ARTVİN

YÜZEY ŞEKİLLERİ

İlin %79,8’lik bölümü yüksek dağlarla kaplıdır. Çoruh Vadisi bu dağlık alanları ikiye ayırır. Dar ve derin vadileri vardır. Platolar, yüksek kesimlerde küçük alanlar kaplar. Ovalık alanlar çok azdır. Akarsu vadi tabanlarında pek geniş olmayan ovalar vardır. Doğu Karadeniz Dağları‘nın doğu uzantıları Artvin ili içindedir. Dağlar, Çoruh Vadisi‘nin kuzeyinde ve güneyinde olmak üzere iki sıra hâlindedir. Kuzeyindeki dağ sıraları Karadeniz’e paralel uzanır ve yükseklikleri ‘yi aşar. Güneydeki dağların yükseklikleri azalır.

İlin başlıca dağları şunlardır: Kaçkar Dağı (), Karçal Dağı (), Morsistepe (Kükürt Dağı ), Kurt Dağı (), Arsiyan Dağı (), Boğatepe (Gül Dağı ), Eğripmartepe (Çadır Dağı ), Yalnızçam Dağı (), Parmak Dağı (), Horasantepe (), Ziyarettepe (), Demir Dağı().

Artvin’de ovalar oldukça az yer tutar. Kıyı kesimlerinde alüvyon kıyı ovaları ve kıyı taraçaları yer alır. Akarsu vadi tabanlarında da küçük ovalar yer almaktadır. Yaylalar, il topraklarının %1,6’sını kaplar. Vadiler geniş yer tutar. Akarsular bu derin vadilerden akmaktadır. Başlıcaları Çoruh Vadisi, BertaArdanuç sularının oluşturduğu vadiler, Murgul Vadisi, Boşhal Vadileri’dir.

AKARSULAR ve GÖLLER

Artvin’in en büyük akarsuyu Çoruh Nehri‘dir. Bu nehirden başka birçok dereler ve çaylar vardır.

Çoruh Nehri, Erzurum’dan Artvin sınırına girer. Daha sonra Oltu Suyu’nu alır; kuzeybatı yönüne döner ve Artvinşehri’nin yakınlarından geçer. Borçka’da Murgul Suyu’nu alır, Muratlı bucağında Sovyetler Birliği sınırına girer.

 

Çoruh Nehri’ne Artvin sınırları içinde şu dere ve çaylar karışır: Oltu Çayı, Tortum Çayı, Murgul Deresi, İçkale Suyu, Deviskel Deresi, Klaskur Deresi, Berta Deresi, Ardanuç Suyu.

Artvin’de irili ufaklı, gölleri moren yığınlarıyla dolu olan buzul vadilerinin diplerinde oluşmuş göller vardır. Bunlara Karagöl denir. Bu göller derindir ve içlerinde bol alabalık bulunur.

İKLİM

İlin sahil kesimlerinde Karadeniz iklimi görülür. Yazlar serin, kışlar ılık geçer, her mevsim yağışlıdır. İç kesimlerdeki yüksek bölgelerde kara iklimi görülür. Kışlar sert ve kar yağışlı geçer. Çoruh Vadisi‘nin derin tabanlarında yazlar kuraktır; kışlar daha ılık geçer. Artvin şehrinde yıllık sıcaklık ortalaması ; en sıcak ay ortalaması , en soğuk ay ortalaması ‘dir.

BİTKİ ÖRTÜSÜ

Artvin topraklarının %37’sini () ormanlık alanlar kaplar. yükseklikten sonra karışık ormanlar bulunur. ’den sonra iğne yapraklı ormanlar yer alır. Karışık ormanlarda meşe, kestane türleri yaygındır. Yüksek kesimlerde ladin, köknar, sarıçam türleri vardır. Artvin’in kuzeyinde fıstık çamlarına da rastlanır.

Artvin ormanlarında iğne yapraklı alanlar , yayvan yapraklı ağaç alanları , karışık orman alanları kadardır.

Artvin ormanlarının işletme açısından dağılımı da şöyledir (hektar olarak): Normal koru (), normal baltalık () ve bozuk baltalık ().

EKONOMİ

TARIM ve HAYVANCILIK

Artvin’de tarıma elverişli toprakların oranı %6 dolayında olduğu için tarım gelişmemiştir. Türkiye tarımsal geliri içindeki payı %0,6’dır. İlin %37’si orman, %24’ü çayır ve otlak, %33’ü tarıma elverişsiz olduğu için tarım alanı çok azdır. Bu nedenle bitki üretimi gelişmemiştir. Çay üretimi gelişmiştir. Türkiye çay üretiminin %7,6’sını, fındık üretiminde de Türkiye fındık üretiminin %0,7’sini verir.

Türkiye tahıl üretiminde Artvin’in payı çok düşüktür (%0,2). Mısır üretimi yöre halkı tarafından tüketildiği için önem taşır. Patates üretimi de yapılır. Meyve ve sebzecilik de yapılmaktadır. Yöredeki meyveler Kars ve Erzurum’a satılır.

Artvin’de ana ürünlerin üretim miktarı ( ortalaması, ton olarak): Buğday (), arpa (), mısır (), toplam baklagiller (), fasulye (), tütün (), patates (), soğan (), çay ().

