EDİRNE

⛰️ YÜZEY ŞEKİLLERİ

Şehrin iki yanı Tunca ve Meriç nehirleriyle çevrilidir. Doğu yanında Trakya Yaylası’nın yamaçları yer alır. İlin kuzey kesimi, Istranca Dağları’nın batı kollarıyla kaplıdır. Ergene Irmağı boyunca devam eden düzlükler, batıya doğru iyice alçalarak, Meriç Ovası’yla birleşir. Uzunköprü ilçesinin batısında Ergene ve Meriç arasında bir yarımada biçimi alan çevre hafif dalgalı bir görünüştedir. Buralarda yükseklik 130 m’yi bulur. Keşan yakınlarında ve Enez’in doğusunda yükseklikler 250-500 m dolaylarındadır.

💧 AKARSULAR VE GÖLLER

İlin başlıca akarsuyu Meriç Nehri’dir. Bulgaristan’daki Rila Dağları’ndan doğan bu nehir, Edirne şehri yakınlarında Tunca ve Arda kollarını alır. Kuzey-güney doğrultusunda Türkiye-Yunanistan sınırını çizer; İpsala yakınlarında, hemen bütün Trakya bölgesinin sularını toplayan en büyük kolu Ergene ile birleşir. Nehir, Enez yakınlarında yaptığı bir deltadan sonra Ege Denizi’ne dökülür. 490 km uzunluğunda olan Meriç’in Türkiye’de sınır boyundaki uzunluğu 200 km’ye varır.

Meriç Deltası’nda irili ufaklı birtakım göller vardır. Bu göllerin dördü Yunanistan’da, diğerleri Türkiye’dedir. En büyükleri Enez’in kuzeyinde yer alan Gala Gölü () ile, Dolyan ve Bücürümene gölleridir.

🌥️ İKLİM

Edirne’de karasal iklim hüküm sürer. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar çok soğuk ve kar yağışlıdır. Yağmurlar daha çok ilkbahar ve sonbaharda görülür. Kışın genellikle kar yağar. Yıllık ortalama sıcaklık C, en soğuk ay ortalaması C, yıllık yağış ortalaması 599 mm’dir. Saros Körfezi kıyılarında geçici Akdeniz iklimi görülür.

🌳 BİTKİ ÖRTÜSÜ

İlin kuzey kesiminde bulunan Istranca (Yıldız) Dağları ormanlıktır. Bu ormanlarda meşe, kayın ve kestane ağaçları görülür. Daha güneydeki düz kesimler bozkır halindedir. Akarsu vadilerinin tabanlarında söğütlere rastlanır. Enez yöreleri ise makilerle örtülüdür.

💰 EKONOMİ

TARIM VE HAYVANCILIK

İl topraklarının % 96’sı tarıma elverişlidir. Bu toprakların büyük kısmı tahıla ayrılmıştır. Buğday başta gelir ve en çok Ergene çevresindeki düz alanlarda yetiştirilir. İpsala ve Enez ilçelerinde pirinç ekimi yapılır. Endüstri bitkileri arasında şeker pancarı ve ayçiçeği ekimine önem verilir. Az miktarda pamuk, tütün ve kolza ekilir. Kavun üretimi de önemlidir.

Daha çok küçükbaş hayvancılık yapılır (kıvırcık cinsi koyun). İl hayvancılığı zengindir.

SANAYİ VE MADENCİLİK

Edirne’de endüstri kuruluşları arasında un ve yağ fabrikaları, peynir imalathaneleri önemli bir yer tutar.

Edirne’de madenciliğin önemli bir yeri yoktur. İşletilen tek maden linyittir.

📜 TARİH

Edirne’nin, ilk çağda Traklar tarafından bir pazar yeri olarak kurulduğu, sonradan bu yerin Makedonyalılar ve Romalılar çağında geliştirildiği kesinlikle bilinmektedir. Şehir Bizans çağında Avar Türkleri (586), Bulgar Türkleri (914) ve Peçenek Türkleri (1050 ve 1074) tarafından birçok defa kuşatıldı.

Edirne’nin Türkler tarafından Bizans’tan alınması I. Murat’ın tahta çıkışının ilk aylarına rastlar (1362). Şehir Sırp Sındığı Zaferi’nden bir süre sonra Osmanlı Devleti’nin başkenti oldu. Türkler’in Avrupa’ya çıkışlarında önemli bir askerî üs durumuna getirildi. Osmanlı Devleti’ne bir süre Bursa ile birlikte çifte başkent görevini yaptı. 17. yüzyılda imparatorluğun en büyük şehirlerinden olan Edirne 18. yüzyılda gerilemeye yüz tuttu. 19. yüzyıl başlarında önemini iyice kaybetti. 1745 yangını 60 mahalleyi kül ettiği gibi, 1751’de pek çok insanın yok olmasına neden olan deprem de Edirne’nin büyümesini etkiledi.

1828-1829 Türk-Rus Savaşı sonunda (22 Ağustos 1829) Ruslar şehre girdi. İşgal nedeniyle şehri boşaltan Türk halkı yerine Hristiyanlar şehre gelip yerleşiyordu. İkinci işgal 20 Ocak 1878’de oldu. 13 Mart 1879’a kadar süren bu işgal sırasında birçok semt harap oldu. Balkan Savaşı sırasında Şükrü Paşa şehri Bulgar ve Sırp birliklerine karşı savunduysa da 16 Mart 1913’te Edirne düştü. Fakat İkinci Balkan Savaşı’nda 22 Temmuz 1913’te Türk ordusu Edirne’yi kurtardı.

İl, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra, 20 Temmuz 1920’den 25 Kasım 1922’ye kadar Yunan işgalinde kaldı. Mudanya Ateşkes Antlaşması’ndan sonra Yunanlılar şehri boşalttılar (25 Kasım 1922).

🎶 YÖREDEN BİR TÜRKÜ

Bakkallar Satıyor Karaca Üzüm

Bakkallar satıyor karaca üzüm Yalvardım geçmedi sözüm Hani hanım senin o güzel yüzün Amman yâr geliyoru, sürmeli yâr geliyoru Asmanın dalları yelleniyoru Altında yosmalar eğleniyoru Hanım senin zülfün telleniyoru Amman yâr geliyoru, sürmeli yâr geliyoru