Peygamber Hazreti Muhammed, kurduğu İslâmlık (İslâm, Arapça’da “Tanrı’ya teslim olma” anlamına gelir) ile Araplara sadece yeni bir din değil, askerlik alanındaki dehasıyla kuvvetli bir ordu da kazandırmıştı. Peygamber Hazreti Muhammed, milâttan sonra 632 yılında öldüğü zaman, bu ordu yeni topraklar kazanarak orada yaşayan topluluklara İslâmlığı kabul ettirme ödevine devam edecekti.
Müslüman Araplar, bu tarihten sonra anayurtları olan geniş Arabistan çöllerinden çıkarak sırasıyla Mezopotamya’yı, Suriye’yi, Filistin’i ve Mısır’ı savaşarak aldılar. Bir süre sonra da Kuzey Afrika’yı bütünüyle ele geçirip, Cebelitarık yoluyla Avrupa kıtasına el attılar. 827 yılında Sicilya, 935 yılında da Korsika ve Sardinya adalarını ele geçirmekle Akdeniz’in tek hâkimi durumuna geldiler.
İslâm Uygarlığının Etkisi
Daha önceki yüzyıllarda Avrupa’yı ellerine geçiren kaba ve barbar toplulukların aksine Müslüman Araplar zeki ve uygar bir topluluktu. Ele geçirdikleri ülkeler insanlarının gelenek ve göreneklerine kıymet verdikten başka, kaldıkları uzun süre içinde bütün bilim ve bilgilerini onlarla paylaşmaktan geri durmadılar. Bundan ötürü Müslüman Arap uygarlığının gelişmesi, tek kelime ile İslâm uygarlığının gelişmesi, dünya tarihinin en önemli olaylarından biri olmuştur.
700 yılından 1200 yılına kadar geçen 500 yıl boyunca en parlak devrini yaşayan bu uygarlık, bütün alanlarda Hristiyan dünyasına öncülük etmiştir. Müslüman Araplar, devlet şekilleri, hayat seviyeleri, görgüleri, dinî hoşgörülükleri yönünden Avrupalılar üzerinde olumlu etki yaratmışlardı. Örnek olarak: Hristiyanlar sık sık Müslüman İspanya’ya gidiyordu. İspanyol kişileri de çocuklarını Müslüman Arapların saraylarına vererek iyi yetiştirilmelerini sağlıyorlardı. İspanya’da Müslüman Arapların kurdukları üniversitelere Avrupa’nın birçok yerinden öğrenciler, yeni bilimleri öğrenmek için koşuyorlardı.
Müslüman Arapların Avrupa’daki Etkileri
Müslüman Araplar, eski Yunan uygarlığının bütün klasik eserlerini Arapçaya çevirmişlerdi. Böylece eski Yunanistan’ın matematik, fizik, tıp, kimya, astronomi bilimlerini çok önceden öğrenmişler ve geliştirmişlerdi. İşte geliştirdikleri bütün bu bilim kollarındaki çalışmalarını kıskanmadan Avrupa’ya sunan ve aktaran Müslüman Araplar, yüzyıllar boyunca dünya bilim hayatına önder olmuş, uygarlığa ışık tutmuşlardı.
Müslüman Arapların İspanya’daki Etkileri
711 yılında İspanya’yı alan Müslüman Araplar, egemenliklerini 1492 yılına kadar devam ettirdiler. İspanya’yı sanat, dil ve gelenekleri yönünden etkileri altında bırakan Müslüman Araplar, egemenlikleri sırasında büyük mimarlık eserleri meydana getirdiler. Bunlardan çağımıza kadar kalmış olanlardan en ünlüsü El-Hamra Sarayı’dır. Gırnata (bugünkü Granada) şehrinde, kale yakınında bir kaya üzerindedir. Kırmızıya çalan tapyadan (bir çeşit tuğla) yapıldığı için Arapça “kırmızı” anlamına gelen “El-Hamra” adıyla anılmıştır. El-Hamra Sarayı, 13. yüzyılın birinci yarısında Beni Ahmer hanedanından Muhammed I’in zamanında yapılmıştır.
Müslüman Arapların Sicilya Adasındaki Etkileri
Araplar, Sicilya adasında 250 yıldan fazla kaldılar. 827’den 1091’e kadar süren egemenlikleri sırasında Sicilya’yı dünyanın en uygar adalarından biri durumuna getirdiler. Adanın en büyük şehri Palermo, Akdeniz’in en önemli ticaret merkezi oldu. Palermo pazarlarına dünyanın dört köşesinden mal getiriliyordu. İranlı, Suriyeli, Asyalı ve Yunanistanlı tüccarlar iş yapmak için Palermo’ya geliyorlardı.
Şehrin Emiri, başka deyimle şehrin valisi, bir cami ve lüks bir saray yaptırmıştı. Müslüman Araplar, öbür milletlere yeni bilgiler öğretmekte pek ustaydılar. Matematik ilminde önderlik ettiler. Cebir ve trigonometriyi icat edenler de Müslüman Araplardı. Avrupa’da bugün kullanılan rakamları da Müslüman Araplardan almışlardır.
Tarım Alanında Avrupa’ya Öğrettikleri
Müslüman Araplar, Avrupa’nın tarım alanındaki gelişmesine de çok ileriydiler. İspanya ve Sicilya’da sulama kanallarıyla toprakları yararlı duruma getirdiler. Portakal, pamuk, incir, şeker kamışı, hurma gibi sıcak iklim bitkilerini yetiştirdiler. Tarım alanındaki bu çalışmaları fakir İspanyol ve Sicilyalı halka zenginlik sağladı.
Müslüman Arap Edebiyatı ve Avrupa
Müslüman Arap edebiyatı ve müziğinin Avrupa’da etkisi çok geniş olmuştur. Avrupa müfitlerinde “trubadur”ların (saz şairleri) şiir ve müziği, Sicilya ve İspanya’daki Müslüman Arapların etkisiyle gelişmiştir.
Arap masalları, en başta “Binbir Gece Masalları”ndaki “Sihirli At”, “Balıkçı ve Sihirli Şişe”, “Alâeddin’in Sihirli Lambası”, “Sinbad’ın Seyahatleri”, “Ali Baba ve Kırk Haramiler” gibi hikâyeler, yüzyıllardan beri Avrupa halkı arasında ağızdan ağıza dolaşmıştır. Doğu’nun renkli hayatını ve sonsuz zenginliğini yansıtan bu hikâyeler birçok Avrupa’lı yazara konu olmuştur.
Avrupa Dillerine Geçen Arapça Kelimeler
Avrupa dilleri Hint–Avrupa dil ailesine girer. Ancak Müslüman Araplarla uzun süren temas bu diller üzerinde çok etki yapmıştır. Bundan dolayı Avrupa dillerindeki birçok kelimenin kökü Arapçadır.
| Arapça | Fransızca | İngilizce | İtalyanca |
|---|---|---|---|
| mahzen | magasin | magazine | magazzino |
| tarif | tarif | tariff | tariffa |
| garraf | carafe | caraffe | caraffa |
| kervan | caravane | caravan | carovano |
| darüssına | arsenal | arsenal | arsenale |
| emir | amiral | admiral | ammiraglio |
| pamuk | coton | cotton | cotone |
| kahve | café | coffee | caffè |
| zaferan | safran | saffron | zafferano |
| narenciye | orange | orange | arancio |
| almanak | almanach | almanack | almanacco |
| nadir | andir | nadir | nadir |
| senit | zénith | zenith | zenit |
