ÇORUM

Çorum İlinin özelliği

Anadolu’da tarih çağını açan ve ilk siyasal birliği kuran Hitit (Eti) İmparatorluğu’nun merkezi oluşudur. Çorum İli, dünyada benzeri olmayan bir Hitit açıkhava müzesi hâlindedir. Hitit uygarlığının meydana çıkarılan merkezlerinin en büyükleri: Hattuşaş (Boğazköy veya Boğazkale), Alacahöyük, Yazılıkaya, Büyük Güllücek ve Kuşsaray adlarını taşır. Çorum’un 83 km. güneyinde, Sungurlu İlçesi’ne bağlı Boğazkale Bucağı yakınındaki Hattuşaş’ta kazılara 1906 yılında başlanmış, bazı kesintilerle bugüne kadar sürmüştür. Meydana çıkarılan eserler ve eşyalardan, kalıntılardan Hattuşaş’ın Hitit İmparatorluğu’nun başkenti olduğu anlaşılmıştır.

M.Ö. 2000 ile 1200 yılları arasında en parlak çağını yaşayan Etilerin Eski Krallık (M.Ö. 1750–1450) ve Büyük İmparatorluk (1450–1180) döneminden kalma birçok tapınak, saray, eşya bulunmuştur. Şehrin çevresini çift katlı surlar kuşatır; 7 kilometre uzunluğunda bu surların üzerinde 7 kapı vardır. Şehir kapıları ve burada bulunan heykellerin bir bölümü İstanbul ve Ankara müzelerine taşınmıştır. Şehrin altı yeraltı geçitleri (tüneller) ile oyulmuştur. Bunların içinde 70 metre uzunluğundaki “Yerkapı Tüneli” zamanımıza kadar gelebilen en sağlam tüneldir. Bir imparator sarayı ile 5 tapınak kalıntısı ortaya çıkarılmıştır. Eski adı Hattuşaş, bugünkü adı Boğazkale olan Hitit başkentidir. Çorum’un Alaca İlçesi’ne bağlı Horamözü Köyü yakınlarındaki Alacahöyük, bilinen en eski höyüklerden biridir. Bu yöredeki buluntular, ilk yerleşmenin M.Ö. 3000–2100 yılları arasında başladığını gösterir. Alacahöyük’teki arkeolojik kazılar 1861’de başlamış 1935’e kadar sürmüştür. Alacahöyük’teki Hitit Tapınağı ile Sfenksli (Aslanlı) Kapı önemli yapıtlardır. Yazılıkaya, Hattuşaş’ın birkaç kilometre kuzeydoğusundadır. Burada iki tane doğal kaya galerisi vardır. Kayaların yüzleri düzeltilmiş ve üzerlerine Hititler’in Tanrı ve Tanrıçalarıyla Kral IV. Tudhalya’nın kabartma resimleri (rölyef) işlenmiştir. Kral Tudhalya’nın M.Ö. 1250–1220 yıllarında hükümdar olduğu anlaşılmıştır. Çorum ilinde çıkan Hitit eserlerinden büyük bir bölümü de Çorum şehrindeki müzede bulunur. Hititler’in “Çift Başlı Kartal” resmi, Selçuklular’da ve günümüzde hâlâ bir arma olarak kullanılmaktadır. Kentte, Hitit tarihini aydınlatan 10.000 yazılı tablet, küçük heykeller, madensel kaplar, fildişi heykelcikler ve geometrik desenlerle süslü seramik eşya çıkarılmıştır. “Çivi Yazısı” ile yazılmış tabletlerden bir koleksiyon İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde, bazı tablet parçaları da Ankara Anadolu Uygarlıkları Müzesi’ndedir. İl topraklarında yerleşme M.Ö. 3000 yıllarında başlamıştır. Ortaya çıkarılan yapıtlar bu tarihi kesin olarak kanıtlamaktadır. Alacahöyük ve Boğazkale’de yapılan araştırmalarda bu döneme ait kalıntılar bulunmuştur. M.Ö. 2000 yıllarında bölge Hitit egemenliğine girdi. Hititler bu çevrede başkentlerini kurmuş, Batı Anadolu’dan Basra Körfezi’ne kadar yayılmışlardı. Hitit egemenliği yaklaşık 1000 yıl sürmüştür. M.Ö. 1150’de Frigyalılar Hitit İmparatorluğu’nu yıktılar. Bölge daha sonra sırayla Lidya, Helen ve diğer yönetimlerin etkisine girdi. Çorum, Osmanlı yönetiminde genellikle Sivas Eyaleti’ne bağlıydı. Kaynaklara göre Evliya Çelebi 1647’de Çorum’u 42 mahallesi, 42 camii, 4.300 bahçeli evi, 7 han ve 7 medresesi olan bir şehir olarak tanımlar. Bölge 17–19. yüzyıllarda eşkıya ve asayiş sorunlarından etkilenmiştir; ayrıca depremler tarih boyunca önemli hasarlar vermiştir.

YÖREDEN BİR TÜRKÜ

Şu uzun gecenin gecesi olsam
Sılada bir evin bacası olsam
(anam anam anam)

Dedilerki nazlı yarin pek hasta
Başında okuyan hocası olsam
(anam anam anam)

Kâtipler oturmuş yazıya bakmaz
Herkes sevdiğin dilden bırakmaz
(anam anam anam)

Çorum İliyle ilgili bazı rakamlar:

Yüzölçümü: 12.820 km²

Nüfusu: 518.366 (1970)

Nüfus yoğunluğu: 40

Köy sayısı: 753