Dağcılık

🧗 Dağcılık

Yüksek tepelere tırmanmak, tabiatın yüceliklerine erişmek isteği, insan ruhunun gizli kalmış egemenlik eğilimlerinden biridir. Binlerce yıldan beri tabiatın kucağında büyüyen insan, sürekli olarak hayranlık duyduğu tabiata karşı gücünü ispatlamak ihtirasıyla yanıp tutuşmuştur. İşte bu yüzdendir ki dağcılık gerek deney, gerek tekniğin insana sağladığı faydalı âletler yardımıyla bugün başlı başına bir spor durumunu almıştır. Bu sporla uğraşanlar, hemen hemen bütünüyle kendi güçlerine güvenmek zorundadırlar. Dağın insan eliyle açılmış suni alanları, pist ve salonları yoktur. Dağcının spor alanı tabiatın kendisi, dağların sarp yamaçlarıdır.

📜 Dağcılığın Kısa Tarihi

Dağ aşkı, iki yüzyıldan beri insanları dağlara sürüklemektedir. Eskiler dağlarla pek ilgilenmemişlerdi. Onlar, tabiatın bu sarp amansız yüceliklerinde, daima acayip yaratıkların, canavarların yaşadıklarını düşünmüşler, her şeyden önce korkmuşlardı. Dağları aşmak istedikleri zaman bunu zevk için değil, zorunluluk altında yapmışlardı. Roma’lı komutanlar, ordusuyla Alp Dağları’nı aşan Anibal, Güney Avrupa’ya yürüyen Atilla, hiçbir zaman dağcılık sporuna hizmet etmeyi düşünmemişlerdi. Onlar, insanın tabiata karşı koyma gücünü zorlamış ve bunu da başarmışlardı.

Yüzlerce yıl geçti, ne dağlara tırmanan insan grupları, ne de tabiata meydan okuyan dağcılardan söz edildi. Yalnız bazı korkusuz köylülerin kulübelerini dağ yamaçlarına kurdukları biliniyordu. Ama insan, tepelere tırmanmak için gerekli âletlerden, barınak ve sığınaklardan, yol göstericilerden yoksundu. Dağcılık tekniğinin 1200 yıllarında ilk imtihanını verdiği görülür. Asya’dan gelen büyük göçmen kavimler, Batı’da sıradağlarla karşılaştılar. Yollarına devam edebilmek için de bunları aşmak zorunda kaldılar.

15’inci yüzyıl başında Orta Amerika kıyılarına çıkan İspanyol ve Portekiz’li serüvenciler, Aztek, İnka ve Maya’ların dağlık topraklarını ele geçirdiler. 17’nci yüzyıla doğru Hıristiyan misyonerler Tibet Yaylası’na, Nepal ve Mongolistan Dağları’na yayıldılar.

Ama sırf «dağ sevgisi» yüzünden dağları aşmak, tabiata yücelerden bakmak isteği insanlarda çok sonraları uyanmaya başladı. 1750 yıllarına doğru ilk olarak Alp Dağları’na tırmanıldı. Dağ keçisi avcılarının peşine takılan sporcu ruhlu bazı kimseler, bu arada dağları iyi tanıyan kılavuzlar bulmak akıllılığını gösterenler, dağcılık tarihinin ilk başarılarını kazandılar. 1786’da Paccard ve Baluat, 4810 m. yüksekliğindeki Mont Blanc Tepesi’ne ulaştılar. Sömürge topraklarında geziye çıkan İngiliz turistlerin öncülüğüyle dağcılık moda oldu.

Yalnız bu durumuyla dağcılık gülünç olmaktan kurtulamamıştı: Üstlerine bir gezi elbisesi geçirip sırtlarında bir kazak, başlarında silindir şapka, boyunlarında süslü bir atkı ile yola koyulan tırmanıcılara sık sık rastlanıyordu. Beraberlerinde götürdükleri bütün donanım, toprağın sertliğini yoklamak için kullandıkları bir kamış bastondu. Bazen saçlarını berberde yeni yaptırmış hanımlarını da birlikte götüren bu centilmen dağcılar arasında Alp Dağları’nın 4272 m. yüksekliğindeki Jungfrau Tepesi’ne tırmananlar vardı. 1865 yılında da Whymper adlı bir İngiliz 4478 metrelik Cervino Tepesi’ne erişti. Yeryüzünün en yüksek tepeleri yavaş yavaş insan gücüne yeniliyordu.

