Kınkanatlilar -2

Arasıra ağaç yaprakları ya da çiçeklerin taç yaprakları üzerinde ısırılmış veya kemirilmiş izlenimini bırakan ufak ufak delikler görürüz. Hatta bazı bitkilerin yaprakları tıpkı yaprak sigarası gibi kıvrık kıvrıktır. Kınkanatlılarla ilgili bundan önceki yazımızda Adefaglar adıyla anılan alt takımdaki bazı tip böceklerini incelemiştik. Bu yazımızda Polifaglardenilen ve kınkanatlıların çoğunluğunu meydana getiren alt takımdan bazı türleri göreceğiz. 🐛 POLİFAGLAR Polifag kınkanatlıların hepsi zararlıdır. Meyve ve sebze bahçelerinde, ağaçlarda yaşarlar. En sevdikleri besinler tohumlar, kökler, kabuklar, yapraklar ve çiçeklerdir. Bunlar her yıl tarım…

Deve : çöl gemisi

Arabistan çöllerinin kızgın kumlarını aşabilen tek hayvan deve olduğundan ona “çöl gemisi” denir. Ülkemizde de yetiştirilir: İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Ege ve Akdeniz bölgelerinde yaklaşık 65.000 adet deve vardır. Bunlar uzun tüylü Orta Asya devesi (iki hörgüçlü) ile Afrika devesi (tek hörgüçlü) türlerinin karışımıdır. Genellikle yük taşımada kullanılır. “Aşiret”, “tavus”, “buhur”, “teke” gibi cinsleri vardır. 🧬 ANATOMİK ÖZELLİKLER Ayak yapısı: İki parmaklıdır. Parmakların iç yanları nasır gibi sertleşmiştir → kumda batmadan yürür. Yüz yapısı: Uzun ağız ve burun, etli…

Araplar ve Akdeniz

…Muhammed I’in zamanında yapılmıştır. Müslüman Arapların Sicilya Adasındaki Etkileri Araplar, Sicilya adasında 250 yıldan fazla kaldılar. 827’den 1091’e kadar süren egemenlikleri sırasında Sicilya’yı dünyanın en uygar adalarından biri durumuna getirdiler. Adanın en büyük şehri Palermo, Akdeniz’in en önemli ticaret merkezi oldu. Palermo pazarlarına dünyanın dört köşesinden mal getiriliyordu. İranlı, Suriyeli, Asyalı ve Yunanistanlı tüccarlar iş yapmak için Palermo’ya geliyorlardı. Şehrin Emiri, başka deyimle şehrin valisi, bir cami ve lüks bir saray yaptırmıştı. Müslüman Araplar…

Don nedir? Don nasıl olur?

Arasıra öyle olur ki toprak yüzeyine yakın katmanlar birdenbire soğur ve sıcaklık çabucak sıfırın altına düşer. Bu sırada havadaki su buharı yoğunlaşıp sıvı durumuna geçmeye vakit kalmadan soğumaya başlar yani kristalleşir.  Bu olaya Don denir. Don'un taneli bir görünüşü vardır. Toprağı yüzeyi, iki metreye kadar olan bitkilerin üstü beyaz bir örtüye bürünür. Don, rüzgarsız ve berrak gecelerde medyana gelir.

Kahvenin Geleceği: İklim Krizi, Sürdürülebilirlik ve Etik Sertifikalar

…Roya): Yüksek nem ve sıcaklıklar, Kahve Yaprak Pası gibi fungal hastalıkların yayılması için ideal ortam yaratır. La Roya, Arabica ağaçlarının yapraklarını dökerek fotosentezi durdurur ve mahsulü tamamen yok edebilir. 2010'lu yıllarda Orta Amerika'yı vuran bu hastalık, çiftçileri büyük ekonomik krize sokmuştur. Ekolojik Çözümler ve Sürdürülebilir Tarım Çevresel baskıya dayanıklı bir kahve geleceği inşa etmek için geleneksel tarım yöntemlerine dönüş ve bilimsel yenilikler kritik öneme sahiptir. Tarım Ormancılığı (Agroforestry) Gölge Yetiştiriciliği: Kahve ağaçlarını, daha büyük ağaçların gölgesi altında yetiştirmeyi…

