Afganistan

Afganistan, “Afgan’ların Ülkesi” anlamına gelir, ama ahali ülkeye “Roh” (dağlık ülke) adını verir.

Afganistan toprakları Rus S.S.C., Pakistan ve İran’la çevrilidir.

  • Yüzölçümü: $649.969 \text{ km}^2$
  • 1970 Nüfusu: $15.943.000$
  • Nüfus Yoğunluğu: $\text{km}^2$‘ye 25 kişi. (Sarp dağlar, step ve çöllerle kaplı bir ülke için oldukça yüksektir.)

Yüksek bir dağ zinciri Afganistan’ın orta kesiminde batıdan doğuya doğru uzanır. Bu dağ zinciri; Bend-i-Baba, Safid-i-Gûh, Bend-i-Bayan ve Gûh-i-Baba (doruklarından biri $5.143 \text{ m}$ yüksekliğindedir) dağlarından meydana gelir. Kuzeydoğuya doğru Hindukuş Dağları’nın uzun zinciri ülkeyi Pamir Yaylası’na ve yüksek Karakurum Dağları’na bağlar.

Afganistan’ın başkenti $441.000$ nüfuslu Kâbil şehridir. Demiryoluna sahip olmayan ülkenin tek havayolu Kâbil ile Kandehar arasındadır. Anayasaya dayanan bir monarşiyle yönetilen ülkede resmî dil Afganca ve Tacikçe’dir. Ahalinin hepsi Müslümandır.

🏞️ Yaylalar, Çöller, Vâdiler ve Nehirler

Afganistan’da dağların meydana getirdiği engebeli yüzeyler arasında yüksek yaylalar uzanır. Kuzeye doğru Türkistan sınırı boyunca bu yaylalar iyice alçalır. Ama buraları sağlık yönünden yaşamaya elverişli değildir. Rus S.S.C.’yle sınır meydana getiren Amu Derya Nehri kuzeydeki ovaları sulayan belli başlı akarsudur.

Batı ve güneye doğru çöller başlar. Kızgın kumlar ve çıplak kayalarla örtülü olan bu bölgelerde hemen hemen kimse yaşamaz.

Ülkenin en kalabalık ve en zengin bölgesi Kâbil’in bulunduğu vâdiler havzasıdır. Kâbil Irmağı ile onun kollarının suladığı bu düzlükler tarıma elverişli bereketli topraklardır. Ama vâdilerin kenarında birdenbire sarp dağların yükseldiği görülür.

Afganistan’ın denize ulaşabilecek kadar bol suyu olan biricik nehri İndus Nehri’dir. Bütün öteki akarsular gerek sularının azlığı, gerek aktıkları yerin kumlu oluşu yüzünden denize kadar varamayıp çöllerin ortasında kaybolup giderler. Bunların bir kısmı da dağların arasından geçit bulamayıp irili ufaklı göller meydana getirirler. Çöllerin ortasında ahalinin biricik ümit kaynağı olan bu akarsuların içinde en önemlisi bütünüyle Afganistan sınırları içinde kalan Hilmend Nehri’dir. Daracık bir yeşil şerit durumunda uzanan Farah Rud Nehri yılın büyük bir bölümünde susuzdur.

🌡️ İklim ve Coğrafya

İklim Özellikleri

Kışın ve yazın uçaklık farkları, kuraklık ve sert rüzgârlar Afganistan ikliminin belli başlı özellikleridir.

  • Kışlar: Özellikle yaylalarda pek soğuk geçer. Sıcaklık çok defa sıfırın altındadır. Dondurucu rüzgârların getirdiği karlardan sonra ilkbaharda yağmurlar başlar.
  • Yazlar: Bütün bütün kuraktır. Isı çöller bölgesinde çok yükselir. Güneybatıda yazın çok şiddetli rüzgârlar eser. Rüzgârın hızı saatte $100 \text{ km}$’yi bulur. Fırtınanın sürüklediği toz ve kum her tarafı kaplar.

Dağlar

Haritaya kısaca bir göz atacak olursak Afganistan’ın denize kıyısı olmadığını görürüz. Kupkuru çöller, geçit vermeyen dağlarla dolu olan ülkenin deniz düzeyinden yüksekliği $300 \text{ m}$‘nin üstündedir.

Hindukuş Dağları adı verilen ve Karakurum-Himalaya dağlar zincirinin bir devamı olan sıradağlar, ülkenin en fazla engebeli olan bölgesidir. Bütün yıl boyunca karlarla kaplı, çıplak ve sarp yamaçlarla çevrili tepelerinin çoğuna henüz insan ayağı basmamıştır. Kuzeyde Küçük Pamir Yaylası adı verilen bölge Afganistan’ın en güzel bölgelerinden biri sayılır. Buraları Hindukuş Dağları kadar çıplak değildir. Koyun sürülerinin otladığı dağ yamaçları yeşil vâdilere doğru hafifçe alçalır.

📈 Ekonomi ve Ulaştırma

Tarım ve Hayvancılık

Afganistan ekonomisi tarıma dayanır. Ama topraklarının yüzde 80’i dağlarla kaplı olan ülkede tarıma elverişli yerler pek azdır. Bununla birlikte son yıllarda bazı bölgelerde sulama tesislerinin yapılmaya başlanması gelecek için ümit vericidir.

