Dünyanın birçok bölgelerinde, kış mevsimi başlangıcında, ortalıkta yenebilecek bir böcek de bulunmaz. Zavallı milyonlarca hayvana garip bir uyuşukluk çöker ve bunlar, yapacak başka çare kalmadığını görünce yuvasına girerek dinlenmeye çekilirler. Tortop olur, derin bir uykuya dalar. Bu özel duruma “Kış Uykusu” denir.
Kış uykusu, bu soğuk ve karlı mevsimde, yiyecek bulma zorluğuyla karşılaşan hayvanların açlığa dayanabilmelerini sağlar.
Genellikle, kış uykusuna yatan hayvanlar, her taraf kar altında kaldığı sürece besinlerini bulmaktan yoksun olan, önceden tohum, meyve kurusu, ot gibi durmakla bozulmayacak besin maddelerini toprak altındaki yuvalarında veya ağaç kovuklarında depo ederek saklamasını bilmeyenlerdir.
Kirpi
Kirpi böcek yiyerek beslenen bir hayvandır. Her yer donduğundan ortalıkta yenebilecek bir böcek de bulamaz. Tabiat, kirpiyi o biçimde yaratmıştır ki, havanın ısısı 10° ise, kirpinin vücudu 11° olur. Eğer hava 5°’den daha da soğursa kirpinin vücut ısısı olduğu yerde kalır. Yoksa hayvanın donup gitmesi işten bile değildir.
Havaların ısınmaya başlamasıyla beraber kirpi de kendine gelir, derin uykusundan uyanır. Açlıktan zayıflamıştır. Tembellik ve uyuşukluğu birden üzerinden atamaz. Yiyecek bulup karnını doyurmaya başladıktan kısa bir süre sonra eski ağırlığını ve kuvvetini bulur. Normal hayatına döner.
Dağ Sıçanı
Dağ sıçanları ise, kışı toprağın 2–3 m derinliğinde açtıkları çukurlarda, onu, on beşi bir arada uyuyarak geçirirler. Bu yatakhaneyi yazdan hazırlamışlar, altını da samanla döşemişlerdir. Kış uykusuna yatan bir dağ sıçanının kalbi o kadar yavaş ve hafif atar ki fark edilmez bile. Yazın bir günde 36.000 kere soluk alıp vermesine karşılık, kışın ancak on beş günde 36.000 kere soluk alıp verir. Yazın vücut ısısı 36°’dir. Kış mevsiminde ise 10, hatta 5 dereceye bile iner. Uykuya yattığı zaman vücudu çok besilidir. Yaz başında uyandığında tanınmayacak kadar zayıflamıştır.
Sincap
Sincabın yiyecek bulma şansı öteki hayvanlarınkinden daha çoktur. Sabahları yuvasından çıkar, bulabildiği kadar yiyeceği midesine indirdikten sonra acele yuvasına döner, hemen uyumaya çalışır. Kış mevsiminde sincaplar fazla hareket edip kuvvet kaybetmekten çok korkarlar. Çünkü kaybettikleri enerjiyi kazanmaları için çok yemeleri gerekir. Yiyecek ise kışın kolay kolay bulunmaz.
Yarasa
Yarasa kadar ilgi çekici bir yaratık daha yoktur dense doğru olur. Kanatları olmasına, gayet iyi uçmasına rağmen aslında memeliler sınıfından olan yarasa soğuğa çok dayanıklıdır. Gündüzleri bir ağaç kovuğu ya da kayalıkların arasında yarı ölü bir durumda uyuyan yarasa, akşam olunca uyanır. Yakaladığı böceklerle karnını doyurur. Kış mevsiminde yarasa da uzun bir kış uykusuna yatar. Kanının ısısı –2°’ye inse bile vücudu donmaz, uykusuna devam eder.
Yarasa, uyku sırasında sıfırın altındaki soğuğa dayanabilen biricik memeli hayvandır. Isı, ışık, dokunma ve ses etkisiyle çok çabuk uyanan yarasa, uzun kış uykusu süresinde kendisini tehlikelere karşı kolayca koruyabilir. Uykusunda aldığı başaşağı durum çok ilgi çekicidir. Başaşağı durmakla hiçbir zaman yorulmaz. Ayak parmaklarındaki kaslar vücudunun ağırlığıyla kendiliğinden sıkışır.
Yılanlar
Soğuk günlerin gelmesi yılanların keyfini kaçırır. Engerek yılanlarının yirmisi, otuzu bir arada, toprağın altındaki çukurlarda birbirlerine sarılarak uykuya dalarlar.
Kertenkele
Kertenkele kışın toprağın içindeki oyuklara saklanır. Ama havalar çok soğumadıkça uykuya dalmaz.
Yedi-Uyuklayan
Fındık faresine eş türden bir fare olan yedi-uyuklayan, hayvanlar âleminin en uykucusudur. Kış uykusuna yatarken tostoparlak olur. Top atılsa da uyanmaz. Yedi-uyuklayan, yaz sonuna doğru bütün gücüyle çalışmaya, besin toplamaya başlar. Ağaç kovuğundaki yuvasına meşe palamudu, ceviz ve kozalak tohumlarını çok sayıda depo eder. Toplayıp depo ettiği bu besinleri, Nisan ayında uyandığı zaman yer.
Salyangoz
Salyangoz kış uykusuna yatmadan önce taş diplerinde kendine güvenli bir yer bulur. Sonra kabuğunun ağzını perde gibi bir organla kapar.
Yeşil Sazan Balığı
Yeşil sazan balığı da suyun dibine gömülerek baharla beraber suların ısınmasını bekler.
