🌿 Isırganlar
İkiçenekliler sınıfının en kalabalık ve insana en yararlı olan bitki gruplarından biri şüphesiz ki Isırganlar takımıdır.
Pek sevdiğimiz bir yaz meyvası olan incir, tekstil endüstrisinde kullanılan değerli lifleri için yetiştirilen kenevir, hekimlik ve biracılıkta yararlanılan şerbetçi otu, yaprakları ipek böceğinin bellibaşlı besin kaynağı olan dut ağacı, kerestesi mobilyacılıkta çok aranan karaağaç, ısırganlar takımının sayısız türlerinden ancak birkaçını meydana getirir.
Isırganlar takımının bütün türlerini dört familyada toplamak mümkündür:
- Isırgangiller (Urticaceae)
- Kendirgiller (Cannabinaceae)
- Karaağaçgiller (Ulmaceae)
- Dutgiller (Moraceae)
Bunlardan Dutgilleri ayrı bir yazımızda incelemiştik. Bu yazımızda geri kalan üç familyanın bellibaşlı karakteristikleri ve en önemli türlerini inceliyeceğiz.
Isırganlar (Urticaceae, Latince urere = yakmak, kaşındırmak), yapraklarının üzeri genellikle hav gibi incecik tüylerle kaplı olan bitkilerdir. Elle dokununca kırılan bu tüycüklerden çıkan sıvı insanın derisinde kaşındırıcı bir etki yapar.
🌱 Isırganların 2000’e Yakın Türü Vardır
Yukarıda kısaca saydığımız ve birbiriyle ilgisiz gibi görünen bu kadar bitkiyi nasıl oluyor da aynı bitki takımına sokabiliyoruz?
Bitkiler Âlemi’nin sınıflandırımında da gördüğümüz gibi ortak karakterlere sahip olan bitkileri aynı grupta, örneğin bir takımda toplamak mümkündür.
Bu ortak karakterler yaprak, sap, kök gibi ikincil organlardan çok çiçek ve meyva bölümlerinin yapılışında ortaya çıkar.
Isırganlar takımında, çanak ve taç yapraklar birbirinden bütünüyle ayrı bölümler durumunda değildir. Bunlar 4-5 taçlı çanak yaprağından oluşan bir kılıf bütünü meydana getirirler.
Erkek organlar doğrudan doğruya bu yapraklardan çıkarlar. Yumurtalık âdeta açıktadır. Çiçeğin bütün öteki unsurlarının üzerinde hâkim bir görünüşü olan bu tip yumurtalığa «Üstel Yumurtalık» denir. İçinde bir tek yumurtacık vardır.
Taçlı çanak yaprağı bu da kapçık meyva ve zeytinsi meyva tipinde bir tek meyva meydana getirir.
Buna rağmen Isırganlar takımının çeşitli türleri arasında ayrılıklar erkek organlarda yok değildir. Şimdi bazı uygun örnekler seçerek takımın üç ayrı familyasını tanımlayan özellikleri incelemeye çalışalım.
🌿 Isırgangiller
Bunlar aşağı yukarı 600 kadar türü olan otsu yapıda bitkilerdir.
Familyanın örnek bitkisi olan, hattâ takıma da kendi adını veren Isırgan (Urtica) küçük başaklar biçiminde çiçekler açar. Yapraklarının kenarı testere gibi diş diştir. Kırlarda kolayca görülen bu otlar tarlalara zararlı olabilirler.
Büyük Isırgan (Urtica dioica): Isırgan türleri arasında en fazla kaşındırıcı olan bitkinin bu özelliği neden ileri gelir? Bitkinin yaprak ve sap bölümlerini örten tüycüklerden biri içinde her çeşit zehirli sıvı vardır. Tüye hafifçe dokunulacak olursa tepesindeki silis takke düşer ve içerideki sıvı tüye dokunan insanın derisini ısırırmışçasına yakar. Bu bir kaşınma etkisi doğurur. Kurutulan ısırganlar bu etkilerini kaybederler. Ayrı olarak bitkinin pişirilen saplarından tekstil lifleri de elde edilir.