Bolu tarihi

Arkeolojik araştırmalar tarihöncesi çağlarda Bolu çevresinde insanların yaşadığını ortaya çıkartmıştır. Gerede-Boluyolunda Bolu’ya girerken görülen büyük höyük klasik çağdan kalan eşyalar, mimarlık kalıntıları ve Osmanlı dönemi eserleriyle doludur. Hisartepe adını taşıyan bu höyüğün bir başka benzerine, Bronz Çağı Proto-Hitit dönemi, Hitit-Frikklasik çağ çanak çömleğiyle birinci ve ikinci Truva kaplarına benzer biçimde zoomorfik kaplar bulunmuştur. Bolu’nun tarih dönemlerindeki hayatı Hititler’le başlar. Hititler’den kalan taş üzerine yazılmış yazılarda, Bolu bölgesinden «Pala ülkesi» diye söz edilir. Hititler…

Difteri

Tıbbi araştırma laboratuvarlarında kobay denilen küçük deney hayvanlarının kullanıldığını bilirsiniz. Şimdi öyle bir zehir tasavvur edin ki 1 gramı bu kobaylardan 300 milyon tanesini bir anda öldürsün. Ne korkunç bir şey değil mi? İşte difteri (kuşpalazı) hastalığının mikropları bu derece kuvvetli bir zehir meydana getirmekte ve bu zehirleri kan yoluyla bütün vücuda yaymaktadır. Difteri eski çağlarda da bilinen bir hastalıktı, ama hastalığı bütün karakteristikleriyle ilk defa etraflıca ortaya koyan Fransız hekimi Pierre Bretonneau oldu. Bu hekim 1826 yılında yazdığı uzun…

Tarım araçları

🚜 Tarımda Mekanizasyonun Tarihi İlk sabanlar binlerce yıl önce kullanılmış, göçebelikten yerleşik hayata geçişi sağlamıştır. Modern tarım araçlarının temeli 1847’de yapılan ilk mekanik pullukla atılmıştır. Bu gelişmeler, tarım makineleri endüstrisinin doğmasına yol açmıştır. 🌾 Ürün İşleyen Makineler Biçerdöver Buğday gibi ürünleri biçer, başakları ayırır, tohumu temizler ve çuvallara doldurur. Saatte 15–25 kental (1 kental = 100 kg) ürün işleyebilir. 🛞 Traktörler Tarımın temel gücü: 20–120 beygir gücünde lastik tekerlekli traktörler. Ağır işler için paletli traktörler kullanılır. Traktör…

Atom araştırmaları

…Moleküllerin inanılmaz küçüklüğü ve atomların alfabedeki harflere benzetilmesi. Tuzun suda çözünmesi ve suyun buharlaşması gibi kimyasal gözlem yöntemleri. 🧪 Atom ve Molekül: Maddenin Yapı Taşları Kaya tuzu veya bir damla su gibi herhangi bir maddeyi alabildiğine küçülttüğümüzde ulaştığımız en küçük parça **moleküldür**. Molekül, bir maddenin tüm kimyasal özelliklerini taşıyan en küçük birimidir. Atom Araştırmaları Molekülü daha küçük parçalara ayırdığımızda ise **atomlara** ulaşırız. Bu atomlar, artık orijinal maddenin özelliklerini taşımaz: Bir tuz molekülü (NaCl) ikiye ayrıldığında, elimizde **sodyum atomu** (Na) ve…

Hobi bahçemiz (Arnavutköy Gülisten Hobi Bahçeleri) -1

Özden arayıp sana çiftlik alıyorum diye müjdelediğinde bu kadar güzel olacağını düşünmüyordum açıkçası. Arnavutköy'de, Haraççı'da hobi bahçelerinden söz ediyorum.Özden bit kontrolü yapıyorBenim yazacaklarım pek bir şey ifade etmeyecek aslında, çünkü fotoğraflar herşeyi anlatıyor olacak.Bahçeye ilk gidişimizde, üzeri otlarla dolu, killi, sıkı, sert bir toprak var idi. Bütün otları yolduk, temizledik, bel yaptık ama babam yine de beğenmiyordu.Sonraki hafta biz gidemedik. Babam oradaki görevli ile konuşup toprağı değiştirmesini istemiş. Hafta sonu gittiklerinde toprak tam isedikleri gibi…