Bayrak, bir ulusa, belli bir topluluğun niteliğine veya başkaca herhangi bir fikre işâret olmak üzere bir göndere (bayrak direği) açılıp dalgalanacak bir biçimde çekilen, renk ve şekilde özelleştirilmiş dikdörtgen kumaştır.
Dilimizdeki “bayrak” sözü eskiden genellikle “batrak” olarak kullanılırdı. “Dîvânu Lugāti’t-Türk“’te bu kelime “ucuna bir ipek parçası takılan mızrak” olarak açıklanır.
Bugün, çoğunlukla Dünya uluslarının timsali olarak kullanılan bayrak, eski çağlarda doğrudan doğruya kabîle ve kabilelerin kahraman savaşçılarıyla ordu ve birliklerinin işareti olarak kullanılırdı. Hitit’ler, eski Mısırlılar, Asur’lular, Elam’lılar, Sümer’ler, İran’lılar, İsrailoğulları ve eski Yunanlıların ordu ve birliklerindeki savaşçıların mızraklarında değişik biçimde işaretler taşıdıkları bilinmektedir.
Bugünküne benzeyen bayrakların ilk olarak Çin ve Hindistan’da kullanıldığı sanılıyor. İslâmlıktan önce kurulmuş bulunan çeşitli Türk devletlerinde de tuğ veya bayrak gibi hukuki timsallerin kullanıldığını tarih kaynaklarından öğreniyoruz. Türklerin henüz atlı göçebe hayatı yaşarken çeşitli kabîle ve kabîle başkanlarının tuğ (bayrak)’ları bulunduğu da bilinmektedir.
🇹🇷 OSMANLI TÜRKLERİNDE BAYRAK
Türklerin tarih boyunca meydana getirdikleri devletlerin en önemlisi olan Osmanlı İmparatorluğu’nun bayrakları üzerinde, öbür Türk devletlerine kıyas edilemeyecek derecede bol bilgimiz olduğu gibi, bu bayrakların hemen hepsinin kullanıldıkları çağlarda yapılan resimleri, hattâ müzelerde örnekleri vardır.
Konya’daki Selçuk hükümdarının Osman Gazi’ye gönderdiği egemenlik timsalleri arasında bulunan bayrak, beyaz renkteydi. Daha sonraları, 15’inci yüzyılda Osmanlı Türkleri kırmızı bayraklar kullanmaya başlamışlardı. Ama beyaz rengin de devam ettiği bir gerçektir.
Eski Türk devletlerinde olduğu gibi Osmanlı Türkleri de bir değil, birçok bayrak kullanırlardı. Bunlardan hükümdar bayrağının, en önemlisi olduğu, bugünkü düşünceye göre ulusal bir bayrak kabul edildiği söylenebilir. Ayrı olarak devletin her kuruluşunun ayrı bayrak ve sancakları da vardı. 17’nci yüzyıla kadar hükümdar bayrakları beyaz ve kırmızıydı. Donanmada ise yeşil ve kırmızı bayraklar kullanılırdı.
Bugünkü ulusal bayrağımızın esası olan kırmızı zemin üzerine ay-yıldız 18’inci yüzyılın son yıllarında (1793) resmî bir durum almıştır. Bu bayrak o çağdan sonra devletin resmî bayrağı olmuş, tahtta bulunan padişahlar, kırmızı zemin üzerine kendi tuğraları olan bayrakları kullanmışlardır. Yalnız bayraktaki yıldız, bugünkü gibi beş köşeli değil, sekiz köşeliydi. Resmî bayraklarda beş köşeli yıldızların kullanılmasına 1880 yılından sonra başlanılmıştır.
Padişah Selim III’ün uzunluğundaki tuğralı ipek sancağı. Kılıcın üzerine «Zülfikar» ve «Fetih» Sûresiişlenmiştir. ağırlığındaki bu sancak Deniz Müzesi’nde saklanmaktadır.
🌍 DÜNYA ÜLKELERİNİN BAYRAKLARI VE ANLAMLARI
🇹🇷 BUGÜNKÜ BAYRAĞIMIZ
Türk Bayrağı’nın kullanılışı ve biçimi yıllarca belirli bir kanuna, kurala bağlanmamış, bu durum kadar sürmüştür. kabul edilen bir kanunla Türk Bayrağı’nın biçim ve oranları kesin olarak belirtilmiş, ertesi yıl yayımlanan bir Bakanlar Kurulu kararıyla bayrağın kullanılış şekli de bir kurala bağlanmıştır.
- Bayrak, genel olarak, sabah saat sekizde göndere çekilir ve güneş batarken indirilir.
- Ulusal bayram, hafta tatili ve tatil günlerinde bayrak, bayram ya da tatilin başladığı saatte göndere çekilir, tatil süresince çekili durumda kaldıktan sonra tatilin biteceği günün akşamı, güneş batarken indirilir.
- Bayrağımız, evlere, dükkânlara yalnız ulusal bayram günleri çekilebilir.
- Bayram ve tatil günleri dışında bütün resmî binalarla, askerî okul ve karargâhlara, bütün belediye ve parti binalarına, Cumhurbaşkanlığı köşklerine, savaş gemilerine, buharlı ve motorlu deniz taşıtlarına bayrak çekilir.
- Bayrak, çabuk çekilir ve ağır indirilir.
