İÇ ANADOLU BÖLGESİ

Orta Anadolu’yu kaplayan bu bölgenin büyük kısmı, yüksekliği ‘yi aşan platolarla kaplıdır. Güneyinde volkanik dağlar, kuzeyinde kıvrım dağları vardır. Başkent Ankara bölgenin kuzeyine düşer

İç Anadolu Bölgesi yurdumuzun iç kesiminde bulunur. Bu konumu nedeniyle bölgeye çok defa Orta Anadolu da denir. Diğer bölgelerin ortasındadır. Kuzeyde Karadeniz Bölgesi, doğuda Doğu Anadolu Bölgesi, güneyde Akdeniz Bölgesi, batıda Ege Bölgesi, kuzeybatıda Marmara Bölgesi’yle sınırlıdır. Bu konumu İç Anadolu Bölgesi’nin önemini bütün tarih boyunca artırmıştır. Kuzeyden güneye, doğudan batıya ulaşım İç Anadolu Bölgesi’nden geçen yollarla yapılır.

YÜZEY ŞEKİLLERİ

İç Anadolu kuzeyde ve güneyde yüksek kenar dağlarla kuşatılmıştır. Batıda, Sultan Dağları’ndan Uludağ’a doğru uzanan dağlık alanlar bölgeyi İç Batı Anadolu’dan ayırır. Doğuda ise (Sivas’ın doğusunda), sıradağlar birbirine yaklaşarak Doğu Anadolu sınırına varır.

Doğu Anadolu’dan sonra ve ondan az bir farkla yurdumuzun ikinci büyük bölgesidir. Türkiye’nin yaklaşık olarak ’ini kaplar. Fakat büyüklüğüne göre nüfusu azdır. Bu bölgede yaşayanların sayısı, iki kat daha küçük olan Marmara Bölgesi kadardır.

İç Anadolu doğal koşullar bakımından fazla çeşitlilik göstermez. Yüzey şekilleri, iklim, bitki toplulukları ve topraklarının karakteri geniş alanlarda birbirine benzer. Bölgenin büyük kısmını yüksekliği ’yi aşan yüksek platolar kaplar. Bunların başlıcaları Cihanbeyli, Haymana, Obruk ve Kızılırmak (Bozok) Platoları’dır. Bu platoların arasında biraz daha alçak ovalar yer almıştır. Bu ovaların bazıları küçüktür (Ankara, Kayseri, Eskişehir Ovaları gibi). Bazı ovalar ise çok büyüktür. Konya Ovası’nın batıdan doğuya genişliği ’yi bulur. Ovanın kuzeyinde Obruk ve Kızılırmak Platosu arasına da başka bir çukurluk yerleşmiştir. Bu çukurluğun en alçak yerini Tuz Gölü kaplar.

İç Anadolu Platosu yağışlı mevsimlerde su geçiren vadilerle yarılmıştır. Platolar üzerinde yer yer bazı dağlar yükselir (Elmadağ, Sundiken Dağları, Yukarı Kızılırmak boylarındaki Akdağlar). İç Anadolu dağlarının bir kısmı volkaniktir; bölgenin güneydoğusunda toplanmıştır (Karaman’dan Kayseri’ye doğru Karadağ, Karacadağ, Hasan Dağı ve Erciyes). Bölgenin en yüksek yerlerini bu volkan konileri meydana getirir.

Bu sönmüş volkanlar dizisinin kuzeyinde Tuz Gölü ile Kayseri arasındaki platolar alanında da birçok küçük volkanik şekiller yer alır. Ürgüp ve Göreme yöresinin peribacaları da bu eski volkanların püskürttüğü maddelerden meydana gelmiştir. Bu yöre, ilgi çekici yüzey şekilleri, mağara şehirleriyle bir turizm merkezidir.

AKARSULAR VE GÖLLER

Bölgenin kuzey kesiminin başlıca akarsuları, Kızılırmak ve Sakarya Nehirleri’yle Porsuk Çayı’dır. Bunlar yurdumuzun sınırları içinde doğarak, yurdumuzdan denize dökülen en uzun akarsulardır (Kızılırmak , Sakarya ).

