katır gibi koşum hayvanlarına bağlar, taşıtı kıyıdan çekerlerdi. Böylece bir nehirden ötekine geçerek denizden çok içerilerde kalan bölgelere kadar bu su yollarından gidilebiliyordu. Kuzey Almanya gibi düzlük yerlerde bu çeşit kanallardan büyük ölçüde yararlanılıyordu.

SÜVEYŞ VE PANAMA KANALLARI

1869’da Mısır’da Süveyş Kanalı’nın açılması bütün dünyada ilgiyle karşılandı. Eskiden Akdeniz’den Hindistan’a gitmek isteyen gemiler Cebelitarık Boğazı’ndan Atlas Okyanusu’na çıkar, oradan Afrika’nın güneyindeki Ümit Burnu’ndan dolaşarak Hint Okyanusu’na ulaşırdı. Süveyş Kanalı’nın açılmasıyla bu yol yarı yarıya kısaldı. Bugün gemiler Akdeniz’den Süveyş Kanalı’na giriyor, Kızıldeniz’den geçerek daha kısa bir yoldan Hint Okyanusu’na ulaşıyor.

Panama Kanalı ise Orta Amerika’yı keserek Büyük Okyanus’u Atlas Okyanusu’na bağlar. Panama kıstağı dağlık ve yüksek olduğundan burada düz bir kanal açmak mümkün değildi. Bu yüzden gemileri kademeli havuzlara alarak yokuş çıkan bir otomobil gibi yükseltmek, sonra yine kademeli havuzlarla öte tarafa indirmek gerekti. Kanalın açılması ve onu besleyecek suyu sağlamak için Gatun Barajı yapılarak suni Gatun Gölü oluşturuldu. Bu gölün iki yanına üçer tane altı kademeli havuz yapıldı. 81.240 metre uzunluğundaki Panama Kanalı 1914’te tamamlandı. Her bir havuzda gemiler 6–7 dakikada yükselip alçalmaktadır.

KORİNT KANALI

Yunanistan’daki Korint Kanalı, gemilerin şiddetli fırtınalarıyla denizcileri ürküten Matapan Burnu’ndan dolaşmasının önüne geçer. 1893’te tamamlanarak açılmıştır.

KADEMELİ HAVUZLAR NEDİR?

Eskiden birbirine yakın iki nehir bulunsa bile, bunların ikisi de aynı yükseklikte olmadıkça aralarında kanal açılamazdı. Çünkü sular yüksek olandan alçak olana akardı. XV. yüzyılın ortalarında iki İtalyan, açılan kanalları birtakım kapılarla kesmeyi düşündüler. Böylece kanal bölmelere ayrılmış olacaktı. Bu bölmelerden en aşağıdakinin suyu, en yukarıdakinden daha alçak bulunacaktı.

KADEMELİ HAVUZLAR NASIL ÇALIŞIR?

Mavnanın bulunduğu bölme ile bir sonraki bölmenin arasındaki kapılar açılınca yüksekteki bölmenin suları aşağıdakine akar, böylece iki bölmedeki suyun yüksekliği eşit olur. İlk bölme daha fazla suyla dolmuş, mavna da o derecede yükselmiştir. Mavna ikinci bölmeye çekilince arkasındaki kapı kapatılıp önündeki bölmenin kapıları açılır. Böylece daha yüksekte olan sular ikinci bölmeyi doldurur. Mavna, böyle sular doldurula boşaltıla, bölmeden bölmeye geçerken her seferinde biraz daha yükselir; sonunda daha yüksek yerde bulunan öteki nehre geçmiş olur.

TARİHTE İLK KANALLAR

  • M.Ö. 500: Çinliler Hangçov ile Pekin arasında 1500 km uzunluğunda “Büyük Kanal”ı açtılar.
  • M.Ö. 600: Bir Mısır Firavunu Süveyş Kanalı’nı açarak Akdeniz’i Kızıldeniz’e bağlamayı düşündü.
  • M.Ö. 500: Babil Kralı Buhtunnasr Dicle ile Fırat nehirlerini birleştiren kanal açtırdı.
  • VIII. yüzyıl: Charlemagne, Ren, Main ve Tuna nehirlerini birbirine bağlamayı düşündü.
  • Kral Louis XIV döneminde Fransa’daki akarsuların uzunluğu 7.000 km, kanalların uzunluğu ise 15.000 km’yi geçti.
  • Osmanlı döneminde Sokullu Mehmet Paşa, Don ve Volga nehirleri arasında kanal açarak Karadeniz ile Hazar Denizi’ni birleştirmeyi düşündü; yükseklik farkı nedeniyle bu tasarıdan vazgeçildi.