EGE BÖLGESİ

Büyük bir arkeolojik zenginliğe sahip olan Ege Bölgesi, Ege Denizi sahillerimizi kaplar ve doğuda İç Anadolu Bölgesi’ne kadar sokulur

Türkiye’nin batısındadır. Bölge, çok girintili çıkıntılı bir kıyı boyunca, Edremit Körfezi’nden Marmaris’in doğusuna kadar uzanır. Kuzeyde Marmara Bölgesi, doğuda İç Anadolu Bölgesi, güneyde Akdeniz Bölgesi, batıda Ege Denizi’yle sınırlıdır.

Yüzölçümü açısından küçük bölgelerimizden biridir. Kapladığı alan, Türkiye’nin ’u kadardır. Marmara Bölgesi’nden biraz daha büyüktür. Barındırdığı nüfus açısından bölgelerimiz arasında dördüncü gelir. Küçük, fakat sık nüfuslu bir bölgemizdir.

Bölgeye adını veren Ege Denizi, Anadolu ile Yunanistan arasında uzanan bir karanın, jeolojik bir dönemde sular altında kalmasıyla oluşmuştur. Bu eski kara parçasının yüksek yerleri bugün adalar hâlinde Ege Denizi’ne serpilmiş durumdadır. Bunlardan bazıları, kıyılarımızın hemen önünde yer alır (Midilli, Sakız, Sisam, On İki Ada).

Ege Bölgesi, gerek doğal koşullar, gerek sosyal ve ekonomik özellikler açısından birbirinden büyük farklarla iki bölümden oluşur. Bunlar, batıdaki Asıl Ege ile, doğuda, iç kısımlardaki İç Batı Anadolu Bölümü’dür.

YÜZEY ŞEKİLLERİ

Bölgenin dağları denize dik olarak uzanır. Doğu-batı doğrultusunda uzanan bu dağlar, orta yüksekliktedir; aralarında geniş çöküntü ovaları meydana gelmiştir. Başlıcaları, kuzeyde Kazdağı ve Kazak Dağı, bölümün ortasında da Bozdağlar ve Aydın Dağları’dır. Bunların aralarında, Bakırçay, Gediz, Küçük Menderes ve Büyük Menderes Ovaları yer alır. Dağlar kıyıya dik uzandığından, kıyı çizgisi çok girintili çıkıntılıdır. Dağların meydana getirdiği doğal burunların önünde de bunların doğal uzantısı olan ada ve adacıklar bulunmaktadır. Çöküntü ovalarının önünde ise geniş körfezler meydana gelmiştir.

Ege Bölgesi’nin güneyindeki Menteşe Yöresi değişik özellikler gösterir. Çok daha engebelidir. Dağlar arasında sadece bazı küçük ovalar ve karst olayı sonucunda meydana gelmiş çukurluklar yer alır. Bu yöre ana yollara da sapa düşer.

İç Batı Bölümü’nde platolar geniş yer kaplar. Bu platolar çukur Ege Ovaları’nın doğu kenarında çok belirgin dikliklerle meydana çıkar. Bu platoların ortalama yüksekliği dolayındadır. Üzerinde yer yer Murat Dağı, Eğrigöz Dağı, Emir Dağı gibi ’yi aşan dağlar yükselir. Platoların içine bazı ovalar yerleşmiştir. Plato yüzeyi Gediz, Büyük Menderes Nehirleri’yle ve Porsuk Çayı’nın kollarıyla yarılmıştır. Bölgenin doğu köşesi sularını denize gönderemez. Afyonkarahisar dolaylarına rastlayan bu bölge, bir kapalı havzadır.

AKARSULAR VE GÖLLER

Bölgenin başlıca akarsuları Bakırçay, Gediz, Küçük Menderes, Büyük Menderes’tir. Yazın kuruyacak kadar cılızlaşan bu nehirler, kış ve ilkbahar aylarında taşıdıkları bol sularla, tarım alanlarının sulanmasını sağlarlar.

Gediz ile Küçük ve Büyük Menderes Nehirleri’nin ağızlarında deltalar vardır. Bu deltalar tarih çağlarında büyümüş ve eski çağlarda deniz kıyısında olan şehirler, günümüzde kıyıdan içeride kalmıştır. Meselâ ilk çağda işlek bir liman olan Efes ve Milet günümüzde kıyıdan içerdedir. Bunun doğal sonucu olarak da önemlerini kaybetmiş sönükbirer yerleşim merkezi durumuna gelmişlerdir. Gediz Deltası da aynı şekilde büyüyerek İzmir Limanı’nı dolduruyordu. Bunu önlemek için 1886 yılında Gediz’in ağzı kuzeye çevrilmiştir.

Büyük Menderes üzerinde Kemer, Gediz üzerinde Demirköprü Baraj Gölleri vardır. Bafa Gölü, körfezin, Büyük Menderes’in getirdiği alüvyonlarla dolması sonucu oluşmuş bir kıyı-set gölüdür. Bir de Marmara Gölü vardır.

İKLİM

Ege kıyılarında tipik bir Akdeniz İklimi hüküm sürer. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır. Yıllık yağış tutarları Menteşe yöresi gibi yüksek alanlar dışında arasındadır. Yağışlar daha çok kış mevsimindedüşer. Yaz ayları kurak, çok sıcak ve güneşlidir. Kışların pek soğuk olmamasına karşılık, zaman zaman don olayımeydana gelebilir.

