1 Kasım 1928’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen yeni Türk alfabesi, Türk toplumunun Doğu gelenekçiliğinden sıyrılıp Batı uygarlığına yönelmesini sağlayan büyük bir kültür devrimiydi. Bu alfabe, Latin harflerinden alınarak Türk dilinin özelliklerine göre bilimsel bir şekilde düzenlenmişti.
Millet Mektepleri
1 Ocak 1929’da yurdun her yanında açılan Millet Mektepleri, yeni harflerin halka öğretilmesini amaçlıyordu. Bu seferberlik sayesinde milyonlarca vatandaş okuma yazma öğrendi. Arap harfleri, Türkçeyi yazı diline aktarmakta yetersiz kalıyor, dilin gelişmesini engelliyordu. Yeni harfler ise Türkçeyi daha doğru ve kolay ifade edebiliyordu.
Atatürk’ün Açıklamaları
9 Ağustos 1928’de Sarayburnu’nda düzenlenen bir halk toplantısında Atatürk, yeni harfleri halka tanıttı. Konuşmasında şöyle dedi:
“Lisanımızı muhakkak anlamak istiyoruz. Yeni harflerle behemehal pek çabuk bir zamanda mükemmel surette anlayacağız. Bütün millete, köylüye, çobana, hamala, sandalcıya öğretiniz. Bu bir vatanperverlik vazifesidir.”
Hazırlık Süreci
Atatürk, birçok ulusun alfabesini inceledi. Dil bilimcilerden oluşan bir kurul kuruldu. 26 Haziran 1928’de Dolmabahçe Sarayı’nda yapılan ilk toplantıda harf devrimiyle ilgili temel ilkeler belirlendi. Arap alfabesinde yalnızca üç sesli harf bulunurken, yeni Türk alfabesinde sekiz sesli harf yer aldı.
25–29 Ağustos 1928’de yapılan son toplantılarda Başbakan İsmet İnönü’nün önergesiyle konu kesinleşti:
“Milleti cehaletten kurtarmak için kendi diline uymayan Arap harflerini terk edip Latin esasındaki Türk harflerini kabul etmekten başka çare yoktur.”
Uygulama ve Yaygınlaşma
11 Ağustos 1928’de Dolmabahçe Sarayı’nda halka yeni harfleri öğreten bir kurs açıldı. Atatürk, halkın arasına girerek öğretme çabalarına katıldı. Böylece Kurtuluş Savaşı’nın Başkomutanı, kültür savaşının da Başöğretmeni oldu.
Yeni harflerin kabulüyle birlikte basım sanayisi de hızla gelişti. Arap harfleri için 612 parça gerekirken, yeni harfler yalnızca 70 parçadan oluşuyordu. Bu sadeleşme, yayıncılığı kolaylaştırdı.
Sonuç
1 Kasım 1928’de TBMM’de oybirliğiyle kabul edilen kanunla Arap harfleri kaldırıldı, yerine Türk harfleri getirildi. Bu devrim, Türkiye’nin kültürel kalkınmasında temel bir adım oldu. Öğretmenler Birliği toplantısında da bu konuda ant içildi ve yurdun her yanına yayılmak üzere harekete geçildi.