Bölgenin daha kurak olan güney bölümünün suları denize ulaşmaz. Toros eteklerinden Kızılırmak ve Sakarya yakınlarına kadar uzanan bu geniş alan, yurdumuzun en büyük kapalı havzasıdır. Toroslar’dan ve volkanik dağlardan inen bazı ırmaklar burada sona erer. Bu kapalı havzanın en çukur yerleri bazı bataklıklar ve sığ göllerle kaplıdır. Bunların en büyüğü Tuz Gölü’dür. Yazın buharlaşma ile çok su kaybeder; alanı daralır ve kenarlarında kalın bir tuz tabakası çökelir. Dünyanın en tuzlu göllerinden biridir. Gölden, tuz üretmek için yararlanılır. Akşehir Gölü, Eber Gölü, Çavuşcu Gölü bölgenin diğer gölleridir. Sakarya üzerinde Sarıyar Baraj Gölü ve Hirfanlı Baraj Gölleri de bulunmaktadır.

İKLİM

İç Anadolu Bölgesi’nde kara iklimi görülür. Kışlar çok soğuk, uzun ve karlıdır. Bütün bölgede kış aylarının ısı ortalaması ’nin altındadır. Bölge içinde batıdan doğuya gidildikçe ısı birkaç derece düşer. Bütün bölgede kış mevsiminde , hattâ doğu kısımlarında bu derecenin de altında sıcaklıklar ölçülmüştür. Bu uzun ve karlı kış dönemini kısa bir ilkbahar ve kısa bir yaz mevsimi izler. En sıcak ayın sıcaklık ortalaması dolayındadır.

İç Anadolu Bölgesi’nde yağışlar azdır. Bunun nedeni bölgenin dağlarla çevrili olmasıdır. Yıllık yağış ortalaması arasındadır. Yağışlar ilkbahar ve kış aylarında toplanmıştır. Yıllık yağış tutarı yeterli değildir. Bölgenin kuzey kısımlarında yıllık yağış dolayındadır; diğer kısımlarında daha da aşağı düşer ( kadar). Buraları yurdumuzun en az yağış alan yöreleridir. Bütün İç Anadolu, Türkiye’nin kuraklıktan en çok etkilenen bölgesidir. Bu etki, bölgenin orta kısımlarında daha da şiddetlenir.

BİTKİ ÖRTÜSÜ

İç Anadolu, yarı kurak iklimin etkisiyle bozkırlarla kaplıdır; tek tük ağaçlara daha çok vadi tabanlarında ve dere boylarında rastlanır. Bunlar genellikle kavak ve söğüt türündendir. Buna karşılık daha fazla yağış alan bölgelerle, dağların yüksek kesimlerinde seyrek ormanlar görülür. Bunlar da, yüzyıllardan beri insan eliyle yok edilmiş ormanların kalıntılarıdır. Ormanlarla kaplı alanların oranı % 7 dolayındadır. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden sonra yurdumuzun en az ormanı olan kesimidir. Bölgenin bazı yerlerinde ormanların kapladığı alan % 1’in altına düşer.

İç Anadolu Bölgesi topraklarının:

  • % 27’si ekili-dikili alanlar
  • % 17’si nadasa bırakılan alanlar
  • % 7’si orman
  • % 43’ü çayır ve meralar
  • % 7’si kültüre elverişli olmayan alanlardan meydana gelir.

BÖLGENİN TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ YERİ

Bölge eski çağlardan beri, tarım ürünleri ve hayvancılıkla ün yapmış bir yöredir. Yurdumuzun tahıla ayrılmış alanlarının büyük kısmı bu bölgemizde yer alır; tahıl üretiminin yaklaşık % 40’ı bu bölgeden elde edilir. Ayrıca meyve üretiminin ’i, baklagiller üretiminin ’ü de bu bölgeden elde edilir. Bölgede önemli ölçüde şeker pancarı üretimi de yapılmaktadır.

Bölgenin diğer ekonomik faaliyeti hayvancılıktır. Özellikle küçükbaş hayvan üretimi büyük boyutlara ulaşır. Yurdumuzda bulunan küçükbaş hayvanlardan:

  • Koyunların ’ü
  • Kıl keçisinin yarıya yakını
  • Tiftik keçilerinin ’üne yakını bu bölgede bulunmaktadır.

Canlı hayvan dışında, ülke ekonomisine hayvansal ürünleri ile de katkıda bulunmaktadır.

Bölge endüstriyel açıdan da önemlidir. Ülkemizdeki endüstriyel üretimin % 14’ü bu bölgede yapılmaktadır.

İç Anadolu Bölgesi’nin Türkiye turizmine katkısı gün geçtikçe daha da artmaktadır. Özellikle Nevşehir-Ürgüp, Göreme, (Ihlara ve Zelve Vadileri), Derinkuyu yörelerindeki peribacaları, tapınaklar ve yer altı şehirleri, kaplıcaları, kervansaraylar, Hacı Bektaş ve Mevlâna gibi ünlülerin türbeleri, yurt dışından da önemli ölçüde turist çeken merkezlerdir.