Bugün, gerek tırmanma tekniği, gerek dağcılık donanımı yönünden bilgi ve araçlarımız o kadar gelişmiştir ki birkaç tepeden başka yeryüzündeki bütün dağlara tırmanılmıştır. En sarp ve dik yamaçlar bile artık aşılması güç bir engel olmaktan çıkmıştır. Modern dağcılar, bugün baston gibi gezi âletleri yerine ellerini kullanmakta ve özel kancalardan yararlanmaktadırlar. Dağcının kullandığı âletler arasında ayrı olarak şunlar bulunur: Kayaları delmek için pratik bir burgu, ucu delikli çiviler, takozlar, halatlara bağlı üzengiler. Üzerlerinde taşıdıkları çeşitli âletle dağcılar, ihtisas isteyen bir işte çalışan uzman işçilere benzerler. Yalnız dağcılar, fazla olarak büyük bir cesarete sahiptirler.

🧗 Dağlara Tırmananlar Kimlerdir?

Bir gezinti yapmak amacıyla dağ yamaçlarında dolaşan kimseleri Dağcı (Alpinist) saymak mümkün değildir. Bundan ötürü gerçek dağcıları şöyle sınıflandırabiliriz:

  • Tırmanıcılar (kayalık sarp bölgelerde tırmananlara Kayacılar, buzullu bölgeleri aşanlara Buzulcular denir)
  • Kılavuzlar (dağcı gruplarına yol gösteren tecrübeli tırmanıcılar)
  • Taşıyıcılar (dağcının torbalarını taşıyanlar)
  • Özel dağcılık kulüplerinin üyeleri (dağcılığa yeni başlayanlara öncülük eden ustalar)
  • Himalayacılar (bunlar Himalaya tepelerinden birine tırmanmış olan eski dağcılardır)
  • Kafile başkanları (dağcılar grubunun önderliğini yapan ve en önde yürüyen tecrübeli tırmanıcılar)
  • Eğitmenler (dağcılığı öğrenmek isteyenleri eğiten bilgili dağcılardır)

🧗‍♂️ Tırmanma Hareketleri

Dağcılık sporunun özel bir dikkat ve ustalık isteyen tırmanma hareketleri genellikle şu biçimlerde özetlenebilir:
Halatla tırmanmak, elle tırmanmak, asılmak, kancalanmak, salınmak, sıçramak, atlamak, tutunmak, desteklenmek, mola vermek, eşik oymak, güvene almak, duvara yürümek, engel aşmak, çakılı kalmak.

📚 Dağcılıkla İlgili Bazı Özel Terimler

Kafile, sabit halat, dağ evi, kulübe sığınak, Alp’li, dağ adamı, orografi, altimetre, kayma, baca, keçi yolu, patika, kar, buzullar bölgesi, çığ, kasırga.

🏔️ Dağların Tırmanıcılık Yönünden Özellikleri

Duvar kayalar, düz kayalar, koridorlar, kayayarıkları, tutamaklar, mahya, kılçık, çukur açısı, dam, teras, kaya gagaları, buzul çatlakları, buzul köprüler, eyer, mahmuz, kör boğaz, buzul boğazı, don yüzeyleri.

📈 Dağa Tırmanışta Güçlük Dereceleri

  1. derece: Ellerden yararlanmaksızın kolayca tırmanılan hafif eğimli sırtlar
  2. derece: Ara sıra ellerden yararlanmayı gerektiren yamaçlar
  3. derece: Tırmanılması güç yer yer dik yamaçlar
  4. derece: Halat kullanmayı ve iyi bir dağcılık tekniğini gerektiren dik yamaçlar
  5. derece: Tutunması çok güç, halatsız ve çivisiz tırmanılması imkânsız dik engelli yamaçlar
  6. derece: Dik, düz ve kaygan kayalıklar; halat, çivi ve üzengi gerekir

🏆 Dağcılık Sporunun En Büyük Zaferleri

  • Mont Blanc (İtalya) 4810 m – 1786, Paccard ve Baluat
  • Rosa Tepesi (İtalya) 4633 m – 1855, James ve Christofer Smith
  • Kilimanjaro (Tanganika) 6010 m –