Ak Rami veya Çin Ramisi (Boehmeria nivea): Birçok ısırgan sapı tekstilde yararlanılan lifler kapsar. Çin Ramisi bunlardan biridir. Üzerinde ısırgan tüyleri bulunmayan bu otsu bitki Doğu ve Güney Asya’da geniş çapta yetiştirilir. Çin Ramisi’nden elde edilen lifler bir sıra kimyasal ve mekanik işlemlerden geçirildikten sonra ip ve sicim yapımına elverişli bir duruma gelirler. Bunlar esnek ve sağlam olur.
Cava Ramisi (Boehmeria utilis): Cava Adası ve Malezya Yarımadası’nda yetiştirilmektedir. Tekstil yönünden çok daha yüksek nitelikte liflere sahiptirler.
🌳 Karaağaçgiller
Bu familyanın bitkileri odunsu yapıda olup kuzey yarım küresinin ılıman iklim bölgelerinde yetişirler. 150 kadar çeşidi olan bu familyanın örnek bitkisi Karaağaç (Ulmus)’tur.
Dik Yapışkan Otu (Parietaria officinalis): Sıvaları dökülmüş yıkık bahçe duvarları üzerinde sık sık rastlanan bu bitki, ısırgangillerin ısırıcı tüyleri olmayan bir türüdür. Yapraklarının kenarları boyunca uzanan damarları vardır. Özsıvısında bol miktarda potasyum nitrat bulunan bu yapışkan otu kaynatılarak hekimlikte ilaç olarak kullanılır. İdrar üretici bir etkisi vardır.
Topçu Çiçeği (Pilea cadieri): Bu bitkinin 200 kadar türü vardır. Yaprakları yer yer gümüş beyazı lekelerle bezenmiş olan topçu çiçeğine genellikle Güney Amerika ve Güneydoğu Asya’da rastlanır.
Yosunumsu Topçu Çiçeği (Pilea muscosa): Bu türün en yaygın olan çeşididir. Bu bitkiyi tozlaşma zamanında görmek gerçekten bir zevktir. Ercik başının patlamasıyla saçılan çiçek tozları havada küçük beyaz bulutlar meydana getirir.
🌾 Kendirgiller
Isırganlar takımının bu familyası pek kalabalık değildir. Yalnız üç türü vardır. Hepsi otsu yapıdadır. Kendir yahut Kenevir ile Şerbetçi otu ekonomik yönden büyük değer taşıyan iki türüdür.
Kenevir (Cannabis sativa): Yün tellerinden daha kalın olan kenevir liflerinden ip, halat, yelken bezi gibi her türlü tekstil eşyası yapılır. Kendir yani kenevir ısırgangiller gibi iki evcikli bir bitkidir. Kenevir, tohum ve lif keneviri olmak üzere ikiye ayrılır. Tohumların yağı çıkarıldığı gibi kuş yemi olarak da kullanılır. Hindistan’da yetişen çeşidine Hint Keneviri veya Jüt (Forma indica) adı verilir.
Şerbetçi Otu (Humulus lupulus): Çitlerde, orman kenarlarında yetişen şerbetçi otu 6–10 m.’ye kadar yükselen sarılgan bir bitkidir. Dişi bitkide meydana gelen çiçekler koni biçimindedir. Olgunlaşınca çam kozalağına benzerler. Koninin ekseninden çıkan bürgü yanı çiçek örtü yapraklarının hemen dibinde sarı tüycükler bulunur. Tüycükler «lüpülin» denilen ve tadı kekremsi, ama kokusu hoş olan bir sıvı salgılarlar. Bu sıvı bira yapımında kullanılır. Biraya kendine özgü tadını veren bu lüpülin sıvısıdır.
Karaağaç (Ulmus): Dik gövdeli ve bol yapraklı bir ağaçtır. Kabuğu koyu renkte ve ince ince çatlaklıdır. Yaprakları oval biçimde olup kenarları tırtıllıdır. Ağacın kerestesi serttir. Fıçı, tekerlek, çiftlik eşyası yapımında kullanılır.
Karaağacın meyvası «kapçık meyva» tipinde olup etrafında kalın ve saydam bir zar vardır. Zarın üzerindeki kanat gibi tüylerden ötürü meyva rüzgârda kolayca uçuşur. Hattâ bu tohumlar çabucak yayılıp ağacın yapraklanması tamamlanmadan çimlenirler. Karaağaç çok uzun ömürlü bir bitkidir: 200 yıl yaşar.
