Faksın temeli, 1907’de Eduard Belin tarafından keşfedilen bir cihaza dayanır. Bilengrof diye adlandırılan bu cihaz, telefonla fotoğraf göndermekte kullanılıyordu.
Faks makinesi nasıl çalışır ?
Bir faks için harflerin, sayıların yada öteki işaretlerin hiçbir anlamı yoktur. Cihaz, yalnızca bir dosya kağıdının üstündeki beyazların ve siyahların geçişini anlar. Makine, sinyali göndermeden önce, kağıdı satır satır çözümler. Fluoresan lambayla aydınlatılan kağıt, fotoelektrik hücre dizisinin önünden geçer. Detektörlere doğru yansıyan ışık, karanlık bir bölgeye rastladığında çok zayıf olur. Sayfa böylece taranarak bilgi ışık yoğunluğunun değişimi olarak kaydedilir. Bu değişim, ışık yoğunluğu anlamına gelir.
Başka bir anlatımla, elektrik sinyalini şebekeye özgü belirticilere uyarlayan bir modeme, telefona ait “via” yoluyla gönderilir. Mesaj karşı tarafa ulaştığında, faksın modem alıcısı telefon sinyaline elektrik sinyaline çevirir. Sıcaklığa duyarlı bir kağıt, alınan sinyali satır satır basan bir dizi elektrik rezistansının önünden geçer. Basımın ulaşımı, çıkıştaki detektör hücreleriyle alıştaki termorezistans hücrelerin sayısına ve duyarlılığına bağlıdır. İşlemin kalitesini ise iki aygıttan daha kötü çalışan belirler. Yani aygıtlardan biri, herhangi bir nedenle iyi çalışmıyorsa, öteki doğru işlese de iyi sonuç alınamaz.