Tarımın yanında hayvancılık da yapılır, fakat pek gelişmemiştir, aile hayvancılığı biçiminde ve ilkel koşullarla yapılmaktadır. En çok sığır beslenir. Sığır sayısı ‘de ‘di. Koyun ve kıl keçisi beslenir. ‘da tavuk sayısı ‘e, yumurta sayısı milyona çıkmıştır.

Arıcılık önemlidir. Artvin’de ‘da kovan sayısı ‘e yükselmiştir. yılları arasında bal üretimi tondan tona çıkmıştır. İpekböcekçiliği eski yıllarda yapılırken şimdi önemini kaybetmiştir. Yalnız Borçka ilçesinde ipekböcekçiliği yapılmaktadır.

SANAYİ ve MADENCİLİK

Artvin ili zengin bakır yataklarına sahiptir. Murgul’da bulunan bakır yataklarının eski çağlardan beri işletildiği sanılmaktadır.

Artvin’de ton bakır rezervi vardır. Karadeniz Bakır İşletmeleri (KBİ) Çakmakkaya İşletmesi yıllarında üretime başlamış, yılında ton cevher üretmiştir. Murgul Bakır İşletmeleri‘nde üretim daha düşüktür. Diğer sanayi kuruluşu Artvin Lif-Levha Fabrikası‘dır. Bu fabrika Türkiye lif-levha üretiminin %42’sini vermektedir. Devlet Kereste Fabrikası vardır. Metal eşya sanayi kolları da daha çok ham bakır kullanmaktadır. Sahil bölümünde çay fabrikaları vardır.

TARİH

Artvin ili Anadolu’da Hitit İmparatorluğu’nun sınırları dışında kalmıştır. İskitler egemenliklerini buraya kadar yaymışlardı. İskitler’den sonra sırasıyla İranlılar’ın ve Yunanlılar’ın egemenliğine giren bölge, daha sonra Pontusegemenliğine girdi.

İ.Ö. 2. yüzyılda Roma İmparatorluğu’nun eline geçti. Sâsâniler’e bağlı İran asıllı Ermenistan ve Gürcistan kralları bu bölgeyi Roma’dan ayırdılar. İ.S. ‘te Doğu Roma (Bizans) çağında bazen Bizans’ın, bazen İran’ın eline geçti. Müslüman Araplar, Abbasîler’e bağlı Türk Sacoğulları ve Şeddadoğulları gibi beylikler Çoruh Nehri bölgesine sık sık akınlar yaparlardı. Malazgirt Savaşı’ndan sonra Alp Arslan burayı sınırları içine aldı. Daha sonraları Anadolu Selçukluları’na bağlı Saltukoğulları egemenliği başladı. Selçuklu sultanı I. Alâeddin Keykubat zamanında Selçuklu Devleti’nin topraklarına katılan Artvin, daha sonra Moğol egemenliğine girdi.

Artvin ve çevresi daha sonra sırasıyla Timur’un, Karakoyunlular’ın, Akkoyunlular’ın eline geçti. Akkoyunlular’ın yıkılmasından sonra Azerbaycan emiri Elvent Bey, Artvin’i egemenliği altına aldıysa da, Safevi hükümdarı Şah İsmail‘de Elvent Bey’i yenerek Artvin’i geri aldı.

Artvin ve çevresi ‘de Osmanlı topraklarına katıldı. yılında Lala Mustafa Paşa, Atabeyler’in son kalıntılarını da ortadan kaldırdıktan sonra, huzura kavuşan Artvin, Çıldır Eyaleti’ne bağlandı.

Osmanlı-Rus Savaşı’ndan sonra imzalanan Ayastefanos Antlaşması’na göre Batum, Kars ve Ardahan, Ruslar’a bırakıldı. Bu antlaşmadan sonra imzalanan Berlin Antlaşması’yla Artvin, Şavşat, Borçka, Ardanuç ve Hopa’ya bağlı Kemalpaşa bucağı, Ruslar’a verildi. Bu tarihten sonra Ruslar’la Türkler arasında zaman zaman el değiştiren Artvin, Mondros Antlaşması’ndan sonra İngilizler’in işgaline uğradı. Bundan sonra bir ara Gürcüler’in eline geçen şehir, Mustafa Kemal’in müdahalesinden sonra, Mart ‘de Türk topraklarına katıldı.

FOLKLOR

Artvin, Selçuklu Türkleri‘nin ilk aldıkları yerlerden olduğundan geleneklerinde hâlâ eski Türk boylarının özellikleri görülür. Halk musikisi Doğu Karadeniz, Anadolu ve Azeri müziğinin karışımıdır. Türk-Kafkas oyunlarının birçok türü burada oynanır. Kafkas oyunları, Azerbaycan ve Kafkasya’daki Türk boylarının oyunları gibidir.

Ünlü ve yöresel yemeklerinin başında «Laz Böreği» gelir. Bu börek kat kat yufkadan ve içine yağ, pekmez, süt konularak yapılır; çok lezzetlidir.

YÖREDEN BİR TÜRKÜ

Çeper çektim yol açtım Kızıl güle dolaştım Yağma yağmur yel esme Ben yarime kavuştum Kız niye niye niye Öldüm yar diye diye Karşıda elmalıklar Suda oynar balıklar Ne böyle sevda gördüm Ne böyle ayrılıklar Kız niye niye niye Öldüm yar diye diye Karşıda gördüm seni Gül iken derdim seni Derdi belân ben çektim Ellere verdim seni Kız niye niye niye Öldüm yar diye diye