Bir ulusun bağımsız ve egemen olarak yaşadığı toprakları, bu toprakların çevresini denetler biçimde koruyabilmesi ve bu bütünün sınırları içerisinde güvenlik içinde bulunması Vatan diye tanımlanmakta. Bunun içindir ki Vatan Savunması kavramı, yalnızca toprakların değil, bu toprakların üstündeki hava sahasının ve denizlerinin de sürekli olarak korunması anlamına gelir
Bu korunma, ulusal gücün çeşitli alanlarda sürekli gelişmesini sağlayan yapının korunmasıyla mümkündür.
Bu yapı içinde en önemli yeri, silahlı kuvvetler alır. Silahlı kuvvetlerin güçlü olması, ulusun güçlü olması demektir. Güçlü bir ulus ise, barışın ve güvenliğin güvencesidir
Silahlı kuvvetlerin güçlü olması, yalnızca teknik araçların çokluğu ile değil, bu araçları kullanacak olan insanların üstün nitelikleri ile de ilgilidir. Bu niteliklerin başında, ulus sevgisi, görev bilinci ve özveri gelir.
Bu niteliklere sahip olan insanlar, görevlerini yaparken yaşamlarını yitirmişlerse, onlar artık birer şehittir. Şehitlik, ulus sevgisinin ve görev bilincinin en yüce simgesidir.
Bu nedenle, şehitlerimizi anmak, onlara olan borcumuzu bir ölçüde yerine getirmek demektir.
Hava şehitleri, havacılıkla ilgili görevlerini yaparken yaşamlarını yitiren kişilerdir. Bu kişiler, havacılığın gelişmesi için çalışırken, çeşitli nedenlerle yaşamlarını yitirmişlerdir.
Türk havacılığının gelişmesinde büyük katkıları olan bu kişilerin anılması, hem bir görev, hem de bir borçtur.
Bu amaçla, 15 Mayıs günü “Hava Şehitlerini Anma Günü” olarak kabul edilmiştir. Bu gün, 15 Mayıs 1914’te görev uçuşu sırasında şehit olan Fethi ve Sadık Bey’lerin anısına seçilmiştir
Fethi Bey, ilk Türk hava şehididir. Sadık Bey ise, ikinci hava şehidimizdir. Bu iki kahraman, Türk havacılığının gelişmesi için çalışırken yaşamlarını yitirmişlerdir.
İstanbul’da Fatih Parkı’nda yapılan Hava Şehitleri Anıtı, bu iki kahramanın anısına yapılmıştır. Bu anıt, Türk havacılığının gelişmesinde katkısı olan tüm hava şehitlerinin anısını yaşatmak amacıyla yapılmıştır.
