BİZANSIN FETHİ

Tam 53 gün süren kuşatmanın ardından, 29 Mayıs 1453’te Türkler Bizans’ı (bugünkü İstanbul’u) fethetti. Bu zaferle 1000 yıl süren bir çağ kapanmış oldu. Henüz 21 yaşında olan genç padişah, “Fatih” unvanını aldı. Şehir düştükten kısa süre sonra sabah 8.30 civarında şehre girdi. Aya Sofya’ya ulaştığında saat 10’u geçmişti. Şehrin belli başlı yerlerinde yeşil ve kırmızı Türk bayrakları dalgalanıyordu.

Bahçekapı’da Giritli denizciler Türkler’e karşı koymaya çalışıyordu. Diğer mahallelerde savaş sona ermişti. Giritlilerin gösterdiği kahramanlık Fatih’in hoşuna gitti. Bu denizcilerin esir alınmayıp silahlarıyla gemilerine binerek Girit’e dönmelerine izin verdi.

Aya Sofya’da Yeni Bir Dönem

Aya Sofya’yı yaklaşık 50.000 kişilik bir topluluk doldurmuştu. Ortaçağ anlayışına göre bu topluluk zaferin meyvesiydi: kendilerine her şey yapılabilirdi. Fatih Sultan Mehmet içeri girdiğinde, Patrik başta olmak üzere herkes secdeye kapandı, bağışlanmalarını istediler. Sultan, eliyle işaret ederek onları susturdu:

“Kalkınız. Ben hepinize söylüyorum ki, tebaam sıfatıyla artık hayatınız için de, hürriyetiniz için de gazabımdan korkmayınız.”

Bu sözler, yeni bir devrin ve anlayışın müjdesiydi.

Fetih Hazırlıkları

Sultan Mehmet II, babasının ölümü üzerine 3 Şubat 1451’de ikinci kez tahta çıktı. Büyük dedesi Yıldırım Bayezid’in yaptırdığı Anadolu Hisarı’nın karşısına büyük bir kale yapılmasını emretti. Bu kale, Boğaz’ın en dar yerindeydi. İnşaatta vezirler bile taş taşıdı. Kale tamamlandığında Boğaz tamamen Türk egemenliğine girmiş oldu. Bu kaleye “Boğazkesen” adı verildi.

22 Nisan gecesi, 67 küçük gemilik Türk donanması karadan yürütülerek Haliç’e indirildi. Bu olay Bizans’ın bütün ümitlerini kırdı. Türk donanması Haliç’te serbest kaldıktan sonra Kasımpaşa ile Unkapanı arasına geniş bir tahta köprü kuruldu. Bizanslılar bu köprüyü de yakamadılar.

Topkapı’da Son Darbe

Sultan Mehmet, Edirne’de döktürdüğü büyük toplarla Bizans surlarını hedef aldı. 6 Nisan’da kuşatma başladı. 29 Mayıs sabahı, Ulubadlı Hasan ve 18 askeri surlara Türk bayrağını dikti. Hasan şehit oldu ama bu hamleyle Edirnekapı Türkler’in eline geçti. Bizanslılar surları terk etti.

Aya Sofya’ya doğru ilerleyen Türk askerleri, Bizans’ın son direnişini kırdı. İmparator yaralandı, surlar çöktü. Fatih Sultan Mehmet, sabah namazından sonra atına binip surların önüne geldi. Akşemseddin ve Molla Gürani gibi büyük alimler yanında yer aldı.

Avrupa’da Yankılar

Fetih haberi Avrupa’da bomba etkisi yarattı. İmparator III. Friedrich, Papa V. Nikola’ya yazdığı mektupta şöyle diyordu:

“Mehmet II artık bizlere egemenlik etmeye başladı. Türk kılıcı uzun zamandır başımızın üzerinde asılı duruyor. Karadeniz çoktan bize kapalı, Romanya Türklerin elinde. Eğer ordularımızı birleştirebilseydik, ne iyi olurdu!”

İslam Dünyasında Sevinç

Fetih, İslam dünyasında büyük sevinçle karşılandı. Kahire’de şenlikler düzenlendi, Mısır ve Suriye’de halk bayram etti. Hindistan’da bile kutlamalar yapıldı. Güney Hindistan Türk İmparatorluğu Sultanı II. Ahmet Şah, Fatih’i tebrik etmek üzere elçiler gönderdi.

Fatih Sultan Mehmet

Fatih Sultan Mehmet, 30 Mart 1432’de Edirne Sarayı’nda doğdu. Molla Gürani’nin etkisiyle eğitimine yöneldi. Türkçe, Arapça, Farsça’nın yanı sıra Latince, Yunanca, İtalyanca, Sırpça öğrendi. Manisa sancakbeyliği yaptıktan sonra 12 yaşında tahta çıktı. 1451’de ikinci kez tahta geçtiğinde artık tam bir liderdi.

Fetih, sadece bir şehrin alınması değil, bir çağın kapanmasıydı. Bizans’ın fethiyle Ortaçağ sona erdi, Yeniçağ başladı.