Dağların ve ovaların doğrultusu iç kısımlara doğru bir koridor meydana getirir. Bu durum Akdeniz İklimi özelliklerinin iç kesimlere kadar uzanmasını sağlar. Bununla birlikte kıyıdan uzaklaştıkça, yağışlar azalır ve ısı düşer.

İç Batı Bölümü’nün iklim koşulları çok farklıdır. Bu ayrılık özellikle ısı derecesinde kendini gösterir. Kışlar soğuk, karlı ve donlu geçer. Kış aylarının ortalama sıcaklığı daha düşüktür. Isının ‘ye kadar düştüğü görülür. Yağış bakımından Ege Bölgesi’nin doğu kesimlerine benzer. Yıllık yağış tutarı dolayındadır. Yaz kuraklığı daha az görülür.

BİTKİ ÖRTÜSÜ

Ege Bölümü’nün iklim özellikleri, bitki topluluklarında da kendini gösterir.

  • Alçak yerlerde makiler, yer yer kurak yazlara uymuş seyrek çam koruları görülür.
  • Orman örtüsü serin ve yağışlı dağlık alanlarda yer alır.
  • İç Batı Bölümü’nde iklim ayrılıklarının sonucu, bitki örtüsünde de ayrılıklar görülür. Buralarda Ege Bölümü’ndeki makilere rastlanmaz.
  • Platolar seyrek ağaçlar ve otsu bitkilerle kaplıdır.
  • Dağlar ormanlarla örtülüdür.
  • Bölümün İç Anadolu’ya komşu doğu kısımlarında stepler görülür.

BÖLGENİN TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ YERİ

Ekonomik açıdan yurdumuzun Marmara Bölgesi’nden sonra en gelişmiş bölgesidir. Millî gelirin ’si bu bölgeden elde edilir. Bunun en büyük kesimi Ege Bölümü’nden sağlanır.

Ege Bölümü en eski yıllarda bile zenginliği dünyaca bilinen bir yöre idi. Dünya’nın Yedi Harikası’ndan ikisi de bu kesimdedir; Efes’teki Artemis (Diana) Tapınağı, Bodrum’daki Mausolos’un Anıt Kabri. Zenginliği ile ünlü Krezüsburalarda yaşamıştır. Toprakları eski çağlarda da çok verimliydi.

Ege Denizi kıyılarında bulunan yöre iç kısımları uzak bölgelere bağlayan bir kapı durumundaydı. Günümüzde İzmir Limanı yurdumuzun ihracat kapısıdır. Ayrıca İzmir’de kurulan İzmir Fuarı her yıl bu kentimizi uluslararası bir ticaret merkezi yapmaktadır.

Bölge bir bütün olarak düşünüldüğü zaman, zeytin, pamuk, üzüm, incir, tütün gibi ürünlerimizin büyük bölümününüretildiği bölgedir. Yaklaşık olarak:

  • Yurdumuzda üretilen tütünün ’ü
  • İncirin ’i
  • Zeytinin yarısı
  • Pamuğun ’ü bu bölgeden sağlanır.

Ayrıca haşhaş, meyan kökü, tahıl, çeşitli hayvan ürünleri üretimi de yapılmaktadır.

  • Yurdumuzdaki kromun ’ü bu bölgede üretildiği gibi zımpara, civa gibi madenlerle, ülkemizin en kaliteli linyit yatakları da bu bölgededir (Soma, Değirmisaz, Tunçbilek).
  • Türkiye’de üretilen kaliteli linyitin % 90’ı bu bölgede üretilir.
  • Kemer, Demirköprü, Adıgüzel Santralleri ile yurt ekonomisine elektrik üretimi ile de katkıda bulunur.
  • Ayrıca bölgede Aliağa Rafinerisi vardır.

TURİZM

Ege Bölgesi sıcak iklimi, doğal güzellikleri ve topraklarında barındırdığı zengin tarihî kalıntılarla, Türkiye’nin turizminde önemli bir yere sahiptir. Her yıl, özellikle yaz aylarında binlerce yerli ve yabancı turist, güzel denizinden yararlanmak ve tarihin çeşitli dönemlerinden günümüze ulaşan uygarlık kalıntılarını görebilmek için bu bölgeye akın eder.

  • Turistlerin en çok uğradığı yerlerin başında İzmir ili gelir. Dünya’nın Yedi Harikası’ndan biri olan Artemis Tapınağı, Meryem Ana Evi, Zeus Sunağı ve daha birçok tarihî kalıntı, turistlerin büyük ilgisini çeker.
  • Bunun yanısıra her yıl 20 Ağustos – 20 Eylül tarihleri arasında açılan uluslararası İzmir Fuarı da, İzmir’in turizm hayatına canlılık kazandırır.
  • Ege Bölgesi’nin turizm açısından hareketli illerinden biri de Muğla’dır. İlin kıyı şeridinde yer alan Marmaris, Bodrum ve Fethiye, birer turizm cennetidir.
  • Aydın ili sınırları içindeki Kuşadası ve Didim ile, Denizli ilinde Pamukkale’de yer alan ve dünyada benzeri olmayan travertenler, Ege Bölgesi’nin diğer turistik köşeleridir.