Bellibaşlı tarım ürünleri; buğday, arpa, pirinç, mısır, pamuk, şeker pancarı, akdarı, fasulye ve nohuttur. Hilmend, Kâbil ve Farah Rud ovaları meyvecilik yönünden en ileri olan bölgelerdir. Akdeniz tipi bütün meyveler buralarda bol miktarda üretilir.

Çoğu göçebe hayatı yaşayan Afgan’lılar, besin maddelerinin büyük bir bölümünü hayvanlardan elde ederler. Bu göçebeler, ilkbahar ve yaz aylarını yüksek yaylalarda geçirdikten sonra sonbahara doğru hayvanlarıyla birlikte vâdilere inerler. En yaygın evcil hayvan, kuyrukları yağlı Afgan cinsi koyunlardır. Karakul cinsi kuzuların tüylerinden İran yapağısı adıyla anılan yünler elde edilir. Sığır, keçi, deve, at, eşek Afganistan’da beslenen belli başlı hayvanlardır.

Maden ve Endüstri

Afganistan’da başta demir ve altın madenleri olmak üzere son yıllarda yeni yeni maden yatakları bulunmuştur. Ayrıca Herat yakınlarındaki kuyulardan petrol, Hindukuş Dağları’nda da kömür çıkarılmaktadır.

Önemli endüstri tesisleri tarım ürünlerini işleyen fabrikalardır: Pamuk çırçır, konserve ve şeker fabrikaları gibi. Bunlara paralel olarak gelişen tekstil endüstrisinin yanı sıra kundura, mobilya, kibrit ve sabun fabrikaları da kurulmuştur.

Ulaştırma ve Ticaret

Afganistan’da demiryolu yoktur. Kuzeyde Rus S.S.C.’den gelen tren hattı Afganistan sınırında son bulur. Karayollarının uzunluğu aşağı yukarı $6.000 \text{ km}$ kadardır. Çoğu toprak olan bu yollar yağışlı mevsimlerde geçilemeyecek bir durum alır. Nehirler ise düzenli bir akışa sahip olmadıkları için taşıma işlerine elverişli değillerdir.

Afganistan’ı dış ülkelere bağlayan belli başlı iki karayolu vardır:

  1. Herat’tan kuzeye doğru Rus S.S.C. sınırındaki demiryolu terminaline giden karayolu.
  2. Başkent Kâbil’i Pakistan’a bağlayan doğudaki karayolu.

Afganistan’ın dış ticareti, komşuları olan Pakistan ve Rus S.S.C.’yledir.

📜 Afganistan’ın Kısa Tarihi

Batıdan Ön Asya, Irak ve İran’ı; kuzeyden Orta Asya’yı Hindistan’a bağlayan önemli geçitler üzerinde bulunan Afganistan eski çağlardan beri çeşitli kavimlerin saldırılarına uğramıştır.

  • M.Ö. 334-327 yılları arasında Büyük İskender Afganistan’ı aşıp Hindistan’a ulaşmıştı.
  • O çağlardan bu yana ülkeyi birçok kavim eline geçirdi. Bunların çoğu Türk soyundan gelen kavimlerdi.
  • 7’nci yüzyıla kadar Kuşan Türkleri, 9’uncu yüzyıla kadar Hindd-Şahî Türkleri, 9 ve 12’nci yüzyıllar arasında Sebük Tekin soyundan gelen Türk hanedanı Afganistan’a hâkim oldular.
  • Bunları Gur Devleti, Harzemşahlar Devleti ve Moğol İmparatorluğu‘nun egemenlikleri izlemiştir.
  • Afganistan 14’üncü yüzyılda Timur’la yeniden Türk egemenliğine girdi. Timur’un torunlarından Babür Şah‘ın Hindistan’da kurduğu Türk Devleti, Afganistan topraklarını da içine alıyordu.
  • İlk bağımsız Afgan Devleti’nin 1747’de Ahmet Şah Baba adında yerli bir hükümdar tarafından kurulduğu ve ülkenin bu tarihten sonra “Afganistan” adıyla anılmaya başlandığı görülür.
  • Oldukça uzun süren bir barış ve sessizlikten sonra ülke 1880 yılında İngilizler’in egemenliği altına girmiştir.
  • Afganistan tam olarak bağımsızlığına ancak 1921 yılında kavuşabilmiştir.
  • Güneybatı Asya’nın bu barışsever ülkesi bugün anayasaya dayanan bir kıratlıkla yönetilmektedir (Metnin yazıldığı döneme göre).

🏘️ Afganistan’ın Şehirleri

Afganistan’da modern anlamda şehirler pek azdır. Evler, günümüzün ihtiyacını sağlayacak konfordan yoksun eski tarz yapılardır. Çoğu kerpiçten yapılmıştır.

  • Kâbil: Çok eski bir tarihi olan başkent Kâbil yüzyıllar boyunca birçok saldırıya uğramış, yakılıp yıkılmıştır. $441.000$ nüfuslu başkentten aynı adı taşıyan küçük Kâbil Irmağı geçer. Ülkenin biricik üniversitesi 1932 yılında burada kurulmuş, bunda Türk profesör ve öğretmenlerinin büyük yardımı görülmüştür. 1934 yılında da Tıp Fakültesi’ni Türk doktorları kurmuştur.
  • Kandehar: İkinci büyük şehir olan Kandehar $123.938$ nüfusuna rağmen ulaştırma yolları yönünden daha uygun bir bölgede bulunur.
  • Herat: Üçüncü önemli şehir Herat, eski sarayları, tarihî türbeleriyle ün salmış ilginç bir yerleşme merkezidir.