🧪 Albert Szent-Györgyi: C Vitaminini İzole Eden ve Yaşam Bilimine Yön Veren Dahi
Albert Szent-Györgyi (1893–1986), Macar fizyolog ve biyokimyagerdir. Onun bilimsel mirası, insan sağlığı için en kritik besin maddelerinden biri olan C Vitamini’nin (Askorbik Asit) keşfi ve izolasyonu ile ölümsüzleşmiştir. Bu başarısı sayesinde 1937 yılında Nobel Tıp veya Fizyoloji Ödülü’nü kazanan Szent-Györgyi, kariyerinin ilerleyen dönemlerinde ise hücresel solunum mekanizmalarına odaklanmış ve biyolojik oksidasyon alanında çığır açmıştır. O, sadece bir kaşif değil, aynı zamanda bilimin etik sorumluluğuna ve toplumsal faydasına inanan derin bir filozoftu.
🌳 Erken Dönem ve Bilimsel Yaklaşım
Albert Szent-Györgyi, 1893 yılında Macaristan’ın Budapeşte şehrinde, bilimsel bir ailede dünyaya geldi. Tıbba olan ilgisi, amcası Max Lenhossék’in anatomi laboratuvarında başladı.
- Eğitim ve I. Dünya Savaşı: Tıp eğitimine Budapeşte’de başladı ancak I. Dünya Savaşı sırasında üç yıl cephede sıhhiye subayı olarak görev yaptı. Savaşın anlamsız vahşetine tanık olması, onu hayatını ‘hayatın problemleri’ni çözmeye adamaya itti.
- Deneysel Felsefe: Kariyeri boyunca, laboratuvarı ile doğayı birleştiren sezgisel bir yaklaşım sergiledi. Bilim insanlarının sadece bilineni ölçmek yerine, bilinmeyeni görme cesaretine sahip olması gerektiğine inanırdı.
🍊 Askorbik Asidin Keşfi: C Vitamini Macerası
Szent-Györgyi’nin Nobel’e giden yolu, adrenal bezlerde (böbrek üstü bezleri) yoğunlaşan, bilinmeyen bir indirgeyici maddeyi izole etmesiyle başladı. Bu maddeyi ilk olarak 1928’de Cambridge Üniversitesi’nde, daha sonra ise Amerika Birleşik Devletleri’nde Mayhoş Turunçgil Suyu’ndan izole etti.
Hekzüronik Asitten Askorbik Asite
- İzolasyon: Szent-Györgyi, bu izole ettiği bileşiğe ilk başta kimyasal yapısına atıfta bulunarak Hekzüronik Asit adını verdi. Bileşik, indirgeyici (antioksidan) özelliklere sahipti ve kolayca oksitleniyordu.
- İskorbüt Bağlantısı: Bileşiğin bolca bulunduğu gıdalar (narenciye ve biber) ile iskorbüt hastalığı arasındaki tarihi bağlantı, Szent-Györgyi’nin dikkatini çekti. Macaristan’daki Szeged Üniversitesi’ne döndükten sonra, bu maddenin iskorbütü önlediğini deneysel olarak kanıtladı.
- İsim Değişikliği: İskorbüte karşı anlamına gelen Latince kelimeden yola çıkarak, bu bileşiğin adını Askorbik Asit olarak değiştirdi.
Macar Biberi ve Mucizevi Tedarik
Szent-Györgyi, izole ettiği maddenin iskorbüte çare olduğunu kesin olarak bildiği halde, laboratuvarında çalışmak için yeterli miktarda saf askorbik asit üretemiyordu. Bu kritik sorun, tesadüfen çözüldü:
- Bir akşam yemeğinde karısı, Szeged’in bolca yetiştirdiği Macar biberini (paprika) yemek istemedi. Szent-Györgyi, biberin C vitamini içerip içermediğini kontrol etmeye karar verdi ve şaşırtıcı bir sonuçla karşılaştı: Macar biberi, diğer bilinen kaynaklardan (limon vb.) çok daha fazla C vitamini içeriyordu.
- Bu sayede, Szeged’deki biber tarlaları, laboratuvarı için sonsuz bir askorbik asit kaynağına dönüştü ve deneylerini tamamlamasını sağladı.
🔥 Biyolojik Oksidasyon ve Hücresel Solunum
C vitaminini keşfettikten sonra, Szent-Györgyi’nin bilimsel odağı hücrelerin enerji üretimi ve solunumu üzerine kaydı. Bu alandaki çalışmaları, ona Nobel Ödülü’nün diğer yarısını getirdi.
- Fumarat ve Süksinat: Szent-Györgyi, hücrelerin besinleri enerjiye çevirmek için oksijeni nasıl kullandığını araştırdı. Bu süreçte, hücre solunumunda rol oynayan bazı kilit organik asitleri (özellikle fumarat, süksinat, malat, oksaloasetat) tanımladı.
- Krebs Döngüsü’nün Öncesi: Onun bu çalışmaları, daha sonra Hans Adolf Krebs tarafından detaylandırılacak olan ve hücresel solunumun ana yolu olan Krebs Döngüsü’nün (Sitrik Asit Döngüsü) temelini attı. Bu döngü, hücrelerin besinleri enerjiye (ATP) dönüştürme mekanizmasıdır.
📜 Savaş Yılları ve Siyasi Etki
Szent-Györgyi, sadece bir bilim insanı değil, aynı zamanda II. Dünya Savaşı sırasında ülkesinin Nazi işgaline karşı direnişinde aktif rol oynayan bir vatanseverdi.
- Direniş Figürü: Nazi rejimi sırasında Macaristan direnişine katıldı ve Macaristan’ın savaştan ayrı bir barış anlaşması yapması için gizli müzakereler yürüttü. Hatta bir dönem, Alman gizli servisi Gestapo tarafından aranıyordu ve Nobel ödülü sayesinde aldığı İsveç pasaportuyla kurtulmayı başardı.
- Savaş Sonrası: Savaşın ardından Macaristan’daki komünist rejimi eleştirdi ve 1947’de ülkesini terk ederek ABD’ye göç etti. Amerika’da Ulusal Kanser Araştırma Vakfı’nı kurarak kariyerini kanser araştırmalarına adadı.
📝 Sonuç: Bilimin ve Etiğin Adamı
Albert Szent-Györgyi, bilimsel kariyerini her zaman “hayatın problemlerini” çözmeye adamıştır. Onun C vitamini ve hücresel solunum mekanizmalarına yaptığı katkılar, biyokimya ve tıp için temel taşları oluşturur. Düşünme ve deneme cesaretini birleştiren bu dahi, sadece laboratuvarda değil, aynı zamanda insan hakları ve etik sorumluluk konularında da tarihe iz bırakmış, ender bilim insanlarından biridir.

Yorum Yapın